• 6
    çok zevkli ama çok da zordur. hayatımda en çok futbol oynamaktan zevk aldım, hala da öyle.
    bir yerden sonra kesmedi mahallede, çıkmaz sokakta top oynamak. benim zamanımda halı saha da yoktu. ille bir takımda oynamak istemiştim. yedikule'de başladım top oynamaya. şimdiki gibi değildi kazlıçeşme, deri fabrikaları oradaydı. hoca derin nefes al diye bağırdıkça, kokudan midem bulanırdı.

    sahalar elbette topraktı. kömür sahalar bile vardı. şimdi ibb'nin tesisleri olan yenikapıdaki yer, langa sahasıydı ve kömürdü. ağzımız, burnumuz kömür dolardı. vefa, eyüp falan hep topraktı. yağmurda sırılsıklam olursun, devre arasında soyunma odasında üşürsün. bitse de gitsek dersin artık.

    çok arkadaşım oldu futbol oynama sayesinde. çok insan tanıdım, bazıları da beni tanıdı. küçücükken birilerinin sırf futbol oynuyorum diye tanımaları nasıl güzel bir şey bir bilseniz.

    hakemlere kızıyoruz ya süper ligde. bir de gidip amatör kümede görün hakemleri. takımına göre kimi aslan, kimi süt dökmüş kedi. seyircin varsa maçı aldın demektir. kim kurtaracak ki o incecik telle ayrılan sahada hakemi.

    istanbul dışında daha vahim bu durumlar. köy takımlarıyla maça gidersin. tek kurtuluşun var, ya maçın başında farklı öne geçeceksin ya da farkı yiyeceksin. oyun kafa kafaya gittiğinde yandın demektir. futbolu sevmeyen amcalar bile kalkar gelir köy sahasına, maçı görmeye ama aslında şehirden gelenleri dövmeye.
    **
App Store'dan indirin Google Play'den alın