15654
takıma katılırsa hiçbir şey olmaz, bakmayın gelirse galatasaray'ı bırakırım diyenlere. fatih terim galatasaray'a dönerse bir daha takımı desteklemem diyenleri dün gibi hatırlıyor herkes. beşiktaş'ı tutanların hepsi beşiktaş'ı bırakıyordu burak gelirse, şimdi hepsinin en sevdiği adam. galatasaray taraftarını suriyeli diye aşağılayan adam oyuna kurtarıcı olarak girip galatasaray'a kupa getiren penaltıyı atıyor vs daha bir sürü şey sayılır. özetle hocanın elini öper hoca da kendisini affederse gelir efendi efendi oynar. gelmesini ister miyim? istemem o ayrı mesele. neymiş orospu rengi demiş teklif komikti demiş. senin efsane dediğin hagi taraftara hırsız demedi mi? bir diğer efsane dediğin bülent korkmaz takımının attığı golden sonra tribüne kolunu geçirmedi mi? o zamanlar sosyal medya bu kadar yaygın değildi unuttu tabi herkes. arda'nın bu hale gelmesinde taraftar, yönetim ve medya olarak bizlerin hiç mi katkısı olmadı? sen 20-21 yaşındaki çocuğa kaptanlık ve 10 numarayı verirsen üzerine kaldıramayacağı yük bindirirsin. ne burası bir italya ne de arda bir totti. tribün olarak, kötü giden sezonun hıncını 20 yaşındaki çocuğun özel hayatından çıkarırsan, medyadaki insanlar adamın seks hayatından dolayı sakatlık yaşadığını iddia edecek kadar çirkinleşip yatak odasına kadar girerse o çocuk da o taraftara, o ülkeye, o medya ve basına geliştirdiği nefret ve öfke duygusuyla karakter olarak olumsuz bir değişime doğru baş aşağı gider. arda'yı savunmuyorum büyük hataları, haddini aştığı dönemler oldu. buna sebep olan nedenlerden bahsediyorum. çocukluğunda takımın maskotu, neşe kaynağı, sevimli, esprili, güler yüzlü çocuğu olan arda'nın bu hale evrilmesinde bizlerin de büyük payı var maalesef, acı ama gerçek.