143
tek ama tek kelimeyle ''unutulmaz'' maç.
o zamanlar henüz 10 yaşındayım, ama galatasaray aşkı çoktan içimize işlemiş.
2002 gibi tanışmıştım futbolla ve galatasaray ile.
o sezonları hatırlayanlar bilir 2004 ve 2005 fenerbahçe şampiyonluklarıyla geçmişti.
2006'da ise kadro olarak fenerbahçe önde görünüyordu, galatasaray rakibe nazaran daha mütevazı kadrosuyla son haftaya kadar getirmişti işi.
tabii o sezonun hakem hatalarını, fenerbahçe'nin lehine verilen kararları, özellikle anelka'nın elle attığı golü unutmadık elbette.
daha sezonun başında da bir tromsö faciası vardı.
üstüne 2 derbiyi de kaybetmiştik o sezon fenerbahçe'ye karşı, özellikle kadıköy'de bir varlık gösterememiştik ve farkı allah korumuştu.
neyse, o güne gitmek istiyorum.
yakın akrabamıza gitmiştik maç günü, öyle denk gelmişti. maçlar başladı heyecanla televizyondan skorları takip ediyorum. galatasaray erken bulmuştu golü, denizli-fenerbahçe maçı 0-0'dı.
ikinci yarının başlarında 2'yi attık sabri ile, taraftarın keyfi yerinde, inanmış ve denizli'den gelecek haberleri bekliyordu.
20:45 geldi bizim maç 3-0 bitti derken denizli'den gol haberi.
o zamanlar erdoğan arıkan'ın sunmakta olduğu -ki hiç unutmam iki maçı da inanılmaz heyecanlı aktarmıştı- stadyum programını izliyorum.
16 dakika dendi.
arkadaş o süre geçmek bilmiyor, sanki zaman durdu, 1-0 güzel skor ama 16 dakika da upuzun bir süre.
derken 1-1.
heyecan dorukta.
acaba olmayacak mı derken 1-1 bitti maç.
çılgınlar gibi sevinmiştim.
çünkü net bir şekilde hatırladığım ilk galatasaray şampiyonluğuydu.
zaten tarihinde hiç üst üste 3 kere şampiyon olamayan rakibimize engel olmuştuk.
16. şampiyonluk, en değerli şampiyonluklardan...
o zamanlar henüz 10 yaşındayım, ama galatasaray aşkı çoktan içimize işlemiş.
2002 gibi tanışmıştım futbolla ve galatasaray ile.
o sezonları hatırlayanlar bilir 2004 ve 2005 fenerbahçe şampiyonluklarıyla geçmişti.
2006'da ise kadro olarak fenerbahçe önde görünüyordu, galatasaray rakibe nazaran daha mütevazı kadrosuyla son haftaya kadar getirmişti işi.
tabii o sezonun hakem hatalarını, fenerbahçe'nin lehine verilen kararları, özellikle anelka'nın elle attığı golü unutmadık elbette.
daha sezonun başında da bir tromsö faciası vardı.
üstüne 2 derbiyi de kaybetmiştik o sezon fenerbahçe'ye karşı, özellikle kadıköy'de bir varlık gösterememiştik ve farkı allah korumuştu.
neyse, o güne gitmek istiyorum.
yakın akrabamıza gitmiştik maç günü, öyle denk gelmişti. maçlar başladı heyecanla televizyondan skorları takip ediyorum. galatasaray erken bulmuştu golü, denizli-fenerbahçe maçı 0-0'dı.
ikinci yarının başlarında 2'yi attık sabri ile, taraftarın keyfi yerinde, inanmış ve denizli'den gelecek haberleri bekliyordu.
20:45 geldi bizim maç 3-0 bitti derken denizli'den gol haberi.
o zamanlar erdoğan arıkan'ın sunmakta olduğu -ki hiç unutmam iki maçı da inanılmaz heyecanlı aktarmıştı- stadyum programını izliyorum.
16 dakika dendi.
arkadaş o süre geçmek bilmiyor, sanki zaman durdu, 1-0 güzel skor ama 16 dakika da upuzun bir süre.
derken 1-1.
heyecan dorukta.
acaba olmayacak mı derken 1-1 bitti maç.
çılgınlar gibi sevinmiştim.
çünkü net bir şekilde hatırladığım ilk galatasaray şampiyonluğuydu.
zaten tarihinde hiç üst üste 3 kere şampiyon olamayan rakibimize engel olmuştuk.
16. şampiyonluk, en değerli şampiyonluklardan...