364
marketing, nba ile entegrasyon, popülarite, oyun vb. noktalarda son yıllarda olumlu yönde ciddi şekilde ivmelenen organizasyon, bu yaz pozitif anlamda bir kırılma yaşıyor.
havuz bu sezon artısıyla eksisiyle ~600 milyon dolar bandına yükseldi. kur dalgalanması gibi kesin öngörülemeyen bir kıstasın cirit attığı türk basketbolunu saymaz isek, euroleague katılımcıları ekonomik açıdan güçlenmeye devam ediyor. gelir artışı ve pazar payı sayesinde düşük portföylü takımlar bile yüksek maaş ödemelerine çıkabiliyor artık. hele bir de söz konusu kulüp kendi iç dinamiklerinde zaten mali sıkıntısız bir yapıya sahipse (barca gibi) olay bambaşka bir noktaya gidiyor.
barca'nın abrines'e, davies'e, heurtel'e (örtel ya örtel!), higgins'e, mirotic'e vadettiği paralar inanılmaz.
efes'in larkin için ayırdığı maaş bütçesi 2,5-2,75 milyon dolar civarında söylenenlere göre.
fb beko'nun kur farkına rağmen de colo'ya akıtacağı para 3-3,25 milyon dolar civarında.
takımın başına messina'yı getiren milano'nun yeni sezon bütçesi (en güçlü 4-5 bütçeden biri) everest'e ulaşmış durumda.
yeni ekiplerden asvel ile zenit yine aynı şekilde sert girecek lige...
bunlar işin ekonomik boyutu. bir de tercih kısmı var tabii.
nba ile euroleague'i az çok takip ediyorsanız duruma hakimsinizdir; nba'de takım rotasyonu için yeterli düzeyde olan bir oyuncu nba'de pozisyonunda 3. tercih olmaktansa euroleague'in iddialı ekiplerinden birinde forma giymeyi seçiyor artık. hatta larkin örneği; adam "ya 1. guard olurum, en kötü de tepe takımlardan birinde 2. guard ya da efes'te kalırım" kafasında. geçtiğimiz sezonu bayern'de geçiren ve bu sezon için efes'in de kovaladığı williams* benzer düşüncede. abrines, mirotic, şved (avrupa'nın en çok kazananı değil artık, unvan mirotic'e geçti), tavares* (nba'den teklif almasına rağmen madrid'te kalmayı tercih etti) gibi örnekler için euroleague tercih oldu. çeska'nın henüz kontratını yenilemediği rodriguez'e* hakeza nba'den ilgi var ancak oyuncu avrupa'da kalmayı yeğliyor...
örnek bol.
bir de şu detay; çin basketbol liginde yeni bir düzenlemeye gidildi. yabancı oyuncu sayısına bir kota kondu ve ilaveten maaş skalasına sınırlama getirildi. çin, euroleague'in elinden çalıyordu bazı iyi isimeri; beasley gibi, delaney gibi... yeni düzenlemeyle birlikte euroleague takımları daha bir cezbedici hale geldi, özellikle birleşik amerikalı oyuncular için.
yunanistan 2. liginden nba'e giden yunan giannis, nba'de sezon mvp'si oldu.
real madrid'ten nba'e giden sloven doncic, nba'de yılın çaylağı seçildi.
cholet'den nba'e giden fransız gobert, nba'de yılın savunmacısı seçildi.
avrupa basketbolunun ve avrupalı sporcuların ağırlığı artık daha fazla hissediliyor. nba yönetimi ile euroleague yönetimi entegrasyon konusundaki çalışmalarına aynı şekilde devam etmekteler, fark kapanıyor. sakin ol ey euroleague gömücü! bahsi geçen fark kapanışı "euroleague nba'i yakalayacak hatta geçecek" anlamına gelmiyor, böyle bir şey mümkün değil. ancak uçurumun eskisi gibi olmadığı da bir gerçek. bizzat ekonomi ve matematik söylüyor zaten bunu.
organizasyon iyi yolda. nba'in de bu pazarı o biçim önemsediği hatta dünya basketbolunda tek dengi olarak gördüğü yaklaşımı da bir realite. düz eleştirimsiler dillendiriledursun, ekonomi-koç-oyuncu üçgenindeki geçişler devam ediyor nba ile euroleague arasında.
havuz bu sezon artısıyla eksisiyle ~600 milyon dolar bandına yükseldi. kur dalgalanması gibi kesin öngörülemeyen bir kıstasın cirit attığı türk basketbolunu saymaz isek, euroleague katılımcıları ekonomik açıdan güçlenmeye devam ediyor. gelir artışı ve pazar payı sayesinde düşük portföylü takımlar bile yüksek maaş ödemelerine çıkabiliyor artık. hele bir de söz konusu kulüp kendi iç dinamiklerinde zaten mali sıkıntısız bir yapıya sahipse (barca gibi) olay bambaşka bir noktaya gidiyor.
barca'nın abrines'e, davies'e, heurtel'e (örtel ya örtel!), higgins'e, mirotic'e vadettiği paralar inanılmaz.
efes'in larkin için ayırdığı maaş bütçesi 2,5-2,75 milyon dolar civarında söylenenlere göre.
fb beko'nun kur farkına rağmen de colo'ya akıtacağı para 3-3,25 milyon dolar civarında.
takımın başına messina'yı getiren milano'nun yeni sezon bütçesi (en güçlü 4-5 bütçeden biri) everest'e ulaşmış durumda.
yeni ekiplerden asvel ile zenit yine aynı şekilde sert girecek lige...
bunlar işin ekonomik boyutu. bir de tercih kısmı var tabii.
nba ile euroleague'i az çok takip ediyorsanız duruma hakimsinizdir; nba'de takım rotasyonu için yeterli düzeyde olan bir oyuncu nba'de pozisyonunda 3. tercih olmaktansa euroleague'in iddialı ekiplerinden birinde forma giymeyi seçiyor artık. hatta larkin örneği; adam "ya 1. guard olurum, en kötü de tepe takımlardan birinde 2. guard ya da efes'te kalırım" kafasında. geçtiğimiz sezonu bayern'de geçiren ve bu sezon için efes'in de kovaladığı williams* benzer düşüncede. abrines, mirotic, şved (avrupa'nın en çok kazananı değil artık, unvan mirotic'e geçti), tavares* (nba'den teklif almasına rağmen madrid'te kalmayı tercih etti) gibi örnekler için euroleague tercih oldu. çeska'nın henüz kontratını yenilemediği rodriguez'e* hakeza nba'den ilgi var ancak oyuncu avrupa'da kalmayı yeğliyor...
örnek bol.
bir de şu detay; çin basketbol liginde yeni bir düzenlemeye gidildi. yabancı oyuncu sayısına bir kota kondu ve ilaveten maaş skalasına sınırlama getirildi. çin, euroleague'in elinden çalıyordu bazı iyi isimeri; beasley gibi, delaney gibi... yeni düzenlemeyle birlikte euroleague takımları daha bir cezbedici hale geldi, özellikle birleşik amerikalı oyuncular için.
yunanistan 2. liginden nba'e giden yunan giannis, nba'de sezon mvp'si oldu.
real madrid'ten nba'e giden sloven doncic, nba'de yılın çaylağı seçildi.
cholet'den nba'e giden fransız gobert, nba'de yılın savunmacısı seçildi.
avrupa basketbolunun ve avrupalı sporcuların ağırlığı artık daha fazla hissediliyor. nba yönetimi ile euroleague yönetimi entegrasyon konusundaki çalışmalarına aynı şekilde devam etmekteler, fark kapanıyor. sakin ol ey euroleague gömücü! bahsi geçen fark kapanışı "euroleague nba'i yakalayacak hatta geçecek" anlamına gelmiyor, böyle bir şey mümkün değil. ancak uçurumun eskisi gibi olmadığı da bir gerçek. bizzat ekonomi ve matematik söylüyor zaten bunu.
organizasyon iyi yolda. nba'in de bu pazarı o biçim önemsediği hatta dünya basketbolunda tek dengi olarak gördüğü yaklaşımı da bir realite. düz eleştirimsiler dillendiriledursun, ekonomi-koç-oyuncu üçgenindeki geçişler devam ediyor nba ile euroleague arasında.