32876
--- alıntı ---
tam 12 maçta sadece 1 galibiyet alan hoca dünyanın her yerinde tartışılır, ekseriyetle kovulur.. o hoca, terim olunca eleştirilmedi bile... bugün, ligimiz muhtemelen tarihinin en düşük puanlı şampiyonunu beklerken galatasaray'ın da 29 puanda kalmasının kusurlularından biri de fatih terim'dir. çünkü terim, başkanlık ile hocalık arasında gidip geldi.
fatih terim başkan olursa bence çok başarılı olur. hocalık başarılarını anlatmaya gerek yok. ama her ikisini birden yapmaya çalışınca ikisi birden kötü gidiyor.hoca da fenerbahçe maçından sonra bu yalpalanmayı yaşadı. eğer terim, tekrar hocalık yapmaya karar verecekse şampiyonluğun en büyük adayı galatasaray'dır.
bana göre başakşehir ile puan farkı da 6 değil 3'tür. içerideki maçta başakşehir'in puan alması mümkün değil.. haa terim hocalık yapmaktan çok başkanlık yaparsa, ya da başakşehir final kazanamayan avcı yerine başka hocayla o maça çıkarsa onu bilemem.
ligin ikinci yarısında galatasaray'ı zorlama ihtimali olan takımlar vardır. kasımpaşa mesela... trabzonspor ciddi geliyor mesela.. elbette başakşehir de küçümsenmemeli.. ancak galatasaray için kriterlerin en büyüğü terim'in hangi yola gireceği kararıdır. takım elbiseli terim olursa saha kenarında iş zor. yok eşofmanlarını çekmiş bir terim varsa o zaman şampiyonluk gelir. (anlamayanlar için özetleyeyim: eşofman ya da takım elbise burada metafor olarak kullanılmıştır.)
sivasspor maçı kazanılmasaydı puan olarak da yetişmek zor olacağı gibi moral de düşerdi. sivas gibi özgüvenli ve açık oynayan takıma karşı pozisyon bulmak ve 4 gol atabilmek normal karşılanabilir. ancak iki kez gol yenilmesine rağmen yeniden kazanma iradesi gösterilmesi mühimdi.
her zaman iddia ettiğim gibi galatasaray'ın kadrosu çöp falan değil. terim'in iddia ettiği gibi 'işe yaramaz' da değil. evet, harika bir kadro değil ama yeterli. bir santrfor ve bir iyi stoper ile takım iyice kuvvetlenir.
sivas'ı ve hakan keleş'i tekrar tebrik edelim ama takım öne geçmişken penaltı yaptıran, 3. golde ofsaytı bozan uğur çiftçi'yi gördükten sonra insan "yok abi ziya erdal oynasın" bile diyebiliyormuş.
--- alıntı ---
serdar ali çelikler
tam 12 maçta sadece 1 galibiyet alan hoca dünyanın her yerinde tartışılır, ekseriyetle kovulur.. o hoca, terim olunca eleştirilmedi bile... bugün, ligimiz muhtemelen tarihinin en düşük puanlı şampiyonunu beklerken galatasaray'ın da 29 puanda kalmasının kusurlularından biri de fatih terim'dir. çünkü terim, başkanlık ile hocalık arasında gidip geldi.
fatih terim başkan olursa bence çok başarılı olur. hocalık başarılarını anlatmaya gerek yok. ama her ikisini birden yapmaya çalışınca ikisi birden kötü gidiyor.hoca da fenerbahçe maçından sonra bu yalpalanmayı yaşadı. eğer terim, tekrar hocalık yapmaya karar verecekse şampiyonluğun en büyük adayı galatasaray'dır.
bana göre başakşehir ile puan farkı da 6 değil 3'tür. içerideki maçta başakşehir'in puan alması mümkün değil.. haa terim hocalık yapmaktan çok başkanlık yaparsa, ya da başakşehir final kazanamayan avcı yerine başka hocayla o maça çıkarsa onu bilemem.
ligin ikinci yarısında galatasaray'ı zorlama ihtimali olan takımlar vardır. kasımpaşa mesela... trabzonspor ciddi geliyor mesela.. elbette başakşehir de küçümsenmemeli.. ancak galatasaray için kriterlerin en büyüğü terim'in hangi yola gireceği kararıdır. takım elbiseli terim olursa saha kenarında iş zor. yok eşofmanlarını çekmiş bir terim varsa o zaman şampiyonluk gelir. (anlamayanlar için özetleyeyim: eşofman ya da takım elbise burada metafor olarak kullanılmıştır.)
sivasspor maçı kazanılmasaydı puan olarak da yetişmek zor olacağı gibi moral de düşerdi. sivas gibi özgüvenli ve açık oynayan takıma karşı pozisyon bulmak ve 4 gol atabilmek normal karşılanabilir. ancak iki kez gol yenilmesine rağmen yeniden kazanma iradesi gösterilmesi mühimdi.
her zaman iddia ettiğim gibi galatasaray'ın kadrosu çöp falan değil. terim'in iddia ettiği gibi 'işe yaramaz' da değil. evet, harika bir kadro değil ama yeterli. bir santrfor ve bir iyi stoper ile takım iyice kuvvetlenir.
sivas'ı ve hakan keleş'i tekrar tebrik edelim ama takım öne geçmişken penaltı yaptıran, 3. golde ofsaytı bozan uğur çiftçi'yi gördükten sonra insan "yok abi ziya erdal oynasın" bile diyebiliyormuş.
--- alıntı ---
serdar ali çelikler