436
çok zekidir dedik hasan için hep. futbol oynarken en çok bunu dedik herhalde. ki zerre şüphem yok bundan: zekidir.
ee hani nerde şimdi bu zeka ? yorumcu olunca evde mi bırakıyorsunuz anlamıyorum ki arkadaş. sen bana göremediğimi anlatmayacaksan, kavrayamadığım durumu belirtmeyeceksen, nüansların altını çizmeyeceksen neyleyim ben o zekayı. ben demiyorum ki galatasaray'ı eleştirme. eleştir tabii, yerden yere vur oynadığı futbolu. ama bireylere takılıp kalma. zamanında aynı şeyi sana yapanlarla aynı kategori içerisine girme.
hasan’ım diyor ki; ''bana ne abi elano'nun koşmasından, çıkıp maç kazandıracak bana.'' yapma etme gurban olduğumun adamı. sen her çıktığın maçı aldırdın mı bize? biz seni oynadığın her maçı aldırdın diye mi sevdik. niye bu takıntı anlamıyorum ki. bizi arada derede bırakıyorsunuz böyle yaparak. aynı şeyi ekran içerisindeki tontonlar sana yaptı zamanında. galatasaray’da oluşan her kaos durumunda seni attılar en öne. ne oldu sonra? bu provakatif yorumcu tipler yüzünden senin kafana laptop atacak, sana ana avrat küfür edecek kadar haysiyetsiz bir güruh, çoğunluk oldu bu memlekette. biz de bunları izlerken deliye döndük ekran başında. eee hasan’ım. sen niye aynı şeyi yapıyorsun şimdi? sen muhasebeci değilsin ki, niye yaptığın yorumlarda ''bilmem kaç avro'' olmadan cümleler kuramaz oldun?
diyelim ki frank rijkaard gönderildi ve sana dendi ki; galatasaray’a teknik direktör ol, hayır demezsin doğal olarak. iyi de sen bireylerin parasını da eleştiriyorsun hasan’ım. sen bu adamlarla nasıl çalışacaksın şimdi görev alsan. nasıl yüz yüze geleceksin. aynı hataya bir başka efsane düşmedi mi yakın bir zaman önce. neden daha önce olanlardan ders çıkarmıyorsun en azından. niye bu plansız programsızlık ?
senin gibi özgün bir şahsiyetin erhan telli gibi adamla ne işi olur o zaten başlı başına çözülemez bir karmaşa. sen ki omzunda bir sürü apolet bulunduran bir adamsın. altın da değil, elmas harflerle yazdırmışsın ismini futbol tarihine. galatarasay gibi bir camia refere sana her daim. hiç mi plan program yapmadın bunca zaman. geleceğe dair planın erhan telli ile program yapmak mıydı ki futbolu bırakır bırakmaz koştun gittin tv ye. büyük galatasaray’ın sana sunduğu imkanları kullanmak dururken niye tv programı? ismini dünya biliyor dedik, galatasaray var cv inde dedik. gitsene ispanya’ya, ingiltere’ye, almanya’ya. yardımcı teknik direktörlük yap büyük isimlerin yanında. kendini yenile, geliştir. sonra dön galatasaray’a aslanlar gibi. teknik direktörlüğün fake atmaktan zor olduğunu sen benden daha iyi biliyorsundur herhalde. haaa ''haluk ulusoy bize zamanında diploma verdi, daha ileriye gitmeye gerek yok'' gibi bir düşünce var ise kafanda bir şey diyemem işte. susarım !
istediğim sadece şu; sahada ki varlığınızla türk futbolu için dönüm noktası oldunuz. şimdi bulunduğunuz yerlerde de bunu sürdürün. köhne zihniyete prim yaptıracağınıza üzerine toprak serpin.
gülüşüne can kurban gardaş, o ayrı.
ee hani nerde şimdi bu zeka ? yorumcu olunca evde mi bırakıyorsunuz anlamıyorum ki arkadaş. sen bana göremediğimi anlatmayacaksan, kavrayamadığım durumu belirtmeyeceksen, nüansların altını çizmeyeceksen neyleyim ben o zekayı. ben demiyorum ki galatasaray'ı eleştirme. eleştir tabii, yerden yere vur oynadığı futbolu. ama bireylere takılıp kalma. zamanında aynı şeyi sana yapanlarla aynı kategori içerisine girme.
hasan’ım diyor ki; ''bana ne abi elano'nun koşmasından, çıkıp maç kazandıracak bana.'' yapma etme gurban olduğumun adamı. sen her çıktığın maçı aldırdın mı bize? biz seni oynadığın her maçı aldırdın diye mi sevdik. niye bu takıntı anlamıyorum ki. bizi arada derede bırakıyorsunuz böyle yaparak. aynı şeyi ekran içerisindeki tontonlar sana yaptı zamanında. galatasaray’da oluşan her kaos durumunda seni attılar en öne. ne oldu sonra? bu provakatif yorumcu tipler yüzünden senin kafana laptop atacak, sana ana avrat küfür edecek kadar haysiyetsiz bir güruh, çoğunluk oldu bu memlekette. biz de bunları izlerken deliye döndük ekran başında. eee hasan’ım. sen niye aynı şeyi yapıyorsun şimdi? sen muhasebeci değilsin ki, niye yaptığın yorumlarda ''bilmem kaç avro'' olmadan cümleler kuramaz oldun?
diyelim ki frank rijkaard gönderildi ve sana dendi ki; galatasaray’a teknik direktör ol, hayır demezsin doğal olarak. iyi de sen bireylerin parasını da eleştiriyorsun hasan’ım. sen bu adamlarla nasıl çalışacaksın şimdi görev alsan. nasıl yüz yüze geleceksin. aynı hataya bir başka efsane düşmedi mi yakın bir zaman önce. neden daha önce olanlardan ders çıkarmıyorsun en azından. niye bu plansız programsızlık ?
senin gibi özgün bir şahsiyetin erhan telli gibi adamla ne işi olur o zaten başlı başına çözülemez bir karmaşa. sen ki omzunda bir sürü apolet bulunduran bir adamsın. altın da değil, elmas harflerle yazdırmışsın ismini futbol tarihine. galatarasay gibi bir camia refere sana her daim. hiç mi plan program yapmadın bunca zaman. geleceğe dair planın erhan telli ile program yapmak mıydı ki futbolu bırakır bırakmaz koştun gittin tv ye. büyük galatasaray’ın sana sunduğu imkanları kullanmak dururken niye tv programı? ismini dünya biliyor dedik, galatasaray var cv inde dedik. gitsene ispanya’ya, ingiltere’ye, almanya’ya. yardımcı teknik direktörlük yap büyük isimlerin yanında. kendini yenile, geliştir. sonra dön galatasaray’a aslanlar gibi. teknik direktörlüğün fake atmaktan zor olduğunu sen benden daha iyi biliyorsundur herhalde. haaa ''haluk ulusoy bize zamanında diploma verdi, daha ileriye gitmeye gerek yok'' gibi bir düşünce var ise kafanda bir şey diyemem işte. susarım !
istediğim sadece şu; sahada ki varlığınızla türk futbolu için dönüm noktası oldunuz. şimdi bulunduğunuz yerlerde de bunu sürdürün. köhne zihniyete prim yaptıracağınıza üzerine toprak serpin.
gülüşüne can kurban gardaş, o ayrı.
