616
verilen ücret ve aldığı maaş üzerinden; gerek bu sözlükte bazı yazarlar, gerek sosyal medyadaki bazı taraftarlarımız, gerek bazı duayen(!) spor yorumcularımız, gerekse de içten yanmalı rakip taraftarlar kendisi takımımıza katıldığından beridir, şu sıralar atıp tutmakla meşguller.
gelelim rakiplerimizin son 10-15 senedeki yurtiçi ve dışından yaptığı her yönden tatmin edici(!) bazı transferlere;
fenerbahçe;
- ozan tufan (yerli-2015); 7.5 milyon euro (bonservis) + 1.5 milyon euro (yıllık kazanç) + (maç başı)
- robin van persie (yabancı-2015); 6.5 milyon euro (bonservis) + 5 milyon euro (yıllık kazanç) + 20 bin euro (maç başı)
- mehmet topuz (yerli-2009); 9 milyon euro (bonservis) + 2.5 milyon euro (belirtilmemiş yıllık kazanç) + (maç başı)
- milos krasic (yabancı-2012); 7 milyon euro (bonservis) + 2.3 milyon euro (yılık kazanç) + 12.5 bin euro (maç başı)
- serdar kesimal (yerli-2011); 4.750 milyon euro (bonservis) + 1.2 milyon euro (yıllık kazanç) +(maç başı)
- alper potuk (yerli-2013); 6.250 milyon euro (bonservis) + orhan şam + bienvenu + 1.5 milyon euro (yıllık kazanç) + 15 bin euro (maç başı)
- daniel guiza (yabancı-2008); 15.9 milyon euro (bonservis) + 2 milyon euro (imza parası) + 3.5 milyon (yıllık kazanç) + (hesaplanamayan maç başı)
- emmanuel emenike (yabancı-2013); 13 milyon euro (bonservis) + 2.5 milyon euro (yıllık kazanç) + 12.5 bin euro maç başı
beşiktaş;
- rodrigo tabata (yabancı-2009); 8 milyon euro (bonservis) + 1.5 milyon euro (yıllık kazanç) + (maç başı)
- ismail köybaşı (yerli-2009); 6.5 milyon euro (bonservis) + 600 bin euro - 1.2 milyon euro (yıllık kazanç) + (maç başı)
- mustafa pektemek (yerli-2011); 4 milyon euro (bonservis) + 1.5 milyon euro (yıllık kazanç) + 10 bin euro (maç başı)
- ricardo quaresma (yabancı-2010); 7.3 milyon euro (bonservis)
bunlar hatırladığım yüksek bonservis, maaş, imza paraları, menajer paraları hatta daha bilmediğimiz ne bonuslar, paralar verilerek rakiplerimizin transfer ettiği; çoğu oynadığı dönemlerde genel olarak vasat performans göstermiş, hatta daha beteri sakat ayağına oynamamış ve giderken ya hiç bonservis kazandırmamış ya da geldiğinin çok çok altına komik rakamlara başka takımlara transfer olmuşlardır. bazısı da halen takımlarından gitmemiş ve takımlarını sömürmeye devam etmektedir.
galatasaray'ımıza gelirsek de; tarık çamdal fiyaskosu daha şu transfer dönemine kadar ki en büyük örneklerden biridir. olcan adın, elano brumer vs. falan daha böyle gider. dursun özbek dönemindeki faks olayı ve sakat izlandalı golcü fiyaskosunu saymazsak; bizim takımın rakiplere göre daha az fiyaskosu vardır. ama şişirilmiş yıllık ücret ve alınan performans karşılığına bakarsak, bu konuda çok maliyetli transferler yapmışızdır.
yukarıda saydığım bir çırpıda aklıma gelenlerdi. kaldı ki internette en pahalı transferler diye arattığınız zaman ortalama bu isimler çıkar. ama kim bilir daha hatırlamadığım veya araştırdığımda denk gelmediğim veya farkında olmadığımız nice maliyetli ne fiyasko transferler de olmuştur. gel gelelim mbaye diagne'nin kulübümüze transferinde maliyet olarak yukarıda saydıklarıma baktığınız zaman, arada uçurum olarak bir fark var da ben mi göremedim acaba? 10 milyon euro bonservis ve senelik ortalama 2.350 milyon euro yıllık ücret bedelle başka herhangi bir para verilmeksizin yapılmış bir transfer olmuştur. kaldı ki; yukarıda saydığım transferler borçlanarak ve kulüplerin mali yapısını baltalayarak yapılırken, mbaye diagne transferi kulübümüzün kendi öz sermayesi ile yapılmış bir transferdir. hali hazırda bu adam 1 sezon oynadığı kasımpaşa'da 34 maçta 32 gol atmıştır. maç başına neredeyse 1 gol yani. zaten ligimizde 1 senedir oynadığı için; uyum süreci falan filan bu konularda transferin hiçbir riski yoktur. yaşı da sonradan satmak için uygundur. hani yukarıda saydığım transferler gibi çıkmayacağına inancım tam da, allah korusun varsayalım ki çıktı diyelim; en fazla aldığın para civarında satarsın. kaldı ki psikolojik olarak da, şampiyonluk ve en az ilk 2 anlamında elimizi güçlendirmiş, psikolojik bir transferdir. bu anlamda da getirisi olacaktır. hani aradaki kur farkına takılanlar olabilir. emin olun götürdüğü kadar getirisine bakarsak eğer ki; oran olarak dengede olduğunu göreceksiniz zaten. o zaman ki yabancı sınırı vs. koşullar onlardı diyenlerde olabilir. bu zamanda da genel olarak baktığımız da forvetsizlik, rakip takımın şampiyonluğa oynamasına rağmen teklif götürmemiz, piyasanın durumu vs. derken bu zamanın koşulları da bunlardı. kaldı ki yukarıda yazdıklarımın içlerinde yabancı sınırı olmasına rağmen; hem dışarıdan, hem de ligimizden fiyasko olarak sonuçlanmış yabancı transferleri de mevcuttur.
sonuç olarak; mbaye diagne transferi üzerinden saçma sapan argümanlarla, bu transfere gölge düşürmeye çalışan kim varsa, hiçbir şekilde prim vermememiz gerekiyor. bu tarz yorumlar yapanlar ancak kendini kandırır. gerçekten emek verilerek yapılmış doğru düzgün işleri kıskanmak yerine, bu tarz doğru işleri sürekli hale nasıl getirmeliyiz diye kafa yormamız lazım. bunu sadece bu transfer için yazmıyorum. bütün yaptığımız işlerde böyle yapmamız lazım. ama tabi ki bizim ülkemizde maalesef; meyve veren ağaç her zaman taşlanmaya devam edilecektir.
gelelim rakiplerimizin son 10-15 senedeki yurtiçi ve dışından yaptığı her yönden tatmin edici(!) bazı transferlere;
fenerbahçe;
- ozan tufan (yerli-2015); 7.5 milyon euro (bonservis) + 1.5 milyon euro (yıllık kazanç) + (maç başı)
- robin van persie (yabancı-2015); 6.5 milyon euro (bonservis) + 5 milyon euro (yıllık kazanç) + 20 bin euro (maç başı)
- mehmet topuz (yerli-2009); 9 milyon euro (bonservis) + 2.5 milyon euro (belirtilmemiş yıllık kazanç) + (maç başı)
- milos krasic (yabancı-2012); 7 milyon euro (bonservis) + 2.3 milyon euro (yılık kazanç) + 12.5 bin euro (maç başı)
- serdar kesimal (yerli-2011); 4.750 milyon euro (bonservis) + 1.2 milyon euro (yıllık kazanç) +(maç başı)
- alper potuk (yerli-2013); 6.250 milyon euro (bonservis) + orhan şam + bienvenu + 1.5 milyon euro (yıllık kazanç) + 15 bin euro (maç başı)
- daniel guiza (yabancı-2008); 15.9 milyon euro (bonservis) + 2 milyon euro (imza parası) + 3.5 milyon (yıllık kazanç) + (hesaplanamayan maç başı)
- emmanuel emenike (yabancı-2013); 13 milyon euro (bonservis) + 2.5 milyon euro (yıllık kazanç) + 12.5 bin euro maç başı
beşiktaş;
- rodrigo tabata (yabancı-2009); 8 milyon euro (bonservis) + 1.5 milyon euro (yıllık kazanç) + (maç başı)
- ismail köybaşı (yerli-2009); 6.5 milyon euro (bonservis) + 600 bin euro - 1.2 milyon euro (yıllık kazanç) + (maç başı)
- mustafa pektemek (yerli-2011); 4 milyon euro (bonservis) + 1.5 milyon euro (yıllık kazanç) + 10 bin euro (maç başı)
- ricardo quaresma (yabancı-2010); 7.3 milyon euro (bonservis)
bunlar hatırladığım yüksek bonservis, maaş, imza paraları, menajer paraları hatta daha bilmediğimiz ne bonuslar, paralar verilerek rakiplerimizin transfer ettiği; çoğu oynadığı dönemlerde genel olarak vasat performans göstermiş, hatta daha beteri sakat ayağına oynamamış ve giderken ya hiç bonservis kazandırmamış ya da geldiğinin çok çok altına komik rakamlara başka takımlara transfer olmuşlardır. bazısı da halen takımlarından gitmemiş ve takımlarını sömürmeye devam etmektedir.
galatasaray'ımıza gelirsek de; tarık çamdal fiyaskosu daha şu transfer dönemine kadar ki en büyük örneklerden biridir. olcan adın, elano brumer vs. falan daha böyle gider. dursun özbek dönemindeki faks olayı ve sakat izlandalı golcü fiyaskosunu saymazsak; bizim takımın rakiplere göre daha az fiyaskosu vardır. ama şişirilmiş yıllık ücret ve alınan performans karşılığına bakarsak, bu konuda çok maliyetli transferler yapmışızdır.
yukarıda saydığım bir çırpıda aklıma gelenlerdi. kaldı ki internette en pahalı transferler diye arattığınız zaman ortalama bu isimler çıkar. ama kim bilir daha hatırlamadığım veya araştırdığımda denk gelmediğim veya farkında olmadığımız nice maliyetli ne fiyasko transferler de olmuştur. gel gelelim mbaye diagne'nin kulübümüze transferinde maliyet olarak yukarıda saydıklarıma baktığınız zaman, arada uçurum olarak bir fark var da ben mi göremedim acaba? 10 milyon euro bonservis ve senelik ortalama 2.350 milyon euro yıllık ücret bedelle başka herhangi bir para verilmeksizin yapılmış bir transfer olmuştur. kaldı ki; yukarıda saydığım transferler borçlanarak ve kulüplerin mali yapısını baltalayarak yapılırken, mbaye diagne transferi kulübümüzün kendi öz sermayesi ile yapılmış bir transferdir. hali hazırda bu adam 1 sezon oynadığı kasımpaşa'da 34 maçta 32 gol atmıştır. maç başına neredeyse 1 gol yani. zaten ligimizde 1 senedir oynadığı için; uyum süreci falan filan bu konularda transferin hiçbir riski yoktur. yaşı da sonradan satmak için uygundur. hani yukarıda saydığım transferler gibi çıkmayacağına inancım tam da, allah korusun varsayalım ki çıktı diyelim; en fazla aldığın para civarında satarsın. kaldı ki psikolojik olarak da, şampiyonluk ve en az ilk 2 anlamında elimizi güçlendirmiş, psikolojik bir transferdir. bu anlamda da getirisi olacaktır. hani aradaki kur farkına takılanlar olabilir. emin olun götürdüğü kadar getirisine bakarsak eğer ki; oran olarak dengede olduğunu göreceksiniz zaten. o zaman ki yabancı sınırı vs. koşullar onlardı diyenlerde olabilir. bu zamanda da genel olarak baktığımız da forvetsizlik, rakip takımın şampiyonluğa oynamasına rağmen teklif götürmemiz, piyasanın durumu vs. derken bu zamanın koşulları da bunlardı. kaldı ki yukarıda yazdıklarımın içlerinde yabancı sınırı olmasına rağmen; hem dışarıdan, hem de ligimizden fiyasko olarak sonuçlanmış yabancı transferleri de mevcuttur.
sonuç olarak; mbaye diagne transferi üzerinden saçma sapan argümanlarla, bu transfere gölge düşürmeye çalışan kim varsa, hiçbir şekilde prim vermememiz gerekiyor. bu tarz yorumlar yapanlar ancak kendini kandırır. gerçekten emek verilerek yapılmış doğru düzgün işleri kıskanmak yerine, bu tarz doğru işleri sürekli hale nasıl getirmeliyiz diye kafa yormamız lazım. bunu sadece bu transfer için yazmıyorum. bütün yaptığımız işlerde böyle yapmamız lazım. ama tabi ki bizim ülkemizde maalesef; meyve veren ağaç her zaman taşlanmaya devam edilecektir.
