1349
kendisi zamanında manisaspor'u çalıştırıyordu. o dönemi hatırlayanlar bilir, takımı her zaman sezona taş gibi girer fakat zaman geçtikçe durağanlaşır ve gerilemeye başlardı. o dönemki hasta galatasaraylı biyoloji öğretmenim (soyadı becerenel'di; tehlikeli soyad, kabul edelim) solunum sistemiyle alakalı bir şeyler anlatırken yanal'dan örnek vermişti:
"ersun'un takımları neden sezon başlarında çelik gibi oluyor da sonradan mala bağlıyor sanıyorsunuz; adam yaz kamplarında takımına yüksek rakımda kampı dayıyor, akciğerlerin oksijen kapasitesini tavana çekiyor, lig başlayınca da avantajlı oluyor. tabii haftalar ilerledikçe, rakipler ritme girdikçe bocalamaya başlıyor..."
bu adamın olayı budur. yaz kamplarında takımını iyi çalıştırır, elinde iyi de kadro varsa sonuna kadar götürür, bkz. 2013-2014 fenerbahçe'si. ama bu iki sacayağından (kimya laboratuvarında kullanılan bir destek, üç ayaklıdır) birinde sıkıntı varsa geçiniz.
aykut kocaman'dan kötü teknik direktör.
"ersun'un takımları neden sezon başlarında çelik gibi oluyor da sonradan mala bağlıyor sanıyorsunuz; adam yaz kamplarında takımına yüksek rakımda kampı dayıyor, akciğerlerin oksijen kapasitesini tavana çekiyor, lig başlayınca da avantajlı oluyor. tabii haftalar ilerledikçe, rakipler ritme girdikçe bocalamaya başlıyor..."
bu adamın olayı budur. yaz kamplarında takımını iyi çalıştırır, elinde iyi de kadro varsa sonuna kadar götürür, bkz. 2013-2014 fenerbahçe'si. ama bu iki sacayağından (kimya laboratuvarında kullanılan bir destek, üç ayaklıdır) birinde sıkıntı varsa geçiniz.
aykut kocaman'dan kötü teknik direktör.