1743
alt yapı dediğimiz bacasız fabrikadan çıkan son yıldız adayı futbolcu. henüz yıldız değil ancak olması muhtemeldir ki bir alman kulübü kendisi için 11 milyon euro ödemiştir.
ilk oynadığı maçlardan itibaren taraftarın gönlüne taht kurdun ozan. sen bilmezsin rakipler bilmem hangi milli takımın stoperlerini aldık, bizde bunlar var derken bizim “fatih hoca oynatıyorsa bir bildiği vardır, siz biraz bekleyin de ozan’ı görün” diye sabahtan akşama çalıştığmız yerlerdeki ufak aralarda diğer takımlı taraftarlara meydan okuduğumuzu
mesela bir şirketten ayrılmak istediğini bildirip sonra tekrar kalıp linkedin’de “birlikte nice başarılara canım şirketim” diye fotoraf atıp, 1 hafta sonra giden birisini ben hiç görmedim. çünkü umutlandırıp, sana görev emanet edenlerin senin yerini doldurmadan gitmek etik sayılmaz. hele hele sen daha üniversiteden yeni mezun ol, o şirket seni eitsin, elle tutulur bir yeteneklerin olsun, ilk iş fırsatında “gidicem ben” de. gençliğimizin en güzel yıllarını geçirdiğimiz o dört duvarlara bile vefa yaptığımız yerde, duvardaki forvet deliklerini kapatmaya çalışırken çok başka bir delik daha açtın ozanım.
hayallerinin olması çok iyi, vizyonunun olması çok iyi. korkmadan böyle bir kararı alman çok iyi. ancak seni var eden bu kulübün 7.5 milyonluk sözleşmeni değerlendirmeye aldığını söylediğinde çıkıp bir açıklama yapmaman, yeni sözleşmeyi imzalamaman, “bakın ben gidicem bas bas bağırıyorum” dercesine menajerinle görüşmeler yaptırman olmadı.
ne yarattın biliyor musun ozan?
alt yapıdan gelecek bir dahaki futbolcuya 4 elle sarılamayacak bir tedirginlik yarattın,
ya bu da ilk fırsatta gidicem derse tedirginliği.
kulüp başarısından önce benim kariyerim benim başarılarım düşüncesidir bu.
beyaz yakalı illetine yakalananlarda da vardır, kendi menfaatlerini şirket menfaatlerinin ötesinde tutmak, nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmek.
sen formanın önündeki arma için 6 ay oynadın,
formanın arkasındaki isim daima hatırlansın istiyorsun.
baba evinden uğurlanan geline yapılan acıklı videolar gibi de duygusal bir video ile bizlere veda ediyorsun. buna gerek yoktu aslında. evlat dediklerimiz avrupadan elendiğimizde emojilerle tivit atar, süperstar forveti küstürüp üst üste 5. şampiyonluktan eder, sen ise bu yokluk döneminde elimizi ferahlatıp gidiyorsun. sen bizim kardeşimizsin, bu kulüp için ter dökmüş, emek vermiş birisin. sana karşı içimizde art niyet, nefret değil; kırgınlık var, erken kaybetme üzüntüsü var.
videonun sonunda da bir gün geri dönmekten bahsetmişsin.
biz mesajı aldık.
ilk oynadığı maçlardan itibaren taraftarın gönlüne taht kurdun ozan. sen bilmezsin rakipler bilmem hangi milli takımın stoperlerini aldık, bizde bunlar var derken bizim “fatih hoca oynatıyorsa bir bildiği vardır, siz biraz bekleyin de ozan’ı görün” diye sabahtan akşama çalıştığmız yerlerdeki ufak aralarda diğer takımlı taraftarlara meydan okuduğumuzu
mesela bir şirketten ayrılmak istediğini bildirip sonra tekrar kalıp linkedin’de “birlikte nice başarılara canım şirketim” diye fotoraf atıp, 1 hafta sonra giden birisini ben hiç görmedim. çünkü umutlandırıp, sana görev emanet edenlerin senin yerini doldurmadan gitmek etik sayılmaz. hele hele sen daha üniversiteden yeni mezun ol, o şirket seni eitsin, elle tutulur bir yeteneklerin olsun, ilk iş fırsatında “gidicem ben” de. gençliğimizin en güzel yıllarını geçirdiğimiz o dört duvarlara bile vefa yaptığımız yerde, duvardaki forvet deliklerini kapatmaya çalışırken çok başka bir delik daha açtın ozanım.
hayallerinin olması çok iyi, vizyonunun olması çok iyi. korkmadan böyle bir kararı alman çok iyi. ancak seni var eden bu kulübün 7.5 milyonluk sözleşmeni değerlendirmeye aldığını söylediğinde çıkıp bir açıklama yapmaman, yeni sözleşmeyi imzalamaman, “bakın ben gidicem bas bas bağırıyorum” dercesine menajerinle görüşmeler yaptırman olmadı.
ne yarattın biliyor musun ozan?
alt yapıdan gelecek bir dahaki futbolcuya 4 elle sarılamayacak bir tedirginlik yarattın,
ya bu da ilk fırsatta gidicem derse tedirginliği.
kulüp başarısından önce benim kariyerim benim başarılarım düşüncesidir bu.
beyaz yakalı illetine yakalananlarda da vardır, kendi menfaatlerini şirket menfaatlerinin ötesinde tutmak, nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmek.
sen formanın önündeki arma için 6 ay oynadın,
formanın arkasındaki isim daima hatırlansın istiyorsun.
baba evinden uğurlanan geline yapılan acıklı videolar gibi de duygusal bir video ile bizlere veda ediyorsun. buna gerek yoktu aslında. evlat dediklerimiz avrupadan elendiğimizde emojilerle tivit atar, süperstar forveti küstürüp üst üste 5. şampiyonluktan eder, sen ise bu yokluk döneminde elimizi ferahlatıp gidiyorsun. sen bizim kardeşimizsin, bu kulüp için ter dökmüş, emek vermiş birisin. sana karşı içimizde art niyet, nefret değil; kırgınlık var, erken kaybetme üzüntüsü var.
videonun sonunda da bir gün geri dönmekten bahsetmişsin.
biz mesajı aldık.
