118
kaybedilmesine çok şaşırılması gereken maç. izlanda milli takımı, adeta türkiye milli takımı'na tepki olarak kurulmuş bir takım. bizim takımın en büyük problemleri ne? duran toptan gol yemek ve fiziken üstün oyuncularla disiplinli şekilde kapalı savunma yapan takımları açamamak. bunun ikisini de şahane yapan bir takım izlanda. izlanda veya brezilya'dan seçtiğin biri ile maç yapacaksın ve dünya şampiyonluğunu kazanacaksın, seç bakalım deseler, ben bizim takıma karşı brezilya'yı tercih ederim. yenme şansımız çok daha fazla olur.
bu maçtan ümitliydim ama ben, berabere bitirebileceğimizi düşünüyordum. çünkü uzun zaman sonra ilk defa 8 haziran 2019 türkiye fransa maçında haddimizi bilerek oynamıştık. ancak o maçın kazanılması bazı organları nirvaya ulaştırmış olacak ki izlanda'yı küçümsemişler. hiç çalışmamış izlanda'ya. adamların en büyük silahı olan alan daraltmaya karşı tek forvetle ve üçlü orta saha ile çıkmak, bu üçlü orta sahanın yine adamların en güçlü yönlerinden biri olan fiziksel oyun temalı olması tam anlamıyla fazia.
savunma ve kaleci tercih için şenol güneş'e denebilecek bir şey yok. keşke ozan kabak olsaydı ama maalesef sakat. orta sahada hem okay yokuşlu hem de mahmut tekdemir'in sakat olması nedeniyle savunmanın önünde ozan tufan tercihi bence hatalı. ancak hatalı olmasının sebebi iki stoper önünde tek orta saha ile çıkmak. çift forvet oynayan rakibe karşı 4-4-1-1 ile çıkmak daha doğru olurdu. dorukhan toköz ve irfan can kahveci ile çıkmalıydık. bence bu maç topu ayağımızda tutmamız gerekiyordu. o yüzden kanatlarda cengiz ünder'in de olmaması sebebiyle yusuf yazıcı ve yunus mallı'yı tercih ederdim. forvet arkası olarak da hakan çalhanoğlu'nu oynatırdım. hakan tercihine kızmıyorum da oynatma şekline kızıyorum. forvette de keşke cenk tosun olsaydı ama maalesef burak yılmaz'a kaldık. orada da yapacak bir şeyimiz yok. topu ayağımızda tutarak, hızlı paslarla ve uzaktan şutlarla belki şansımız olurdu ama yine de kaybedebilirdik. dediğim gibi adamlar resmen panzehirimiz.
bu maçtan ümitliydim ama ben, berabere bitirebileceğimizi düşünüyordum. çünkü uzun zaman sonra ilk defa 8 haziran 2019 türkiye fransa maçında haddimizi bilerek oynamıştık. ancak o maçın kazanılması bazı organları nirvaya ulaştırmış olacak ki izlanda'yı küçümsemişler. hiç çalışmamış izlanda'ya. adamların en büyük silahı olan alan daraltmaya karşı tek forvetle ve üçlü orta saha ile çıkmak, bu üçlü orta sahanın yine adamların en güçlü yönlerinden biri olan fiziksel oyun temalı olması tam anlamıyla fazia.
savunma ve kaleci tercih için şenol güneş'e denebilecek bir şey yok. keşke ozan kabak olsaydı ama maalesef sakat. orta sahada hem okay yokuşlu hem de mahmut tekdemir'in sakat olması nedeniyle savunmanın önünde ozan tufan tercihi bence hatalı. ancak hatalı olmasının sebebi iki stoper önünde tek orta saha ile çıkmak. çift forvet oynayan rakibe karşı 4-4-1-1 ile çıkmak daha doğru olurdu. dorukhan toköz ve irfan can kahveci ile çıkmalıydık. bence bu maç topu ayağımızda tutmamız gerekiyordu. o yüzden kanatlarda cengiz ünder'in de olmaması sebebiyle yusuf yazıcı ve yunus mallı'yı tercih ederdim. forvet arkası olarak da hakan çalhanoğlu'nu oynatırdım. hakan tercihine kızmıyorum da oynatma şekline kızıyorum. forvette de keşke cenk tosun olsaydı ama maalesef burak yılmaz'a kaldık. orada da yapacak bir şeyimiz yok. topu ayağımızda tutarak, hızlı paslarla ve uzaktan şutlarla belki şansımız olurdu ama yine de kaybedebilirdik. dediğim gibi adamlar resmen panzehirimiz.