• 22
    yıllaaaar yıllar önce...

    babamla sürekli kahveye gider, cine 5 ve teleon gibi ücretli kanallarda galatasarayımızın maçlarını izler, tıpkı george weah'ın futbol ezilen halkların mutluluğudur aforizmasında belirttiği gibi fakirliğimizi sarı kırmızı başarılarla unuturduk.

    yıl 2001, daha 6 ay önce süper kupa finalinde yendiğimiz o zaman ki dünya devi real madrid ile bu kez şampiyonlar ligi çeyrek finali ilk maçında karşılaşıyorduk.
    (bkz: 3 nisan 2001 galatasaray real madrid maçı)

    ilk yarı 2-0 yenik durumdayız, devre arasında gözlerim sulu, sesim hıçkıra hıçkıra babama dönüp "ben galatasaray'ı bırakıyorum artık, ne bu yaa, kötü oynayıp 2-0 yeniliyoruz" dedim.

    hiç unutmam, babam dedi ki "oğlum biz iyi günde ve kötü günde hep takımın yanında olmalıyız, gerçek bir taraftar olmak bunu gerektirir" demişti.

    kader bu ya, maçın ikinci devresinde fırtına gibi bir galatasaray, 3 tane gol atıp maçı 3-2 kazanmıştık. hayatımın en mutlu günlerinden birisiydi bu.

    babamın bana verdiği en güzel miras galatasaray sevgisidir.
    inşallah ben de oğlum olursa ona bırakacağım bu mirası.
App Store'dan indirin Google Play'den alın