107
birkaç yazar arkadaştan mesaj yoluyla, yargıtay’ın adnan polat kararında, “denetim kurulu raporlarını kabul ve denetim kurulunu ibra etmek idari bakımdan da ibra anlamı taşır” dendiğini bu genel kurulda ise denetim kurulu raporları kabul edilmediği gibi denetim kurulunun da idari olarak ibra edilmediği, dolayısıyla bir ay içinde seçime gitmek gerekebileceği uyarısını aldım. bu yorumlar şu nedenle yanlış.
idari işlerde ibra olmaz. hukuken çok komik bir durum olur. idare edenler yasalara aykırı bir karar alıp uyguladıklarında bunun sorumluluğundan ibra ile kurtulabilir mi?
öncelikle ibra hukuki terim olarak borç ve alacağı sona erdirmek demektir. dikkat edin borç ve alacak diyor. hatta osmanlıda ibra-i iskat (alacaktan vaz geçme) ve ibra-i istifa (alacağını aldığını ikrar etme) şeklinde iki çeşidi vardır. modern hukukta da ibraname (alacağı kalmadığını tek taraflı beyan) ve ibra sözleşmesi (iki tarafın birbirinden alacağı kalmadığına dair sözleşme) olmak üzere ikiye ayrılır. bakın bu tanımlarda ve hukukta “idari” kelimesi asla geçmemektedir. alacak ve borçlarla yani mali konularla ilgilidir.
ibra, mali işlemlere ilişkin olduğundandır ki sadece borçlar kanunu ve ticaret kanununda düzenlenmiştir. çünkü borçları, alacakları ya da şirketlerin ticari muamelelerini ilgilendiren bir kavramdır.
bundan dolayı genel kurullar, sadece bilançolar, gelir giderler ve diğer bilimum mali konularda ibra ederler. bunun nedeni de şirket sorumlularını mali yönden garantiye alıp, daha rahat mali kararlar almalarını ve karlılığı artırmalarını sağlamaktır. şirket ortaklarının menfaati gereğidir bu.
idari ibra çok komik bir deyim. aklıevvelin biri galatasaray tüzüğüne koymuş diye insanlar günlerdir tartışıp duruyor. deli-kuyu-taş-kırk akıllı olayı yani.:)
idari işlerde ibra olmaz. hukuken çok komik bir durum olur. idare edenler yasalara aykırı bir karar alıp uyguladıklarında bunun sorumluluğundan ibra ile kurtulabilir mi?
öncelikle ibra hukuki terim olarak borç ve alacağı sona erdirmek demektir. dikkat edin borç ve alacak diyor. hatta osmanlıda ibra-i iskat (alacaktan vaz geçme) ve ibra-i istifa (alacağını aldığını ikrar etme) şeklinde iki çeşidi vardır. modern hukukta da ibraname (alacağı kalmadığını tek taraflı beyan) ve ibra sözleşmesi (iki tarafın birbirinden alacağı kalmadığına dair sözleşme) olmak üzere ikiye ayrılır. bakın bu tanımlarda ve hukukta “idari” kelimesi asla geçmemektedir. alacak ve borçlarla yani mali konularla ilgilidir.
ibra, mali işlemlere ilişkin olduğundandır ki sadece borçlar kanunu ve ticaret kanununda düzenlenmiştir. çünkü borçları, alacakları ya da şirketlerin ticari muamelelerini ilgilendiren bir kavramdır.
bundan dolayı genel kurullar, sadece bilançolar, gelir giderler ve diğer bilimum mali konularda ibra ederler. bunun nedeni de şirket sorumlularını mali yönden garantiye alıp, daha rahat mali kararlar almalarını ve karlılığı artırmalarını sağlamaktır. şirket ortaklarının menfaati gereğidir bu.
idari ibra çok komik bir deyim. aklıevvelin biri galatasaray tüzüğüne koymuş diye insanlar günlerdir tartışıp duruyor. deli-kuyu-taş-kırk akıllı olayı yani.:)