2
önceki entrylerimde anlattığım üzere;
üç yıl üst üste şampiyonluğumuzu çekemeyen çakaloğulları 1972-1973 sezonu biter bitmez bizleri 1980-1981 sezonuna kadar tam 7 sezon dolmabahçe'ye sürdüler. o nedenle bu maç ali sami yen yerine dolmabahçe de oynanmış maçtır.
bu maçın en önemli tarihsel özelliği;
hafta arası bir günde yapılmış olmasına rağmen fenerbahçe taraftarları'nın genellikle iş çıkışı elbiseleri ile ama bir kısmının da forma ve fenerbahçe bayrakları ile gelerek dolmabahçe'nin tıklım tıklım dolmasına neden oldukları ve galatasaray'ı bizden daha hararetli destekledikleri maç olmasıdır.
bu maçta maç başlarken deniz tarafındaki kaleyi atletico madrid almıştı.
zaten bu dolmabahçe maçlarında gökmen abi'nin vurduğu toplar denize daha az gitsin diye, hep biz deniz tarafında ki kaleyi rakibe verirdik. çünkü birinci yarıda usturuplu oynamaya çalışan gökmen abi ikinci yarıda mutlaka coşar ve topa dan-dun vurmaya başlardı. ne kadar vurursa vursun, ikinci yarıda tüm topları lunapark tarafındaki açık tribün yüksek olduğu için, o tribünde takılır kalırdı.
şaka gibi gelebilir ama gökmen özdenak dolmabahçe de oynadığımız her sezonda en az 3 adet topu denize yollardı. o yüzden futbolculuk hayatı boyunca attığı gollerin yüzde 70'i kafa iledir ve bana göre futbolculuk hayatı boyunca kafa ile en çok gol atan futbolcudur. (sonradan bir kel zafer çıktı ama çabuk söndü)
zaten maça tek santrafor gökmen özdenak ile çıkmıştık. uzatmalarda penaltılara yatmak isteyen galatasaray'a karşı, en sonunda temditin ikinci yarısında atletico madrid bulduğu bal bir gol ile maçı 1-0 kazandı. gökmen özdenak'ın tek başına mücadelesi de bir halta yaramadı.
bir de zamanında şöyle bir başlık açıp, hakkında entry girmiştim.
(bkz: eusebio bejarano/@zizonkovac)
işte böyle bir futbolcuları vardı o zaman bu takımın, hala atletico madrid efsanesi olan.
üç yıl üst üste şampiyonluğumuzu çekemeyen çakaloğulları 1972-1973 sezonu biter bitmez bizleri 1980-1981 sezonuna kadar tam 7 sezon dolmabahçe'ye sürdüler. o nedenle bu maç ali sami yen yerine dolmabahçe de oynanmış maçtır.
bu maçın en önemli tarihsel özelliği;
hafta arası bir günde yapılmış olmasına rağmen fenerbahçe taraftarları'nın genellikle iş çıkışı elbiseleri ile ama bir kısmının da forma ve fenerbahçe bayrakları ile gelerek dolmabahçe'nin tıklım tıklım dolmasına neden oldukları ve galatasaray'ı bizden daha hararetli destekledikleri maç olmasıdır.
bu maçta maç başlarken deniz tarafındaki kaleyi atletico madrid almıştı.
zaten bu dolmabahçe maçlarında gökmen abi'nin vurduğu toplar denize daha az gitsin diye, hep biz deniz tarafında ki kaleyi rakibe verirdik. çünkü birinci yarıda usturuplu oynamaya çalışan gökmen abi ikinci yarıda mutlaka coşar ve topa dan-dun vurmaya başlardı. ne kadar vurursa vursun, ikinci yarıda tüm topları lunapark tarafındaki açık tribün yüksek olduğu için, o tribünde takılır kalırdı.
şaka gibi gelebilir ama gökmen özdenak dolmabahçe de oynadığımız her sezonda en az 3 adet topu denize yollardı. o yüzden futbolculuk hayatı boyunca attığı gollerin yüzde 70'i kafa iledir ve bana göre futbolculuk hayatı boyunca kafa ile en çok gol atan futbolcudur. (sonradan bir kel zafer çıktı ama çabuk söndü)
zaten maça tek santrafor gökmen özdenak ile çıkmıştık. uzatmalarda penaltılara yatmak isteyen galatasaray'a karşı, en sonunda temditin ikinci yarısında atletico madrid bulduğu bal bir gol ile maçı 1-0 kazandı. gökmen özdenak'ın tek başına mücadelesi de bir halta yaramadı.
bir de zamanında şöyle bir başlık açıp, hakkında entry girmiştim.
(bkz: eusebio bejarano/@zizonkovac)
işte böyle bir futbolcuları vardı o zaman bu takımın, hala atletico madrid efsanesi olan.