• 279
    biraz #2536690 numaralı entrynin tekrarı gibi olacak ama insanların cidden bu enerjiyi, takati nereden bulduğunu merak ettiğim cinnet hali. iyi bir maçtan sonra insan gibi gülüp eğlenmek varken direk sözlüğe gömülmek bile farklı(!) bir method olarak görülebilecekken bu üzüntüyle, belki yıkılmışlıkla insanların bu kadar yazacak enerjiyi nereden bulduğu cidden merak konusu. hani sözlükle ortalama üstü ilgili bir insan olarak "niye yazıyorsunuz" diyecek durumum yok elbette ama gerçekten ilginç şeyler oluyor bazen...

    maçın üzerinden 10 dakika geçmeden neredeyse iki sayfa maç incelemesi yazan falan oluyor örneğin. sanki doğrudan muhatap aldığı kişiye ulaşacakmış daha da önemlisi o hakareti yiyince maçın içine "load game" şekli dönülüp o hata düzeltilecekmiş gibi sallayanlar oluyor. bir galibiyete 15 puan yazılmış gibi havaya girenlerin yanı sıra bir mağlubiyetle 30 puan geriye düşülmüş tavrı hiç bitmiyor. birisine takık olma hali zaten hepimizin muzdarip olduğu bir olay, ben de dahilim buna. bütün o moral bozukluğu içerisinde birisine sallayanlarla sahip çıkmaya çalışanlar arasındaki savaşlar oluyor mesela. bir sonraki hafta roller demeyeyim ama artık maça göre avantajlar değişip devam ediliyor. bu da üstüne koya koya gelinen bir süreç oluşturuyor. tıpkı galibiyetten sonra aynı esprinin döndürüp döndürüp yazılması gibi aynı küfür bile defalarca yazılabiliyor. tek bir hareketle adamın tüm kariyeri gözden geçirilip sorgulanır oluyor, aynı şekilde tek bir müdahale tüm kariyerini parlatabiliyor...

    tabi bir de sözlük formatıyla ilgili sorunlar kısmı var.

    hakaretler, küfürler en geri dönüşü olmayan konular. birkaç hafta sonra bile okuyana tam anlam ifade edemeyecek olan kayıp zamanlı entry olayını anlatmaktan bıktı artık sözlük yönetimi, maç butonu ile en azından bari maça bkz. vererek kısmen de olsa çözmeye çalışıyor. bazen art niyetli ancak rakip takım taraftarının yapabileceği imalar yapılıyor. malesef güya "totem" için bunu yaptığını iddia eden ters psikoloji mütehasısı* bir kitle türedi artık sosyal medyada, sözlüğümüzde de var. bazen gerçekten art niyetli olmayan insanlar kendi kendine bok yoluna gidebiliyor bu yüzden. bunun yanında bazen tamamen safi taraftar duygusuyla moral vermeye çalışanlar bile laf yiyebiliyor. entry başlığın sözlükteki haliyle ilgili olayını en çok zorlayan bu durumlar oluyor. tabi bir de önceki entrylere cevap niteliğinde girilen hatta yağmur gibi yağan entryler var...

    tüm bu laf salatasının özü tüm kurallar doğru ve taviz vermeden uygulanırsa kaybedilen maç sonrası girilen entrylerin çok önemli bir kısmı silinip gidecektir aslında. buna rağmen herkes haklı olarak çatacak bir yer aradığı için, mümkün mertebe esnek davranıp herkese kişisel feryadını etme imkanı sağlamaya çalışmasına rağmen moderasyon da nasibini alır. müdahale edilebilen olaylarda müdahale edilen taraf sansürcülükten girer keyfi entry silmekten çıkar, ola ki tüm ekip mağlubiyetin üzüntüsü ve/veya kişisel sebeplerle bakamamışsa bunlar da s"özlük ahıra döndü moderasyon boş verdi" olur. adamın biri çıkar yönetime galiz küfür hariç her türlü hakareti yapar, entry silinince "vay efendim bunlar yönetimin adamı" denir.

    tüm bu hengamenin ardından aslında geride maçın kendi yarattığı duygu selinin birkaç misli fazlası, dışardan bakanın geneline anlam veremeyeceği cümleler yığını ve biraz daha fazla sayıda kırgınlık kalır...
App Store'dan indirin Google Play'den alın