resim
Ali Yıldırım Koç
Görev:Başkan
Takım:Fenerbahçe
Yaş:57
Uyruk:Türkiye
  • 1258
    kendisinin başkanlığı sırasındaki hataları hakkında kamuoyundaki "acemilik" çıkarımını doğru bulmadığım fenerbahçe başkanı.

    neden mi? kendisi ailesinden doğal olarak gelen dev bir özgüvene sahip. bu da bazen onu düşünmeden/az düşünerek karar vermeye veya henüz karar verme aşamasındayken erken konuşmaya itiyor. bunun bir benzerini biz de ünal aysal'la yaşamıştık. yeni başkan seçildiği günlerde çok erken açıklamalar yapıp, transferler hakkında çok erken basına konuştuğu, henüz kesin olarak anlaşmadığı futbolcuları kap'a bildirip kendisini mantıksız şekilde baskı altına alıyordu. daha sonra hatasının farkına varıp basınla arasına mesafe koymuştu, bu da yönetimine olumlu yansıdı.

    yalnız ali koç'la ünal aysal'ın durumu arasında çok can alıcı birkaç fark var.

    birincisi ali koç başkan yardımcısıyken de benzer hatalar yapıyordu. en önemlisi "bizi düşürün diye tff'ye başvuracağız" açıklamasıydı. bana kalırsa skandal bir açıklama. aziz yıldırım içeri alınınca ne yapacağını şaşırmış, köşeye sıkışmış gibi hissedip küsmüş çocuğu oynamıştı ağlamaklı suratıyla kamera karşısında.

    ikincisi ünal aysal atmayı planladığı olumlu adımları, transferleri, taraftarı mutlu etme ihtimali olan haberleri erken sunuyordu. ali koç ise kriz anlarında yapıyor bunları. birisi olumlu bir hava ve belki de boşa çıkacak beklenti yaratırken, diğeri onarılamaz sorunlar doğuruyor. cem uzan'ın istanbulspor başkanlığı sırasında benzer tavırları vardı. ali koç da oraya yönleniyor. daha takımın başına gelmeden büyük konuşmaya başlamıştı. "siz benim hayalimdeki fenerbahçe'yi anlamamışsınız" şeklinde slogan gibi bir cümleyle posta koyduktan sonra ersun yanal'a mecbur kalması bu futbol camiasının ne kadar acımasız ve değişken olduğunu gösterdi kendisine. daha vahimi işler kötü giderken çözüm üretip krizi yönetmesi gerekirken taraftara oynayıp futbolcuları sattı. bu bence yaptığı en büyük skandal. hiç düşünmeden ve defalarca aynı şeyi yaptı. bir takımın içine dinamit koymaktan farksız. kaldı ki bu takımın ilk 11'inin yarısına yakını kiralık. sen onları satarsan onlar senin cenazeni kaldırır.

    üçüncü skandalı finansal fair play için yaptığı "gerekirse gemileri yakarız" açıklamasıydı. tek kelimeyle facia. böyle bir niyeti varsa dahi basın toplantısında söyleyemez bir başkan. bırakıyorum bu kararın doğru ya da yanlış olmasını, daha planlama ve sonuçlarını tartma aşamasında böyle bir radikal karar pat diye ekranlardan verilmez. bence gerçekten öyle bir niyetleri varsa da yüzleşecekleri sorunları kat kat artırmış oldu kendi eliyle. haftaya uefa ffp toplantısına gittiğinde önlerine gelecektir. "eğer böyle bir şey düşünüyorsanız en üstten ceza yersiniz" diye mühürü basıp önlerine koyacaklardır.

    dördüncü en büyük eksiği değiştirmek zorunda kalacağı kararın arkasında dururken bunu çok yanlış savunması. nasıl mı? cocu'nun gönderilmeyeceğini söylerken "biz ona inanıyoruz, biz bir planlama yaptık, bazı şeyler 3 günde olmuyor" şeklinde konuşup, ersun yanal beklentileri için "ersun hoca şimdi de gündemimizde yok, daha sonra da olmayacak" diyerek, yakında zamanda göndermek zorunda kalacağı comolli için "o bu takımın patronu" diye yersiz açıklamalar yaparak, futbolcularını kendini kurtarmak için kadro dışı bırakarak ortaya "takım kötü evet ama suçlu bunlar" imajı koyarak bir seçim yaptı her defasında ali koç. fakat tüm bu kararları kendi ağzıyla geri alıp, argo tabirle "döndüğünde", daha öncesinde savunmak için kurduğu tüm cümleleri kendi ayağıyla taca çıkarmış oluyor. yani ortaya doğru diye koyduğu her teşhisin yanlış olduğu sonucu çıkıyor. cocu kararının da hatalı olduğunu kabullenmiş oluyor, ersun hoca'nın aslında doğru seçim olduğunu boşuna inat etmiş olduğunu da kabul ediyor, comolli'nin skandal bir sportif direktör olduğunu da kabul etmek zorunda kalacak, takımın kötü olmasının sebebinin kadro dışı bıraktığı oyuncular olmadığını da kabullenmiş oluyor rakip takımın başkanı. tüm bunları alt alta sıralarsak ali koç'un bu takımın başına geldiğinden beri aldığı her karar yanlış. doğru yaptığı tek şey takıma sponsor olup sıcak para sokması.

    bir kulüp başkanı elbette hatalı karar verebilir. planları tutmayabilir. bazı şansızlıklar yaşayıp takıma yaptığı yatırımlar boşa gitmiş olabilir. hatta çok ütopik ama üç büyükler de olsa yanlış bir yapılanma ve sezon için şansızlıklarla küme düşmeyecek takım yok. ama ali koç sürekli kurban arıyor. yakında kıyacak kimse kalmayacak. üst sıralarda olsaydı hedef göstermek ve tepki yönetmek işe yarayabilirdi. ama şu an sadece bahane üretiyor. şansızlık diyor, o suçlu diyor, ben daha iyi oynardım diyor, bunlar formanın değerini anlayamamış diyor, hakemler ön yargılı diyor, aykut kocaman'ın yardımcıları şöyle böyle yapmış diyor, aziz yıldırım kulübü şöyle böyle soymuş diyor. ama kendisinin kırk kere dönüp, elli kere farklı karar verip bir ileri bir geri en sonunda aynı yerde dönüp durmasının hiçbir suçu yok. sen oraya o kulübü yönetmek için geçtin, bırak bahaneleri taraftar üretsin sen çözüm bul. yapamıyorsan da bir zahmet biraz delikanlı ol da "ben şu noktalarda hatalar yaptım ama merak etmeyin şu şu çözümler üzerinde çalışıyoruz. sonuçlarını en aza indirmeye çalışıyoruz" falan de. onun yerine kulüp sitesinden geçmiş şampiyonlukların gazını kullanmaya çalışacak kadar aciz durumda olmayı seçiyor.

    bence aziz yıldırım'dan tek farkı yüzünde samimiyetsiz, sahte, yalandan bir güler yüz bulundurmasıdır. aziz yıldırım geri kalan her konuda kendisinden daha iyi başkandır. sponsorluklar konusu ise kulübü o kadar çok sevdiği için değil kendi fiyakasını korumak için mecburiyetten imkanlarını zorlama çabasından başka bir şey değil. kulübü seven adam başkan yardımcısıyken de aynı desteği verebilirdi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın