• 201
    insanların nefret etmesini benim de anlayamadığım pasifik takımı.

    futbolda manchester city ya da psg gibi takımlara duyulan sermaye bazlı nefret ile golden state'i bir tutmak saçma. çünkü nba'nin mevcut sistemi ekonomik uçurumların önüne geçiyor. en basitinden basketbolda bonservis ödeyeyim, basıyım parayı alayım diye bir şey yok. nba'de herkes için sınırlandırılmış bir salary cap ve bu cap'in aşılmasına biraz müsamaha gösteren lüks vergisi var. ama bunlar herkes için var.

    şimdi dönelim bir bakalım.

    takımın şu an bir numaralı adamı stephen curry 2009 yılında 7. sıradan seçildi. o sene ricky rubio ve tyreke evans gibi isimler curry'den önce tercih edildi. buna scout başarısı diyoruz.

    2011 yılında ise takımın diğer yıldızı klay thompson 11. sıradan seçilirken, şu an fenerbahçe'de oynayan jan vesely 6., yine avrupa'da oradan oraya koşturan bir ara eurocup takımlarında oynayan derrick williams ise 2. sıradan seçilmişti. bu da kulübün bir diğer takdir edilmesi gereken konu.

    yine franchise'ın dönüm noktalarından biri olan 2012 yılının mart ayında, o gün için curry'nin de önünde takımın lideri konumundaki monta ellis takaslandı ve organizasyon tercih hakkını yine curry ile yolla devam etme ve takımı onun üzerine kurma yönünde aldı.

    2012 yılının draftında ise mahşerin 3. atlısı draymond green 2. tur 5. sıradan yani 35. sıradan draft edildi. tek tek kendisinden önce gelenleri yazmayayım ama bir ara kulübümüzde oynayan bernard james kendisinden önce seçildi o kadar söyleyelim. şu an green'in geldiği seviye ortada.

    en çok eleştirelen konu ise kevin durantin 2016 yılında takıma katılması. şunu unutmamak lazım. amerika siyasal, sosyal ve sportif fark etmeden liberal değerler üzerine kurulu bir ülke. durant'in serbest olduğu bu dönemde de golden state gibi birçok takım da kendisine teklif sundu. durant ise yüzüğe en yakın tercihi yaptı. bugün hazard'ı "ya niye real'e gidiyorsun, gitsene girona'ya orada şampiyonluk dene" diyor muyuz? durant de kendisi için en doğrusu olduğunu düşündüğü seçimi yaptı.

    olay verilen maaş/para ise, nba'nin en yüksek maaş ödeyen takımı(18/19 için yaklaşık 156m$) miami heat bu sene playoff dahi yapamadı.

    olayın saha içine gelecek olursak, basketbol zevki kişiden kişiye göre tabi ki değişebilir. ama tempo ve şuta dayalı, amerikalıların pace and space dediği oyun tarzını seviyorsanız bu takım bu konuda gelmiş geçmiş en iyisi. curry ve thompson ikilisi de en iyi ikili.

    nba'de favori takımı olmayan bir yazar olarak bu takıma da torontoya da duyduğum saygı inanılmaz. ileride bir gün geriye baktığımızda, hayıflanarak ve özlemle "ya messi neydi be", "ronaldo ne topçuydu kardeşim", "golden state inanılmaz takımdı" gibi cümleler kurmak istemiyorsak anın tadını çıkarmak gerekli diye düşünüyorum. bu takımların ve oyuncuların hepsi bizim için şans. futbolda nasıl tarihin en iyi iki oyuncusunu canlı izliyorsak, basketbolda da normal sezon rekoru (73-9) kırmış bir takımı canlı izliyoruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın