272
tescilli galatasaray düşmanı, galatasaray’a nefret kusan, kin besleyen emre bol, dursun özbek’i överken mustafa cengiz’i hiç bir başarı göstermemekle itham ediyor. lisecilere soruyorum, mustafa cengiz yönetimine yaptığınız hainliğin ne kadar vahim olduğunu anlamanız için bundan daha iyi delil olabilir mi?
şampiyon kadroyu dursun özbek kurmuş, fatih terim’i getirmiş, mustafa cengiz gelmese de galatasaray’ı şampiyon yapacakmış. hadi ordan densiz, gelenden gidenden 4 yiyen takım mı şampiyon olacaktı? futbolcuların hiçbiri malatya dönüşü takım otobüsüne binmemişti. tudor ile kanlı bıçaklı olmuşlardı. üstelik fatih terim’i de getirmek istemedi dursun özbek. hatırlayın önce can topsakal arkasından bizzat kendisi lucescu’nun kapısına kadar gittikleri halde ikna edemediler adamı. başka çaresi kalmadığından, mustafa cengiz’in de fatih terim’i getireceğini açıklamasından ve de taraftarların tamamının baskısından sonra mecbur kaldı fatih terim’e gitti.
mustafa cengiz ve abdurrahim albayrak gelmeseydi dursun özbek’in yarattığı negatif enerji nedeniyle fatih terim tek başına fener, bjk ve başakşehirle başa çıkıp şampiyon olamazdı. yaptığımız 145 milyon euro zarar nedeniyle de uefa’dan men yerdik. mustafa cengiz ve abdurrahim albayrak gelince hem futbolculara olan borçlar ödendi ve takım yükselişe geçti, hem taraftar kenetlendi hem de fatih hoca ve takım motive edilerek (gençlerbirliği yenilgisi sonrasında istanbul’daki karşılamayı düşünün) şampiyonluğa ulaştık.
yine mustafa cengiz ve yönetimi mükemmel bir sunum ve savunma ile uefa ffp barajını aşarak avrupadan meni önledi. emre bol gibi nice fenerli fanatikler, turgay demir gibi nice sıyrıklar galatasaray’ın kesinlikle men yiyeceğini tv ekrankarından defalarca deklare etmediler mi? işte bu nedenle mustafa cengiz’i istemiyor fenerliler ve bjkliler. çünkü onlara çok acı verdi mustafa cengiz yönetimi.
tarihimizde ilk kez kara geçtik. mükemmel bir takım kurduk ve fatih terim’in önündeki tüm engelleri kaldırdık. fatih terim’in üzerine oynayıp ona hakaret edenleri, onu değersizleştirenleri yönetim ve taraftarlar olarak yer ile yeksan ettik. şimdi de şampiyonluğun bir numaralı adayıyız, türkiye kupasına üç maç uzaktayız şu lisecilerin yaptığına bakın. bunları ne allah affeder ne de otuz milyon galatasaray taraftarı.
ancak yine söylüyorum; eğer biz şampiyonlar liginde şampiyon olmak için yola çıktıysak bu engelleri yıkıp geçmek zorundayız. önümüze engel koyan şeytan ve avanelerini bozguna uğratmak zorundayız. hiçbir başarı mücadele etmeden, yatarak, vaz geçerek elde edilemez. bu nedenle bu şeytanları şiddetle taşlamak zorundayız. taşlamalıyız ki yönetim ve teknik heyetin eli güçlensin, takımın cesareti artsın.
fatih terim ve futbolcuları bu olaylardan olumsuz etkilenmez aksine daha da motive olurlar. fatih terim bu olayı bile kullanır ve başarısızlık bekleyenleri yerin dibine sokacak şekilde takımı şahlandırır hedeflerine varır. otuz milyon galatasaray taraftarın da motivasyonu iki katına çıkar ve çıkacaktır. bunlar bize poitif enerji olarak döner. bunu emre bol gibi zavallılar da, ne kadar vahim hata yaptıklarının farkında olmayan liseciler de böyle bilsin.
en yakın örneği malatya ile yapacağımız iki maç olacak. göreceğiz orada stadın nasıl hınca hınç doldurulduğunu, taraftarın, takımın, teknik heyet ve yönetimin nasıl kenetlendiğini.
yani demem o ki; size galatasaray’dan ekmek çıkmaz. hadi canım hadi başka kapıya...
şampiyon kadroyu dursun özbek kurmuş, fatih terim’i getirmiş, mustafa cengiz gelmese de galatasaray’ı şampiyon yapacakmış. hadi ordan densiz, gelenden gidenden 4 yiyen takım mı şampiyon olacaktı? futbolcuların hiçbiri malatya dönüşü takım otobüsüne binmemişti. tudor ile kanlı bıçaklı olmuşlardı. üstelik fatih terim’i de getirmek istemedi dursun özbek. hatırlayın önce can topsakal arkasından bizzat kendisi lucescu’nun kapısına kadar gittikleri halde ikna edemediler adamı. başka çaresi kalmadığından, mustafa cengiz’in de fatih terim’i getireceğini açıklamasından ve de taraftarların tamamının baskısından sonra mecbur kaldı fatih terim’e gitti.
mustafa cengiz ve abdurrahim albayrak gelmeseydi dursun özbek’in yarattığı negatif enerji nedeniyle fatih terim tek başına fener, bjk ve başakşehirle başa çıkıp şampiyon olamazdı. yaptığımız 145 milyon euro zarar nedeniyle de uefa’dan men yerdik. mustafa cengiz ve abdurrahim albayrak gelince hem futbolculara olan borçlar ödendi ve takım yükselişe geçti, hem taraftar kenetlendi hem de fatih hoca ve takım motive edilerek (gençlerbirliği yenilgisi sonrasında istanbul’daki karşılamayı düşünün) şampiyonluğa ulaştık.
yine mustafa cengiz ve yönetimi mükemmel bir sunum ve savunma ile uefa ffp barajını aşarak avrupadan meni önledi. emre bol gibi nice fenerli fanatikler, turgay demir gibi nice sıyrıklar galatasaray’ın kesinlikle men yiyeceğini tv ekrankarından defalarca deklare etmediler mi? işte bu nedenle mustafa cengiz’i istemiyor fenerliler ve bjkliler. çünkü onlara çok acı verdi mustafa cengiz yönetimi.
tarihimizde ilk kez kara geçtik. mükemmel bir takım kurduk ve fatih terim’in önündeki tüm engelleri kaldırdık. fatih terim’in üzerine oynayıp ona hakaret edenleri, onu değersizleştirenleri yönetim ve taraftarlar olarak yer ile yeksan ettik. şimdi de şampiyonluğun bir numaralı adayıyız, türkiye kupasına üç maç uzaktayız şu lisecilerin yaptığına bakın. bunları ne allah affeder ne de otuz milyon galatasaray taraftarı.
ancak yine söylüyorum; eğer biz şampiyonlar liginde şampiyon olmak için yola çıktıysak bu engelleri yıkıp geçmek zorundayız. önümüze engel koyan şeytan ve avanelerini bozguna uğratmak zorundayız. hiçbir başarı mücadele etmeden, yatarak, vaz geçerek elde edilemez. bu nedenle bu şeytanları şiddetle taşlamak zorundayız. taşlamalıyız ki yönetim ve teknik heyetin eli güçlensin, takımın cesareti artsın.
fatih terim ve futbolcuları bu olaylardan olumsuz etkilenmez aksine daha da motive olurlar. fatih terim bu olayı bile kullanır ve başarısızlık bekleyenleri yerin dibine sokacak şekilde takımı şahlandırır hedeflerine varır. otuz milyon galatasaray taraftarın da motivasyonu iki katına çıkar ve çıkacaktır. bunlar bize poitif enerji olarak döner. bunu emre bol gibi zavallılar da, ne kadar vahim hata yaptıklarının farkında olmayan liseciler de böyle bilsin.
en yakın örneği malatya ile yapacağımız iki maç olacak. göreceğiz orada stadın nasıl hınca hınç doldurulduğunu, taraftarın, takımın, teknik heyet ve yönetimin nasıl kenetlendiğini.
yani demem o ki; size galatasaray’dan ekmek çıkmaz. hadi canım hadi başka kapıya...
