116
konsantrasyonumuzun yerlerde olduğu bir maçı geride bıraktık. 8 haziran 2019 türkiye fransa maçını oynayan takım ile bu takım adeta tanınmaz haldeydi. bekler çalışmadı, stoperlerimiz topu istediğimiz gibi kullanamadı. orta sahada dirençli kalamadık, çıkarken çok top kaptırdık, ölü topları hiç iyi savunamadık(zaten faturası iki gol olarak kesildi) basit bas hataları yaptık gerçekten rezalet bir oyun sergiledik. peki bu oyuna neler sebep oldu?
birincisi seyahatin getirdiği olağan yorgunluk ve maç öncesi gergin ortamın etkisini maalesef fazlasıyla hissettik. ama bu oyunu sadece bunların arkasına saklanıp geçiştiremeyiz, mental olarak daha diri daha güçlü kalmalıydık; beceremedik.
ikinci olarak gözlemlediğim sahanın bazı yerlerinde tümsekler gözüme çarptı, zemini pek sağlıklı bulmadım. düşük de olsa bunun da etkisi olabilir diye düşünüyorum.
üçüncü olarak ise şenol güneş’in oyuncu tercihleri ve oyuna müdaheleleri çok kötüydü. mesela en basitinden doksan dakika burak yılmaz’a nasıl tahammül edebildi? irfan kahveci’yi neden kenara aldı? ozan tufan ile başlamak ne kadar doğruydu? sebepler üstünde düşünürsek biraz daha sebep bulabiliriz ama genel hatlarıyla bana göre maçı kaybetmemizde bunlar sebep oldu.
lakin bu sadece bir maçtı, grupta iddiamız hala devam ediyor. bugün sahasında kaybettiğimiz izlanda, fransa’ya 4-0 kaybetti, sahasında ne yapacağı meçhul. biz fransa’dan üç puan aldık, averaj da bizden yana önümüzdeki iki maç andorra ve moldova ile. fikstür avantajına bağlı psikolojik avantajına sahibiz. bu konuda üstünlük bizde. dediğim gibi averaj avantajımız da var ama o da ne? sözlüğe bir geldik geleneksel gömme şenlikleri başlamış. herkes nemalanmış. muhtemel juventus stoperi yetersiz bulunmuş, kaleci nasiplenmiş, kenan’ın varlığı sorgulanmış, fransa maçının yıldızlarından olan, gelirse şu haliyle takımımızda rotasyona(!) yazılan kaan ayhan beğenilmemiş...
yapmayın abi bir maçla göklere çıkarıp bir maçla yerin dibine sokmayın. ben de üzüldüm ben de sinirlendim ama takımın yaş ortalaması 25,7. ortalamayı artıran adamlar da gökhan gönül, burak yılmaz falan. böyle böyle büyüyecek, öğrenecek bu takım. yenilgiden de ders çıkaracaklar, olgunlaşacaklar her maçı kazanmalarını beklemek onlara da gereksiz bir baskı, gerçekçi olmayan bir beklenti.
son olarak, umarım bu maçtan gerekli dersler çıkarılmıştır ve daha güçlü bir şekilde dönüp avrupa şampiyonası biletini almaya hak kazanırız.
edit: izlanda ile olan rövanş maçında ikili averaj şartları, en kötü denk şekilde düşünmelidir çünkü öncelik ikili averajda imiş.
birincisi seyahatin getirdiği olağan yorgunluk ve maç öncesi gergin ortamın etkisini maalesef fazlasıyla hissettik. ama bu oyunu sadece bunların arkasına saklanıp geçiştiremeyiz, mental olarak daha diri daha güçlü kalmalıydık; beceremedik.
ikinci olarak gözlemlediğim sahanın bazı yerlerinde tümsekler gözüme çarptı, zemini pek sağlıklı bulmadım. düşük de olsa bunun da etkisi olabilir diye düşünüyorum.
üçüncü olarak ise şenol güneş’in oyuncu tercihleri ve oyuna müdaheleleri çok kötüydü. mesela en basitinden doksan dakika burak yılmaz’a nasıl tahammül edebildi? irfan kahveci’yi neden kenara aldı? ozan tufan ile başlamak ne kadar doğruydu? sebepler üstünde düşünürsek biraz daha sebep bulabiliriz ama genel hatlarıyla bana göre maçı kaybetmemizde bunlar sebep oldu.
lakin bu sadece bir maçtı, grupta iddiamız hala devam ediyor. bugün sahasında kaybettiğimiz izlanda, fransa’ya 4-0 kaybetti, sahasında ne yapacağı meçhul. biz fransa’dan üç puan aldık, averaj da bizden yana önümüzdeki iki maç andorra ve moldova ile. fikstür avantajına bağlı psikolojik avantajına sahibiz. bu konuda üstünlük bizde. dediğim gibi averaj avantajımız da var ama o da ne? sözlüğe bir geldik geleneksel gömme şenlikleri başlamış. herkes nemalanmış. muhtemel juventus stoperi yetersiz bulunmuş, kaleci nasiplenmiş, kenan’ın varlığı sorgulanmış, fransa maçının yıldızlarından olan, gelirse şu haliyle takımımızda rotasyona(!) yazılan kaan ayhan beğenilmemiş...
yapmayın abi bir maçla göklere çıkarıp bir maçla yerin dibine sokmayın. ben de üzüldüm ben de sinirlendim ama takımın yaş ortalaması 25,7. ortalamayı artıran adamlar da gökhan gönül, burak yılmaz falan. böyle böyle büyüyecek, öğrenecek bu takım. yenilgiden de ders çıkaracaklar, olgunlaşacaklar her maçı kazanmalarını beklemek onlara da gereksiz bir baskı, gerçekçi olmayan bir beklenti.
son olarak, umarım bu maçtan gerekli dersler çıkarılmıştır ve daha güçlü bir şekilde dönüp avrupa şampiyonası biletini almaya hak kazanırız.
edit: izlanda ile olan rövanş maçında ikili averaj şartları, en kötü denk şekilde düşünmelidir çünkü öncelik ikili averajda imiş.