562
kiralık olarak gitmesinde bir sakınca görmediğim gelecek vaat eden oyuncumuz. kiralık gitmesini istemek ve ya bonservis+satış payıyla satılmasını istemek; taraftarı sabırsız ya da altyapıdan oyuncuyu hak etmediği anlamını taşımaz. fikrim kiralanmasından yana. gelişimine katkı sağlayacak bir lige, takıma kiralanacaksa kesinlikle bir sakınca yok ortada.
görüyoruz işte; sezon kritik, mali tablo ortada, borç yükünün hafiflemesi için başarı şart kere şart. bu şartlar altında bizim takımımızda süre bulup gelişmesini beklemek fazla iyimserlik. şöyle bir avrupa havası bile solusa; mental ve oyun olarak üstüne çok şey koyacağını düşünüyorum. bir de düzenli forma bulacağı bir takıma giderse tadından yenmez.
yaştan falan dem vuruluyor da 18-21 yaş aralığında düzenli oynayan, avrupa’nın önde gelen liglerinde bir çok oyuncu bulabiliriz. bu oyuncular öyle üst takımlarda da oynamıyor, orta sıra takımlarında oynuyor. ve eğer biz yunus’tan ciddi anlamda bir şeyler bekliyorsak kiralık olarak göndermeliyiz. mesela, öyle çok uzağa gitmeye de gerek yok,henry onyekuru2016’da 19 yaşındayken eupen‘de forma giyiyordu ve ilk çıkışını bu yaşta gösterdiği performansla yaptı dersek yanılmış olmayız. bu seviyede bir takımla kiralık anlaşması yapabilirsek içindeki cevher daha iyi işlenir ve kendini daha iyi gösterir, güven gelir.
üst düzey ya da liginin önde gelen takımlarında oynayan genç oyuncular(bkz: matthijs de ligt) zaten direk piyasası olan üst seviye ve ya üst seviye oyuncu adayı. ben yunus’un böyle olması gerekiyor demiyorum. altyapıdan çıkan her adamın yıldız olmasına gerek yok. zaten böyle olsa futbol, yıldız oyunculardan geçilmezdi değil mi? beklentileri potansiyele göre ayarlamak lazım.
biraz da yunus’ta gözlemlediklerim için bir şeyler karalamak istiyorum. öncelikle galatasaray altyapısındaysa bazı şeylerin farkına varmalı. özeleştiri yapmalı. önünde taze taze ozan muhammed kabak örneği var. ozan kardeşimiz onca zorluğa rağmen; yılmadı, çalıştı, mücadele etti, kendini geliştirdi, formayı aldı, fırsatı iyi değerlendirdi, 11m€ kulübün kasasına koydu, gitti. ozan bunları yaparken, kendisi ne yapıyordu diye merak etmiyor değilim.
kendisinin fiziksel olarak bir handikabı olduğu aşikar. ama bu handikabı bir çok futbolcu fiziksel gelişimle örtüyor. hafif bir düşününce aklınıza bir çok isim gelecektir. şimdi; bir yeteneğe sahip olduğu aşikar. top ayağına yakışıyor, hızlanması, dribblingi, tekniği, çalım tekniği, adam eksiltmesi beğendiğim özellikleri arasında. ama oyun içinde kayboluyor. bir kanat oyuncusu bana göre oyunun içinde daha çok olmalı. aksiyonlarda yer almalı. daha fazla dikine kat etmeli. daha cesur olmalı. yunus’ta öyle çizgi oyuncusu profili de göremedim açıkcası. içe kat etmeyi seven bir yapısı var. bunun üstüne yoğunlaşmalı diye düşünüyorum. dünkü maç* kendisi için iyi bir sınavdı; ama bence sınıfı geçemedi bu maç bazında.
artık ufaktan toparlayalım. kumaş kesinlikle sağlam; ama işlenmesi için daha fazla süre alacağı bir ekibe ya da oyununa olumlu etki edecek bir lige kiralanması gerektiğini düşünüyorum. oyununun yanında mental olarak da gelişim gösterirse; kendisi için daha olumlu, daha güzel düşüncelere sahip olabiliriz.
görüyoruz işte; sezon kritik, mali tablo ortada, borç yükünün hafiflemesi için başarı şart kere şart. bu şartlar altında bizim takımımızda süre bulup gelişmesini beklemek fazla iyimserlik. şöyle bir avrupa havası bile solusa; mental ve oyun olarak üstüne çok şey koyacağını düşünüyorum. bir de düzenli forma bulacağı bir takıma giderse tadından yenmez.
yaştan falan dem vuruluyor da 18-21 yaş aralığında düzenli oynayan, avrupa’nın önde gelen liglerinde bir çok oyuncu bulabiliriz. bu oyuncular öyle üst takımlarda da oynamıyor, orta sıra takımlarında oynuyor. ve eğer biz yunus’tan ciddi anlamda bir şeyler bekliyorsak kiralık olarak göndermeliyiz. mesela, öyle çok uzağa gitmeye de gerek yok,henry onyekuru2016’da 19 yaşındayken eupen‘de forma giyiyordu ve ilk çıkışını bu yaşta gösterdiği performansla yaptı dersek yanılmış olmayız. bu seviyede bir takımla kiralık anlaşması yapabilirsek içindeki cevher daha iyi işlenir ve kendini daha iyi gösterir, güven gelir.
üst düzey ya da liginin önde gelen takımlarında oynayan genç oyuncular(bkz: matthijs de ligt) zaten direk piyasası olan üst seviye ve ya üst seviye oyuncu adayı. ben yunus’un böyle olması gerekiyor demiyorum. altyapıdan çıkan her adamın yıldız olmasına gerek yok. zaten böyle olsa futbol, yıldız oyunculardan geçilmezdi değil mi? beklentileri potansiyele göre ayarlamak lazım.
biraz da yunus’ta gözlemlediklerim için bir şeyler karalamak istiyorum. öncelikle galatasaray altyapısındaysa bazı şeylerin farkına varmalı. özeleştiri yapmalı. önünde taze taze ozan muhammed kabak örneği var. ozan kardeşimiz onca zorluğa rağmen; yılmadı, çalıştı, mücadele etti, kendini geliştirdi, formayı aldı, fırsatı iyi değerlendirdi, 11m€ kulübün kasasına koydu, gitti. ozan bunları yaparken, kendisi ne yapıyordu diye merak etmiyor değilim.
kendisinin fiziksel olarak bir handikabı olduğu aşikar. ama bu handikabı bir çok futbolcu fiziksel gelişimle örtüyor. hafif bir düşününce aklınıza bir çok isim gelecektir. şimdi; bir yeteneğe sahip olduğu aşikar. top ayağına yakışıyor, hızlanması, dribblingi, tekniği, çalım tekniği, adam eksiltmesi beğendiğim özellikleri arasında. ama oyun içinde kayboluyor. bir kanat oyuncusu bana göre oyunun içinde daha çok olmalı. aksiyonlarda yer almalı. daha fazla dikine kat etmeli. daha cesur olmalı. yunus’ta öyle çizgi oyuncusu profili de göremedim açıkcası. içe kat etmeyi seven bir yapısı var. bunun üstüne yoğunlaşmalı diye düşünüyorum. dünkü maç* kendisi için iyi bir sınavdı; ama bence sınıfı geçemedi bu maç bazında.
artık ufaktan toparlayalım. kumaş kesinlikle sağlam; ama işlenmesi için daha fazla süre alacağı bir ekibe ya da oyununa olumlu etki edecek bir lige kiralanması gerektiğini düşünüyorum. oyununun yanında mental olarak da gelişim gösterirse; kendisi için daha olumlu, daha güzel düşüncelere sahip olabiliriz.