15525
''süt beyaz'' dese oturup düşünürüm doğru mu diye. ya da biri kendisini vursa ''arda kim bilir ne yaptı da hak etti'' diye düşünürüm. insanları bu noktaya getiren kendini beğenmişliği, sürekli skandallar yaşaması, egosudur.
şimdi 2 örnek vereceğim, tugay kerimoğlu ve emre belözoğlu.
1- tugay 30 yaşından sonra avrupa'ya transfer olmuş, 30 yaşından önce galatasaray forması ile arda'nın yanına dahi yaklaşamayacağı başarılar kazanmış, premier lig gibi en üst düzey seviyede 40 yaşına kadar oynamış, emeklilik kararı verdiğinde blackburn tribünleri kaptan olarak bağrına basmış kendisini. gerek yetenek, gerek kariyer olarak arda'dan daha üst seviyede bir isim. ancak hiç bir zaman arda gibi elalemin karısına sarkmadı, milli takımda para polemiği yapmadı, kaybedilen milli maçta oyundan çıkarken pişmiş kelle gibi sırıtmadı. bu örnekleri çoğaltabiliriz.
2- emre belözoğlu. bu örneği verme sebebim arda'nın emre'den bile beter olduğunu belirtmek için. emre galatasaray'dan olaylı bir şekilde ayrıldı, inter ve newcastle gibi kulüplerde yıllarca top oynadı, olaylı bir şekilde fenerbahçe'ye transfer oldu vs. emre de kariyeri olaylı olan, yetenekli bir oyuncu. lakin emre'nin tüm pisliği ve olayı saha içinde. saha dışında uzun zamandır efendi bir aile hayatı yaşıyor. (o da gençliğinde trafik kazasına karışmıştı lakin ders çıkarmış yaşadığı bu olaydan ki uzun süredir sivil hayatta vukuatsız)
arda beyefendisi ise kendini hem saha içinde, ham saha dışında rezillikleri ile ispatlamış ender oyunculardan biri, belki de öncüsü. yaşadığı onca olaya rağmen ders çıkarmayıp rezilliklerine bir rezillik daha ekliyor sürekli. bir de skandalların ardından göstermelik umreye gidiş event'i var düzenli olarak. normalde dini konular işin içine girince olanları unutan halkımız dahi artık bu numaraları yutmuyor. arda'dan ne köy olur ne kasaba. hayatı ibretlik film yapılıp bütün genç futbolcu adaylarına izletilmeli ve ''arda gibi olmayın'' öğüdü verilmeli.
arda gibi olmayan, adam tayfanın dışında kalan, adamlık ve racon kesme peşinde koşmayan cengiz ünder'i 10 tane arda'ya değişmem.
şimdi 2 örnek vereceğim, tugay kerimoğlu ve emre belözoğlu.
1- tugay 30 yaşından sonra avrupa'ya transfer olmuş, 30 yaşından önce galatasaray forması ile arda'nın yanına dahi yaklaşamayacağı başarılar kazanmış, premier lig gibi en üst düzey seviyede 40 yaşına kadar oynamış, emeklilik kararı verdiğinde blackburn tribünleri kaptan olarak bağrına basmış kendisini. gerek yetenek, gerek kariyer olarak arda'dan daha üst seviyede bir isim. ancak hiç bir zaman arda gibi elalemin karısına sarkmadı, milli takımda para polemiği yapmadı, kaybedilen milli maçta oyundan çıkarken pişmiş kelle gibi sırıtmadı. bu örnekleri çoğaltabiliriz.
2- emre belözoğlu. bu örneği verme sebebim arda'nın emre'den bile beter olduğunu belirtmek için. emre galatasaray'dan olaylı bir şekilde ayrıldı, inter ve newcastle gibi kulüplerde yıllarca top oynadı, olaylı bir şekilde fenerbahçe'ye transfer oldu vs. emre de kariyeri olaylı olan, yetenekli bir oyuncu. lakin emre'nin tüm pisliği ve olayı saha içinde. saha dışında uzun zamandır efendi bir aile hayatı yaşıyor. (o da gençliğinde trafik kazasına karışmıştı lakin ders çıkarmış yaşadığı bu olaydan ki uzun süredir sivil hayatta vukuatsız)
arda beyefendisi ise kendini hem saha içinde, ham saha dışında rezillikleri ile ispatlamış ender oyunculardan biri, belki de öncüsü. yaşadığı onca olaya rağmen ders çıkarmayıp rezilliklerine bir rezillik daha ekliyor sürekli. bir de skandalların ardından göstermelik umreye gidiş event'i var düzenli olarak. normalde dini konular işin içine girince olanları unutan halkımız dahi artık bu numaraları yutmuyor. arda'dan ne köy olur ne kasaba. hayatı ibretlik film yapılıp bütün genç futbolcu adaylarına izletilmeli ve ''arda gibi olmayın'' öğüdü verilmeli.
arda gibi olmayan, adam tayfanın dışında kalan, adamlık ve racon kesme peşinde koşmayan cengiz ünder'i 10 tane arda'ya değişmem.