2083
galatasaray futbol takımı yardımcı antrenörlüğü görevini yürüten, eski futbolcumuz.
son yıllarda izlediğimiz en iyi galatasaray (2011-2013) sahadayken kendisi hoca’nın yanındaydı. bu süreçte 2 lig, 2 türkiye süper kupası, 1 emirates cup alıp şampiyonlar ligi çeyrek finalinde real madrid’e “5 5 5” diye bağırırken takımın yardımcı antrenörüydü.
aralık 2017’den beri yine hoca’nın yanında. bu süreçte yedi düveli tokatlaya tokatlaya 2 şampiyonluk, 1 türkiye kupası alırken yine takımın yardımcı antrenörüydü.
futbolculuğuna hiç girmiyorum, mevzu o değil.
peki kendisi yokken tugay kerimoğlu, fuat buruk, ayhan akman vs. yardımcı antrenörlüğünde, onun görev aldığı dönem kadar başarılı olabildik mi? hayır. gayet tabi, “o zaman takımın başında fatih terim yoktu.” dediğinizi duyar gibiyim. %100 haklısınız. ama topçu alırken, “fatih terim adam eder.”, kadro kurarken, maç içinde oyuncu değiştirirken, “vardır hoca’nın bir bildiği.” demeyi biliyoruz da 8 senedir, galatasaray’ın başında görevde bulunduğu süre zarfında hasan şaş’la beraber çalışmasına neden aynı tepkiyi vermiyoruz?
bakın, burada fatih terim’e evlatçı denildi, yerli sevici denildi, denildi oğlu denildi. ama hoca, her seferinde başarıya giden yolda kim yetersiz kalıyorsa yollarını ayırmayı bildi. en yeni örneği kondisyoner değişikliği ve serdar aziz - eren derdiyok vakasıdır. ülkemizde bu konuda en çok hakkı yenen adamlardan da biridir zaten. basmakalıp cümlelerle, tipik türk teknik direktörü gibi düşündüğü varsayılarak eleştirilir. vaktinde, içi bomboş vizyon kavramının sevdalıları da kendisini avrupai olmamakla suçluyordu. gerçekte ise bir durup düşünelim bakalım, bunca yıldır kendini bu denli dönüştürebilen, değiştirebilen başka bir yerli hoca var mı? yok. zaten 30 yıldır zirvede olmasının en büyük sebebi de bu.
şimdi, çalışma disiplinine sıkı sıkıya bağlı ve başarıya giden yolda en ince detaya kadar hakim olmak isteyen bir adam, hasan şaş’la birlikte çalışma konusunda bu kadar ısrarcıysa bu hınç, bu kin neden? hoca’nın yanında beraber mi çalışıyoruz? hayır. takım üzerindeki etkisini birebir gözlemleyebiliyor muyuz? hayır. hoca’nın kendisinden ne beklediği, kendisinin ne denli faydalı olduğu konusunda net fikir sahibi olabiliyor muyuz? hayır. bu sorular uzar gider, cevap hayır kere hayır.
hariçten gazel okuyoruz, “taktik bilmez”, “analiz bilmez”, hatta hatta “futbolu bilmez” diye tekrarlayıp duruyoruz. ama içinde bulunduğu ekip kupalara ambargo koymaya devam ediyor. çark dönüyor, içinde hasan şaş’ın da bulunduğu dişliler işlemeye devam ediyor. üstelik bu eleştirilerin bir çoğunu, sinirden kederden saldıracak yer arayan, kudurmuş medya yalakları ve her fırsatta galatasaray’a saldırmayı şiar edinmiş, azgınlıktan gözü dönmüş rakip taraftarın gazıyla yapıyoruz.
yapmayın, etmeyin arkadaşlar. hasan şaş, galatasaray’ın bir değeridir, kulübün efsanelerindendir ve fatih terim sisteminin çarklarından biridir. sakin olmakta fayda var.
son yıllarda izlediğimiz en iyi galatasaray (2011-2013) sahadayken kendisi hoca’nın yanındaydı. bu süreçte 2 lig, 2 türkiye süper kupası, 1 emirates cup alıp şampiyonlar ligi çeyrek finalinde real madrid’e “5 5 5” diye bağırırken takımın yardımcı antrenörüydü.
aralık 2017’den beri yine hoca’nın yanında. bu süreçte yedi düveli tokatlaya tokatlaya 2 şampiyonluk, 1 türkiye kupası alırken yine takımın yardımcı antrenörüydü.
futbolculuğuna hiç girmiyorum, mevzu o değil.
peki kendisi yokken tugay kerimoğlu, fuat buruk, ayhan akman vs. yardımcı antrenörlüğünde, onun görev aldığı dönem kadar başarılı olabildik mi? hayır. gayet tabi, “o zaman takımın başında fatih terim yoktu.” dediğinizi duyar gibiyim. %100 haklısınız. ama topçu alırken, “fatih terim adam eder.”, kadro kurarken, maç içinde oyuncu değiştirirken, “vardır hoca’nın bir bildiği.” demeyi biliyoruz da 8 senedir, galatasaray’ın başında görevde bulunduğu süre zarfında hasan şaş’la beraber çalışmasına neden aynı tepkiyi vermiyoruz?
bakın, burada fatih terim’e evlatçı denildi, yerli sevici denildi, denildi oğlu denildi. ama hoca, her seferinde başarıya giden yolda kim yetersiz kalıyorsa yollarını ayırmayı bildi. en yeni örneği kondisyoner değişikliği ve serdar aziz - eren derdiyok vakasıdır. ülkemizde bu konuda en çok hakkı yenen adamlardan da biridir zaten. basmakalıp cümlelerle, tipik türk teknik direktörü gibi düşündüğü varsayılarak eleştirilir. vaktinde, içi bomboş vizyon kavramının sevdalıları da kendisini avrupai olmamakla suçluyordu. gerçekte ise bir durup düşünelim bakalım, bunca yıldır kendini bu denli dönüştürebilen, değiştirebilen başka bir yerli hoca var mı? yok. zaten 30 yıldır zirvede olmasının en büyük sebebi de bu.
şimdi, çalışma disiplinine sıkı sıkıya bağlı ve başarıya giden yolda en ince detaya kadar hakim olmak isteyen bir adam, hasan şaş’la birlikte çalışma konusunda bu kadar ısrarcıysa bu hınç, bu kin neden? hoca’nın yanında beraber mi çalışıyoruz? hayır. takım üzerindeki etkisini birebir gözlemleyebiliyor muyuz? hayır. hoca’nın kendisinden ne beklediği, kendisinin ne denli faydalı olduğu konusunda net fikir sahibi olabiliyor muyuz? hayır. bu sorular uzar gider, cevap hayır kere hayır.
hariçten gazel okuyoruz, “taktik bilmez”, “analiz bilmez”, hatta hatta “futbolu bilmez” diye tekrarlayıp duruyoruz. ama içinde bulunduğu ekip kupalara ambargo koymaya devam ediyor. çark dönüyor, içinde hasan şaş’ın da bulunduğu dişliler işlemeye devam ediyor. üstelik bu eleştirilerin bir çoğunu, sinirden kederden saldıracak yer arayan, kudurmuş medya yalakları ve her fırsatta galatasaray’a saldırmayı şiar edinmiş, azgınlıktan gözü dönmüş rakip taraftarın gazıyla yapıyoruz.
yapmayın, etmeyin arkadaşlar. hasan şaş, galatasaray’ın bir değeridir, kulübün efsanelerindendir ve fatih terim sisteminin çarklarından biridir. sakin olmakta fayda var.
