• 293
    maç için stada gitme hazırlıklarına henüz başlamadan oğlumu kardan adam yapmaya götürdüm. birlikte kardan adam yapıp, çamlıca'da haddinden fazla yağan karın tadını çıkardıktan sonra eve gelmiştim ki arkadaşım çay içmeye davet etti.

    söylendim...

    neyse maça daha 4 saat var diyerek geleceğim dedim ve mekana yol aldım. çaylar söylendi falan muhabbeti devam ettirmeye çabalarken gözümüz bir yandan oynanmakta olan ankaragücü - erzurumspor maçına takıldı. bir yerden sonra konuşacaklarımızı bırakıp maçı izlemeye başladık ki sanırım maçta son 10 dakikaya giriliyordu. ha attılar ha atacaklar derken 90+2'de ankaragücü'nün golü geldi. maçın bitmesiyle bana müsade, stada geçeceğim diyerek onlardan ayrıldım. saat 16:30'u gösteriyordu ki eve geldim. yüzümü yıkamaya fırsat bulamadan kuzen aradı. bu arayışın ne demek olduğunu çok iyi biliyordum, umarsızca açtım telefonu. tahmin ettiğim gibi maçı birlikte izlemek için kardeşime gitmeyi teklif ediyordu. stada gitmek istediğimi, evden çıkmak üzere olduğumu söylememe rağmen bir emrivakiyle beni planına dahil etti.

    aslında hanım ve ufaklık da bu meseleden mutluydu... derken toparlandık, yola koyulduk...

    saat 19:02'de kardeşimde buluşmuştuk. hızlıca ekran başına oturduk. böyle kısır maçları bilirim, sıkar, bunaltır ve sonunda ya çığlıklar ya da küfürlerle ekran başından kalkarsınız. dakikalar 89'u gösterirken kuzen televizyonu kapatmayı teklif etti, bundan sonrası gizem olsun en azından sıcağı sıcağına gerilmemiş oluruz dedi. bir an durdum ve "hayir!" dedim. garipsedi...

    "oğlum ben bugün ankaragücü'nün gol atmasını bekleyerek maç izledim, ne şart olursa olsun bu maçta da o gol atılacak!" diyerek onları da heyecanıma ortak ettim. pek oralı olmadı aslında, bir şey de diyemedi...

    çok değil 2 dakika sonrasını hepimiz biliyoruz zaten...

    bu maç için bir anı çıkabileceğini hiç düşünmemiştim ama stada gitmekten daha iyi bir tercih yaptım sanırım...
App Store'dan indirin Google Play'den alın