15
kafa karışıklığı yaratan hashtag.
yaz transfer döneminde elindeki forveti satıp yerine sadece bir adamla* ilgilenmiş bir yönetim, ve ara transfer döneminde perşembenin gelişi çarşambadan bellidir tarzı bir işleyişle devam ediyor.
bu hashtagi açan galatasaraylı değildir diyemiyorum kusura bakmayın. tepki için erken diyenlere de hak vermiyorum, özellikle susun gereken tepkiyi 1 şubattan sonra verelim diyenlere hiç hak vermiyorum onu da çok net belirteyim. iş işten geçtikten sonra, 1 dönemi daha forvetsiz geçirdikten sonra tepki versek ne olacak? efsane hocan bile yazdan beri bas bas bağırıyor forvet diye, bu adamın da mı çikeden çıkmasını bekliyorlar. gidince de gitti olcak.
1 şubattan sonra verdik tepkiyi diyelim ve yönetim istifaya zorlandı, sil baştan olmayacak mı herşey? zaten amaç sistemi değiştirmek değil miydi, mustafa cengiz yönetimi bu hedefle gelmedi mi?
bence geç bile kalınmış bir hashtagdir kendisi. yaz transfer döneminden* beri en başa sabitlenmesi gereken hashtagdir ki, ara transfer dönemi* geldiğinde daha ilk günden sıkı tutacaklardı işi.
not: bunları yazıyorum diye kimseden para almıyorum, kimsenin paralı silahşörü değilim ve galeyana getirip panik transferi yaptırma gibi bir amacım yok. sen işini yapma, taraftara güven verme ki zaten mimlenmişsin, sonra da panik olcam yanlış transfer yapcam tribüne gir. kimse kusura bakmasın da yok öyle bir dünya. albayrakın havaalanındaki hallerine tavırlarına bakın, muhabir soru sorarken soruyu dinlemiyor, ne söylesem ne cevap vercem derdinde, yönetim transfer olmayacak diye açıklama yaptı mı söylediler mi hemen triplerinde. açıkça belli ki ellerine yüzlerine bulaştırcaklar. elimizde paramız var ama beceriksizlik yüzünden menejerlere peşkeş çekilcek ama bunun sorumlusu tepki gösteren taraftar değil, işini bilmeyen beceriksiz yönetim ve susan, tepki göstermeyen taraftardır.
tekrar ediyorum yaz döneminden beri* en başta durması gereken, geç kalınmış bir hashtagdir.
edit: amacım şimdi istifa etsinler değildir. ama işini yapmayanın ensesinde "gitme" korkusu olmalıdır. herkesin işini ciddiye alması açısından önemli bir durum bu.
yaz transfer döneminde elindeki forveti satıp yerine sadece bir adamla* ilgilenmiş bir yönetim, ve ara transfer döneminde perşembenin gelişi çarşambadan bellidir tarzı bir işleyişle devam ediyor.
bu hashtagi açan galatasaraylı değildir diyemiyorum kusura bakmayın. tepki için erken diyenlere de hak vermiyorum, özellikle susun gereken tepkiyi 1 şubattan sonra verelim diyenlere hiç hak vermiyorum onu da çok net belirteyim. iş işten geçtikten sonra, 1 dönemi daha forvetsiz geçirdikten sonra tepki versek ne olacak? efsane hocan bile yazdan beri bas bas bağırıyor forvet diye, bu adamın da mı çikeden çıkmasını bekliyorlar. gidince de gitti olcak.
1 şubattan sonra verdik tepkiyi diyelim ve yönetim istifaya zorlandı, sil baştan olmayacak mı herşey? zaten amaç sistemi değiştirmek değil miydi, mustafa cengiz yönetimi bu hedefle gelmedi mi?
bence geç bile kalınmış bir hashtagdir kendisi. yaz transfer döneminden* beri en başa sabitlenmesi gereken hashtagdir ki, ara transfer dönemi* geldiğinde daha ilk günden sıkı tutacaklardı işi.
not: bunları yazıyorum diye kimseden para almıyorum, kimsenin paralı silahşörü değilim ve galeyana getirip panik transferi yaptırma gibi bir amacım yok. sen işini yapma, taraftara güven verme ki zaten mimlenmişsin, sonra da panik olcam yanlış transfer yapcam tribüne gir. kimse kusura bakmasın da yok öyle bir dünya. albayrakın havaalanındaki hallerine tavırlarına bakın, muhabir soru sorarken soruyu dinlemiyor, ne söylesem ne cevap vercem derdinde, yönetim transfer olmayacak diye açıklama yaptı mı söylediler mi hemen triplerinde. açıkça belli ki ellerine yüzlerine bulaştırcaklar. elimizde paramız var ama beceriksizlik yüzünden menejerlere peşkeş çekilcek ama bunun sorumlusu tepki gösteren taraftar değil, işini bilmeyen beceriksiz yönetim ve susan, tepki göstermeyen taraftardır.
tekrar ediyorum yaz döneminden beri* en başta durması gereken, geç kalınmış bir hashtagdir.
edit: amacım şimdi istifa etsinler değildir. ama işini yapmayanın ensesinde "gitme" korkusu olmalıdır. herkesin işini ciddiye alması açısından önemli bir durum bu.