8
isim...
fiyatları kulüpler değil, talep de değil, basın ve bilgi kirliliği belirliyor. kim eduok hakkında uykusuz geceler geçirdi ki?
tamam, diagne daha ligin ilk yarısından ilginç bir gol sayısına ulaşmış, yetenekli bir futbolcu olabilir. ancak kendisine biçilen değerler, eğer %10'luk bir dilimle bu yeteneğine dayanıyorsa, %60'lık bir dilimle, özellikle basın yoluyla yaratılan bilgi kirliliğine dayanıyor. isimlerin etrafını artık bir köpük tabakası sarmış durumda. kapladıkları hacim kadar değerli olan bu oyuncular, bu "hacim artırıcı" köpük tabakasıyla, aslolanın ötesinde fiyatlara alıcı buluyor. kendi haberlerini sipariş eden menajerler ve kulüp yöneticileri de cabası...
aminu umar, badou n'diaye, trezeguet vb.oyuncuları sessiz sedasız kapan anadolu kulüpleri ise %40'lık faktör olan, alım gücü/ihtiyaç ideal oranına sahip oluyorlar. sağlıklı bir biçimde ihtiyaç duyma ve bu ihtiyacı nispeten daha kendi hâlinde analiz etme olanağına sahipler. büyüklerin ihtiyaçlarına ise yarak kürek bir basın karar veriyor. akılsız kitlelerin aklı olan basın. bir ihtiyacı saptama refleksi, bence bu yüzden mütevazı bir kurumsallık kavramını gerektiriyor. küçük bir kulüp gibi yaşayan bir büyük kulüp ideali.
fiyatları kulüpler değil, talep de değil, basın ve bilgi kirliliği belirliyor. kim eduok hakkında uykusuz geceler geçirdi ki?
tamam, diagne daha ligin ilk yarısından ilginç bir gol sayısına ulaşmış, yetenekli bir futbolcu olabilir. ancak kendisine biçilen değerler, eğer %10'luk bir dilimle bu yeteneğine dayanıyorsa, %60'lık bir dilimle, özellikle basın yoluyla yaratılan bilgi kirliliğine dayanıyor. isimlerin etrafını artık bir köpük tabakası sarmış durumda. kapladıkları hacim kadar değerli olan bu oyuncular, bu "hacim artırıcı" köpük tabakasıyla, aslolanın ötesinde fiyatlara alıcı buluyor. kendi haberlerini sipariş eden menajerler ve kulüp yöneticileri de cabası...
aminu umar, badou n'diaye, trezeguet vb.oyuncuları sessiz sedasız kapan anadolu kulüpleri ise %40'lık faktör olan, alım gücü/ihtiyaç ideal oranına sahip oluyorlar. sağlıklı bir biçimde ihtiyaç duyma ve bu ihtiyacı nispeten daha kendi hâlinde analiz etme olanağına sahipler. büyüklerin ihtiyaçlarına ise yarak kürek bir basın karar veriyor. akılsız kitlelerin aklı olan basın. bir ihtiyacı saptama refleksi, bence bu yüzden mütevazı bir kurumsallık kavramını gerektiriyor. küçük bir kulüp gibi yaşayan bir büyük kulüp ideali.