3
3 çeşit rotasyon oyuncusu vardır.
1. ilk 11'deki adama birşey olsa da kenarda duranı ilk 11'deki kadar kalite katar takıma. takımın kalitesinde bir düşüş olmaz. bu yüzden ilk 11'de de sıklıkla yer bulurlar. eskilerin fatih akyel'i, ümit davala'sı, ergün'ü, hasan şaş'ı şimdilerin donk'u linnes'i gibi.
2. belli kurallar dahilinde ilk 11 kategorisinin altında olurlar. ama türkiye kupası vs gibi ekstra maçlarda takıma katkı verebilirler. ilk 11 oyuncularının dinlenmesini sağlarlar. asla büyük takım oyuncusu değillerdir ama çok kötü de değillerdir. hatta sürpriz yapıp ilk 11 de de kendilerine yer bulabilirler. eskilerin ahmet yıldırım'ı, hasan kabze'si gibi.
3. genç oyuncular. gelişim sürecini devam ettiren ve zaman zaman ilk 11'de şans bularak geleceğin ilk 11'i olacak oyuncular.
değerli arkadaşlar kadromuzu kurarken uymamız gereken belli başlı kurallar var.
uefa kurallarında yerli oyuncu = ülke sınırları içerisinde yetişmiş oyuncu.
türkiye liginde de maksimum 14 yabancı oyuncun olabilir ve bunların sadece 12 tanesi maç kadrosunda olabilir.
yani öyle 14 yabancının tamamını da maç kadrosuna alamıyorsun. bu durumda mecbursun ilk 18'e koymak için yerli rotasyon oyuncusu almaya. ve bu yerli oyuncuyu aynı zamanda uefa'nın saydığı kriterde yerli olarak barındırmalısın.
bu nedenle yerli oyuncu almak zorundasın. öyle veya böyle almak zorundasın. ilk 11'de de ciddi sıkıntıların varken parayı yedek oyuncuya gömemezsin. mecbursun kısmen daha düşük maliyetli ve yetenekleri olan adamlara yönelmeye.
yusuf erdoğan da bir fırsat transferidir. geçmişte yaptıkları malumdur. psikolojik bir sınırı vardır. ve bu psikolojik sınırda boğulabilir de terim'in vereceği el ile beraber ummadığımız ansızın gelen sol açık da olabilir. ki terim'in zamanında engin baytar'dan neler yaptığını biliyoruz.
hepimiz isteriz hagi çıkınca en azından hasan şaş girsin oyuna diye. ama olmuyor. hasan şaş'a verdiğin 5 milyon doları şimdi veremiyorsun. çünkü hem paran yok hem de uefa harcatmıyor.
1. ilk 11'deki adama birşey olsa da kenarda duranı ilk 11'deki kadar kalite katar takıma. takımın kalitesinde bir düşüş olmaz. bu yüzden ilk 11'de de sıklıkla yer bulurlar. eskilerin fatih akyel'i, ümit davala'sı, ergün'ü, hasan şaş'ı şimdilerin donk'u linnes'i gibi.
2. belli kurallar dahilinde ilk 11 kategorisinin altında olurlar. ama türkiye kupası vs gibi ekstra maçlarda takıma katkı verebilirler. ilk 11 oyuncularının dinlenmesini sağlarlar. asla büyük takım oyuncusu değillerdir ama çok kötü de değillerdir. hatta sürpriz yapıp ilk 11 de de kendilerine yer bulabilirler. eskilerin ahmet yıldırım'ı, hasan kabze'si gibi.
3. genç oyuncular. gelişim sürecini devam ettiren ve zaman zaman ilk 11'de şans bularak geleceğin ilk 11'i olacak oyuncular.
değerli arkadaşlar kadromuzu kurarken uymamız gereken belli başlı kurallar var.
uefa kurallarında yerli oyuncu = ülke sınırları içerisinde yetişmiş oyuncu.
türkiye liginde de maksimum 14 yabancı oyuncun olabilir ve bunların sadece 12 tanesi maç kadrosunda olabilir.
yani öyle 14 yabancının tamamını da maç kadrosuna alamıyorsun. bu durumda mecbursun ilk 18'e koymak için yerli rotasyon oyuncusu almaya. ve bu yerli oyuncuyu aynı zamanda uefa'nın saydığı kriterde yerli olarak barındırmalısın.
bu nedenle yerli oyuncu almak zorundasın. öyle veya böyle almak zorundasın. ilk 11'de de ciddi sıkıntıların varken parayı yedek oyuncuya gömemezsin. mecbursun kısmen daha düşük maliyetli ve yetenekleri olan adamlara yönelmeye.
yusuf erdoğan da bir fırsat transferidir. geçmişte yaptıkları malumdur. psikolojik bir sınırı vardır. ve bu psikolojik sınırda boğulabilir de terim'in vereceği el ile beraber ummadığımız ansızın gelen sol açık da olabilir. ki terim'in zamanında engin baytar'dan neler yaptığını biliyoruz.
hepimiz isteriz hagi çıkınca en azından hasan şaş girsin oyuna diye. ama olmuyor. hasan şaş'a verdiğin 5 milyon doları şimdi veremiyorsun. çünkü hem paran yok hem de uefa harcatmıyor.
