1957
son çıkan ozan kabak transfer haberlerine verdiği demeci, şimdilik doğrulanmamış olmasını da dikkate alarak bir kenara koyup başkan olduğu süreçten bu yana çizdiği profil ile ilgili yazmak istiyorum. selefi dursun özbek, o kadar vizyondan ve racondan yoksundu ki kendisine iki elle sarıldık, tutunduk. zor bir zamanda ortak aday gösterilerek başkanlığa talip oldu seçildi, ardından yapılan baskın seçimden de birilerinin açgözlülüğüne yine tepki olarak kullanılan oylar ile ikinci defa galip çıkarak makamındaki yerini devam ettirmiş oldu. mevkilerinin doğal süreci olarak başkanlar, hem icraat bazında hem de taraftar gözünde yaptıkları, konuştukları ile sınavdan geçerler. kitleleri yönetmek, doğru zamanda doğru cümleyi kullanmak, doğru tavrı takınmak bir meziyettir ve galatasaray gibi asırlık camiaları yönetmekle görevlendirilen başkanlar bu vasıflara mutlak sahip olmalıdır.
bir çırpıda aklıma gelen bir önceki transfer sürecinde yapılan trajikomik hatalar, federasyonun hocaya yönelik tutumu karşısında zamanında göstermesi gereken ama gösteremediği tavrı, yetersiz kalan tepkisi, son fenerbahçe basketbol maçında yönetim kurulunu da yanına alarak hocasına kabadayı diyen ali koç ile verdiği pozu, beni kendisinden günden güne uzaklaştırdı. iyi niyetli olduğunu düşünmekle beraber kendisinin, galatasaray spor kulübü başkanlığı koltuğuna oturan kişinin sahip olması gerektiği ağırlığa, dominantlığa sahip olmadığını düşünüyorum. mustafa cengiz ve yönetim kurulu, dursun özbek yönetiminin ardından geçiş sürecini tamamlamıştır. hali hazırda şimdilik, kendisinin yerine geçebilecek potansiyel bir aday göremesem de yapılacak ilk seçimde görevden ayrılmasının, kendisinin ve kulübümüzün adına hayırlı olacağını düşünmekteyim.
bunların dışında ozan kabak'ın sözleşmesi konusunda yapılacak en ufak bir hatanın da kendisinin gidişini hızlandıracağını bilmesi gerekir. yapılacak ne forvet ne de stoper transferi o tarz bir gafleti ne unutturur ne de paklar. bunun yanında koskoca kulüp başkan ve yönetiminin böyle bir hataya düşeceğini de sanmadığımı da belirtmek isterim.
bir çırpıda aklıma gelen bir önceki transfer sürecinde yapılan trajikomik hatalar, federasyonun hocaya yönelik tutumu karşısında zamanında göstermesi gereken ama gösteremediği tavrı, yetersiz kalan tepkisi, son fenerbahçe basketbol maçında yönetim kurulunu da yanına alarak hocasına kabadayı diyen ali koç ile verdiği pozu, beni kendisinden günden güne uzaklaştırdı. iyi niyetli olduğunu düşünmekle beraber kendisinin, galatasaray spor kulübü başkanlığı koltuğuna oturan kişinin sahip olması gerektiği ağırlığa, dominantlığa sahip olmadığını düşünüyorum. mustafa cengiz ve yönetim kurulu, dursun özbek yönetiminin ardından geçiş sürecini tamamlamıştır. hali hazırda şimdilik, kendisinin yerine geçebilecek potansiyel bir aday göremesem de yapılacak ilk seçimde görevden ayrılmasının, kendisinin ve kulübümüzün adına hayırlı olacağını düşünmekteyim.
bunların dışında ozan kabak'ın sözleşmesi konusunda yapılacak en ufak bir hatanın da kendisinin gidişini hızlandıracağını bilmesi gerekir. yapılacak ne forvet ne de stoper transferi o tarz bir gafleti ne unutturur ne de paklar. bunun yanında koskoca kulüp başkan ve yönetiminin böyle bir hataya düşeceğini de sanmadığımı da belirtmek isterim.
