1039
yaz transfer sezonunun başında muğdat ile ilgili haberler çıkınca gelmesinde bir zarar görmediğim hem maaşı hem yaşı itibariyle rotasyonda yasin öztekin'den daha ucuz ve genç olduğu için karşı çıkmamış deyim yerindeyse takmamıştım.
fatih hocada böyle düşünmüştür büyük ihtimal, yoksa koskoca galatasaray futbol takımının bel bağlayacağı oyuncu olarak geldiğini kimse düşünmemiştir zaten. muğdat geçen sene akhisarspor ile fena işler yapmadı rotasyon için idealdi, kupa maçlarında oynar hemde 14 türk zorunluluğu olan kuralda elimizi rahatlatırdı fakat sezon içinde öyle şeyler oldu ki muğdat zora ki de olsa süre almaya başladı. sonradan girdiği, ilk 11 başladığı hiçbir maçta katkı veremedi bırakın katkı vermeyi ayakta dahi duramayan bir görüntü çizdi. bu performansı hadi belki şampiyonlar liginde kabul edebilirim de, be adam keçiörengücü maçında bile sıradan görüntü çizip keçiörengücü forması giyse asla dikkat çekmeyecek bir hali vardı sahada.
porto maçının son dakikalarında içeriye çevirmek isterken kafasına çarpıp auta çıkan pozisyondan sonra ben muğdat'ın kendimce galatasaray kariyerini bitirdim, asla takımda görmek istemeyeceğim yetersizlikte bir hareketti bu. saha dışı duruşu, saç stili, imajı derken bir baktım ki bağcılarda oynanan halı saha maçlarından birisini görüp, almış kulübe getirmişiz hissiyatı oluşuyor bende her maç. fenerbahçe maçında yaptığı hareket herkese hoş görünmüş olabilir ama benim için bir o kadar iticiydi. sen belirli bir gelir sahibi insansın, futbolcusun, ülkenin en önemli derbisinde tutmayın küçük enişteyi der gibi bir halde, ağzı bozuk kahvehane'de maç izleyen ergenler gibi küfür ediyorsun. hiç yakışıyor mu galatasaray tarihine,imajına, vizyonuna böyle bir oyuncu, böyle bir imaj siz yakıştırıyorsanız eyvallah.
tamam ucuz, maliyetsiz bir isim ama fonda şampiyonlar ligi müziği çalarken, ekranda muğdat'ı görmek nereden nerelere geldiğimizin özetini acımasızca gözümün içine soka soka gösterdi bana. daha da muğdatı görmek istemiyorum bu takımda.
fatih hocada böyle düşünmüştür büyük ihtimal, yoksa koskoca galatasaray futbol takımının bel bağlayacağı oyuncu olarak geldiğini kimse düşünmemiştir zaten. muğdat geçen sene akhisarspor ile fena işler yapmadı rotasyon için idealdi, kupa maçlarında oynar hemde 14 türk zorunluluğu olan kuralda elimizi rahatlatırdı fakat sezon içinde öyle şeyler oldu ki muğdat zora ki de olsa süre almaya başladı. sonradan girdiği, ilk 11 başladığı hiçbir maçta katkı veremedi bırakın katkı vermeyi ayakta dahi duramayan bir görüntü çizdi. bu performansı hadi belki şampiyonlar liginde kabul edebilirim de, be adam keçiörengücü maçında bile sıradan görüntü çizip keçiörengücü forması giyse asla dikkat çekmeyecek bir hali vardı sahada.
porto maçının son dakikalarında içeriye çevirmek isterken kafasına çarpıp auta çıkan pozisyondan sonra ben muğdat'ın kendimce galatasaray kariyerini bitirdim, asla takımda görmek istemeyeceğim yetersizlikte bir hareketti bu. saha dışı duruşu, saç stili, imajı derken bir baktım ki bağcılarda oynanan halı saha maçlarından birisini görüp, almış kulübe getirmişiz hissiyatı oluşuyor bende her maç. fenerbahçe maçında yaptığı hareket herkese hoş görünmüş olabilir ama benim için bir o kadar iticiydi. sen belirli bir gelir sahibi insansın, futbolcusun, ülkenin en önemli derbisinde tutmayın küçük enişteyi der gibi bir halde, ağzı bozuk kahvehane'de maç izleyen ergenler gibi küfür ediyorsun. hiç yakışıyor mu galatasaray tarihine,imajına, vizyonuna böyle bir oyuncu, böyle bir imaj siz yakıştırıyorsanız eyvallah.
tamam ucuz, maliyetsiz bir isim ama fonda şampiyonlar ligi müziği çalarken, ekranda muğdat'ı görmek nereden nerelere geldiğimizin özetini acımasızca gözümün içine soka soka gösterdi bana. daha da muğdatı görmek istemiyorum bu takımda.
