420
en son şampiyon olduğumuz yıl futbol takımı transferlerinden sorumlu eski profesyonel yöneticimiz.
ilk önce söylememiz gereken şey onun trabzonspordan başlayıp galatasarayla devam eden çok uzun spor yönetiiciliği geçmişini göz önüne almamız gerektiği. yani tepeden inme değil, yabancı diliyle , galatasaraylılığıyla ,eğitimiyle ve tecrübesiyle tam bir profesyonel futbol klübü yöneticisi.
ikincisi özellikle transferlerde tam özerk olamamış olması. son söz seçilmiş yöneticilere ait, hatta onların tepeden inme transferleri veya akılcıl olmayan red etmeleri de mevcut.
dolayısıyla değerlendirirken siyah ve beyaz yok, gri tonları var. ne kadar gri ona bakalım.
yaptığı transferler şampiyonluğu getirdi fakat:
- göz göre göre büyük bütçe aşımı yaparak uefaya verilen taahütleri büyük marjlarla çiğneyerek ilerleyen yıllardaki uefa katılımımızı tehlikeye soktu. sonrasında mehmet cengiz zor toparladı, hala sıkıntı ve kısıtlamalar sürüyor. uzun süredir klüpte profesyonel olan birisinin bu tehlikeyi görmemesi olanaksız.
-o kadroya denk bir kadroyu , en az %15 daha ucuza ve daha genç bir yaş ortalamasıyla kurabilirdi,
-fatih terimin , daha önce onunla çalışmış olmasına rağmen, bu kadar uzun yıllar galatasaray içerisindeki bir profesyoneli direk gönderttirmesi akılda soru işareti bıraktı. klüp içerisinde doktor yener ince, stad müdürü mustafa turgun gibi profesyoneller görevlerine devam ediyorlar. ama cenk ergün yollandı. terim işine yarayan doğru adamı bırakır genelde..
- alt yapıdan gelen gençlerle ilgili sözleşme yenilemelerinden ve yönetiminden sınıfta kaldı. ozan kabak kontratı bir felaket.
-oyuncu almayı iyi kötü becermesine rağmen oyuncu satımı o kadar başarılı değil. bu bir kibir ve özveri eksikliği göstergesidir.
-faks makinasında son gün transferi yetiştirememe acizliği onun ekibine ait. kötü ofis takımı yöneticisi ve kurucusu.
özetle ; niteliklerine rağmen cenk ergün bizleri hayal kırıklığına uğrattı.
ilk önce söylememiz gereken şey onun trabzonspordan başlayıp galatasarayla devam eden çok uzun spor yönetiiciliği geçmişini göz önüne almamız gerektiği. yani tepeden inme değil, yabancı diliyle , galatasaraylılığıyla ,eğitimiyle ve tecrübesiyle tam bir profesyonel futbol klübü yöneticisi.
ikincisi özellikle transferlerde tam özerk olamamış olması. son söz seçilmiş yöneticilere ait, hatta onların tepeden inme transferleri veya akılcıl olmayan red etmeleri de mevcut.
dolayısıyla değerlendirirken siyah ve beyaz yok, gri tonları var. ne kadar gri ona bakalım.
yaptığı transferler şampiyonluğu getirdi fakat:
- göz göre göre büyük bütçe aşımı yaparak uefaya verilen taahütleri büyük marjlarla çiğneyerek ilerleyen yıllardaki uefa katılımımızı tehlikeye soktu. sonrasında mehmet cengiz zor toparladı, hala sıkıntı ve kısıtlamalar sürüyor. uzun süredir klüpte profesyonel olan birisinin bu tehlikeyi görmemesi olanaksız.
-o kadroya denk bir kadroyu , en az %15 daha ucuza ve daha genç bir yaş ortalamasıyla kurabilirdi,
-fatih terimin , daha önce onunla çalışmış olmasına rağmen, bu kadar uzun yıllar galatasaray içerisindeki bir profesyoneli direk gönderttirmesi akılda soru işareti bıraktı. klüp içerisinde doktor yener ince, stad müdürü mustafa turgun gibi profesyoneller görevlerine devam ediyorlar. ama cenk ergün yollandı. terim işine yarayan doğru adamı bırakır genelde..
- alt yapıdan gelen gençlerle ilgili sözleşme yenilemelerinden ve yönetiminden sınıfta kaldı. ozan kabak kontratı bir felaket.
-oyuncu almayı iyi kötü becermesine rağmen oyuncu satımı o kadar başarılı değil. bu bir kibir ve özveri eksikliği göstergesidir.
-faks makinasında son gün transferi yetiştirememe acizliği onun ekibine ait. kötü ofis takımı yöneticisi ve kurucusu.
özetle ; niteliklerine rağmen cenk ergün bizleri hayal kırıklığına uğrattı.
