2073
profesyonel hayatta başarının iki altın kuralı var:
1) iyi yaptığın işi görünür kılacaksın
2) görünür işi iyi yapacaksın
mesela şirkette herkesi ilgilendiren, onlarca belki yüzlerce kişinin dahil olduğu, herkesin müdahil olup üzerinden puan toplamaya çalıştığı bir projeyi yönetip başarısız olursan, mazeretlerin ne kadar geçerli olursa olsun kimse umursamaz. akılda sadece başarısızlığın kalır.
bu sebepledir ki şirketlerde en hızlı şekilde yükselenler en çalışkanlar değil, kendini en iyi pazarlayanlar ve en fazla göz önünde olmayı başaranlar olur. bu yüzdendir ki unutamadığımız yöneticilerimiz genelde transfer cambazlarıdır. en göz önündeki işi, en cezbedici işi en sükseli şekilde yapabilenlerdir. ünal aysal'a, haldun üstünel'e sevgi selimizin de (ben de dahilim buna) en önemli sebeplerindendir bu. tabii ki maliyetler de sorgulanır, diğer konular da incelenir ama bunlar hep ikinci planda kalır. drogba, sneijder, bir gece yarısı operasyonu ile gelen baros, tüm siyahlıkları örter.
sen ne yaparsan yap, ne kadar iyi iş üretirsen üret, bunu iyi anlatamazsan, ve sadece galatasaray taraftarının değil, tüm türkiyenin merakla takip ettiği, düşmanların bizi vurmak için açık aradığı süreçte feci şekilde çuvallarsan, artık orada yapacak çok fazla birşey kalmıyor. seni savunmaya çalışan insanlar da, karşıdan gelen tepki seli karşısında çaresiz kalıyor.
mustafa cengiz'i destekledim, hala da desteğim arkasındadır. bunu aptal olduğum için değil, yapmaya çalıştığı şeyi önemsediğim için yapıyorum. ama bu, adım adım çöküşe doğru ilerlediği gerçeğini değiştirmiyor. bundan sonra yönetiminin ayakta kalmasının tek yolu, fatih terim'in şapkadan tavşan değil kanguru çıkarması olacak gibi görünüyor.
1) iyi yaptığın işi görünür kılacaksın
2) görünür işi iyi yapacaksın
mesela şirkette herkesi ilgilendiren, onlarca belki yüzlerce kişinin dahil olduğu, herkesin müdahil olup üzerinden puan toplamaya çalıştığı bir projeyi yönetip başarısız olursan, mazeretlerin ne kadar geçerli olursa olsun kimse umursamaz. akılda sadece başarısızlığın kalır.
bu sebepledir ki şirketlerde en hızlı şekilde yükselenler en çalışkanlar değil, kendini en iyi pazarlayanlar ve en fazla göz önünde olmayı başaranlar olur. bu yüzdendir ki unutamadığımız yöneticilerimiz genelde transfer cambazlarıdır. en göz önündeki işi, en cezbedici işi en sükseli şekilde yapabilenlerdir. ünal aysal'a, haldun üstünel'e sevgi selimizin de (ben de dahilim buna) en önemli sebeplerindendir bu. tabii ki maliyetler de sorgulanır, diğer konular da incelenir ama bunlar hep ikinci planda kalır. drogba, sneijder, bir gece yarısı operasyonu ile gelen baros, tüm siyahlıkları örter.
sen ne yaparsan yap, ne kadar iyi iş üretirsen üret, bunu iyi anlatamazsan, ve sadece galatasaray taraftarının değil, tüm türkiyenin merakla takip ettiği, düşmanların bizi vurmak için açık aradığı süreçte feci şekilde çuvallarsan, artık orada yapacak çok fazla birşey kalmıyor. seni savunmaya çalışan insanlar da, karşıdan gelen tepki seli karşısında çaresiz kalıyor.
mustafa cengiz'i destekledim, hala da desteğim arkasındadır. bunu aptal olduğum için değil, yapmaya çalıştığı şeyi önemsediğim için yapıyorum. ama bu, adım adım çöküşe doğru ilerlediği gerçeğini değiştirmiyor. bundan sonra yönetiminin ayakta kalmasının tek yolu, fatih terim'in şapkadan tavşan değil kanguru çıkarması olacak gibi görünüyor.