7
11 aralık 2018 galatasaray porto maçında dakikalar 11’i gösterirken kulbakov öyle bir karar verdi ki tüm dünyanın köpeklerini güldürdü. allahsız, namussuz, insafsız adam. bu kadar olur mu?
önce penaltıyı verdi (eliyle gösterip beden diliyle penaltı noktasına yönelerek) ardından penaltıyı verirsem kırmızı kart da çıkarmam gerekir diye düşünüp kararından döndü. kale arkasındaki hakeme ve yardımcı hakeme gitmesi tamamen roldü. porto’yu on kişi bırakmamak ve penaltı vermemek için tüm dünyanın dansözlerinden daha iyi kıvırdı.
pozisyonda asla ofsayt yoktu. kayıttan defalarca izledim, ofsayt yok. ilk pozisyonda zaten yok, eren’in pozisyonunda da yok, (herera’nın topuğu eren’den en az yarım metre daha yakın kalelerine) rodrigues’in pozisyonunda hiç yok. dolayısıyla kaleye giden topu koluyla kesen portolu’nun kırmızı kart görmesi ve penaltı verilmesi gerekirdi. ancak maçın daha başında böyle bir kararı verirse galatasaray ezer porto’yu diye resmen kıvırdı ve maçı katletti. (ilk schalke maçında, penaltı, muslera’ya sarı kart verilmemesinin karşılığında cezalandırıldığımızı düşünüyorum. hem ilahi hem insani ceza) yani kasıtlı bir kararla bir puan kazandık, üç puan kaybettik.
aslında bu pozisyonda kural hatası olduğunu düşünüyorum. çünkü yan hakem ne öncesinde ne sonrasında asla ofsayt bayrağı kaldırmadı. orta hakem ise endirekt serbest vuruşla yani ofsayt kararı ile başlattı oyunu. halbuki yan hakem ofsayt kararı vermedi, orta hakem de ofsaytı görmediğinden iki hakeme müracaat etti. o zaman görmeden verilen bu karar kural hatası sayılabilir. hani devam anlamında topu, maçı durdurduğu yerden hava atışı ile başlatsa olabilir de ofsayt ile başlatması biraz zorlasak kural hatasına girer mi diye düşünüyorum. bence böyle bir müracaatımız olmalı. olmalı ki karar çıkmasa bile hakemlerin yaptığı katliam tüm uefa’nın malumu olsun.
kulbakov’un yaptıkları olacak iş değil. yine ceza alanı içinde eren’e yapılan bir faul var ki neyse...
bu arada lehimize verilen iki penaltı kararı da doğru. çünkü ilkinde rodrigues’in koşu yoluna diz konularak engel olunuyor, ikincisinde ise arkadan yüklenerek düşürülüyor. ikinci penaltının kaçması da kısmetsizlik tabi. onların penaltısı ise tartışılır. çünkü ayağa ufak bir sürtme var ama rakip o müdahaleden en ufak bir şekilde etkilenmiyor fakat sürtmeden iki saniye sonra kendisini yere atıyor.
sağlık olsun...
önce penaltıyı verdi (eliyle gösterip beden diliyle penaltı noktasına yönelerek) ardından penaltıyı verirsem kırmızı kart da çıkarmam gerekir diye düşünüp kararından döndü. kale arkasındaki hakeme ve yardımcı hakeme gitmesi tamamen roldü. porto’yu on kişi bırakmamak ve penaltı vermemek için tüm dünyanın dansözlerinden daha iyi kıvırdı.
pozisyonda asla ofsayt yoktu. kayıttan defalarca izledim, ofsayt yok. ilk pozisyonda zaten yok, eren’in pozisyonunda da yok, (herera’nın topuğu eren’den en az yarım metre daha yakın kalelerine) rodrigues’in pozisyonunda hiç yok. dolayısıyla kaleye giden topu koluyla kesen portolu’nun kırmızı kart görmesi ve penaltı verilmesi gerekirdi. ancak maçın daha başında böyle bir kararı verirse galatasaray ezer porto’yu diye resmen kıvırdı ve maçı katletti. (ilk schalke maçında, penaltı, muslera’ya sarı kart verilmemesinin karşılığında cezalandırıldığımızı düşünüyorum. hem ilahi hem insani ceza) yani kasıtlı bir kararla bir puan kazandık, üç puan kaybettik.
aslında bu pozisyonda kural hatası olduğunu düşünüyorum. çünkü yan hakem ne öncesinde ne sonrasında asla ofsayt bayrağı kaldırmadı. orta hakem ise endirekt serbest vuruşla yani ofsayt kararı ile başlattı oyunu. halbuki yan hakem ofsayt kararı vermedi, orta hakem de ofsaytı görmediğinden iki hakeme müracaat etti. o zaman görmeden verilen bu karar kural hatası sayılabilir. hani devam anlamında topu, maçı durdurduğu yerden hava atışı ile başlatsa olabilir de ofsayt ile başlatması biraz zorlasak kural hatasına girer mi diye düşünüyorum. bence böyle bir müracaatımız olmalı. olmalı ki karar çıkmasa bile hakemlerin yaptığı katliam tüm uefa’nın malumu olsun.
kulbakov’un yaptıkları olacak iş değil. yine ceza alanı içinde eren’e yapılan bir faul var ki neyse...
bu arada lehimize verilen iki penaltı kararı da doğru. çünkü ilkinde rodrigues’in koşu yoluna diz konularak engel olunuyor, ikincisinde ise arkadan yüklenerek düşürülüyor. ikinci penaltının kaçması da kısmetsizlik tabi. onların penaltısı ise tartışılır. çünkü ayağa ufak bir sürtme var ama rakip o müdahaleden en ufak bir şekilde etkilenmiyor fakat sürtmeden iki saniye sonra kendisini yere atıyor.
sağlık olsun...