• 245
    türk futbolunun kanayan yarası olan her şeyi bir maçta gördüğümüz maç oldu. (öncesiyle sonrasıyla)

    1) gruplar çekildiğinde sosyal medya ağırlıklı olmak üzere bizzat kura çekiminde olan mustafa cengiz ve abdürrahim albayrak dahil herkesin yüzü gülüyordu. "gruptan lider çıkarız"lar, beşiktaşın "rekorunu kırar mıyız"lar, daha grup tamamlanmadan "iyi kura ile çeyrek final görür müyüz"ler havada uçuşuyordu. kimsenin ayağını yere bastığı yoktu. şimdi taraftarın bunları düşünmesi kadar normal bir şey yok, ayakları yere basması gereken taraftar değil yönetim olmalıydı. gerek milli takımlarda gerek kulüp bazında, avrupa'nın büyük organizasyonlarında gruplara düştüğümüzde ilk hedefimiz olarak liderlik görülüyor ki bu çok çok absürd bir durum. 20 küsur senelik cl tarihinde ilk defa geçen sezon lider çıkarmış bir futbol ülkesi için gerçekçi hedefler değildi bunlar, bir de lokomotifi içerde yenince iyice hülyalara dalındı. üstelik cl tarihinde porto ve schalke'nin kadrolara bakmaksızın bizden daha tecrübeli takımlar olduğu aşikardı. nitekim bu takımlar ile hem içeride hem dışarıda oynadığımız maçlarda buraları daha iyi oynayan takımlar olduklarını gösterdiler. bizden daha çok koştular, baskı altında oyunu öldürmeyi bildiler ve hataları daha iyi değerlendirdiler. bundan sonraki sezonlar için 4. torbadan giren hiçbir türk takımının diğer takımlar kim olursa olsun iyi bir grup olmayacağı, asla grup favorisi olmayacağı en azından gözler önüne serildi.

    2) duran top. bunu üzerinde çok durmayacağım artık açık seçik görülüyor. 2 porto maçında yediğimiz 2 gol duran top. hangi takımla gidersek gidelim, hangi oyuncular oynarsa oynasın mutlaka en az bir duran top golü yiyerek bitiriyoruz o turnuvayı. organizasyon sıkıntısı mıdır buna çalışmamak mıdır nedir mesele bilmiyorum. bu olay türk futbolunun genine işlemiş gibi.

    3) dün içime en çok sıkıntı düşüren şey ise herhangi bir avrupa ülkesi takımının türk takımlarına karşı çok rahat pozisyon bulup gol atabilmesi. dün porto 3 defa geldi kalemize 3'ü de gol oldu. 63476 sene avrupa görememiş kızılyıldız içerde napoli'yi kitlediği zaman gol yemeyebiliyor, viktoria plzen 65-70 dk real madrid'e direnebiliyor, club brugge atletico'dan yemeyebiliyor ama biz o golü katiyetle yiyoruz arkadaş. bunun gerçekleşmediği bir sezon ve türk takımı hatırlamıyorum ben. ne zaman yabancı bir takım gol atmak istese gol atabiliyor. özellikle de ön eleme ve 2 ayaklı turlarda çok belli oluyor bu, iç saha dış saha da fark etmiyor. atıyorum deplasmandan 1-0'lık yenilgi ile döndüğün zaman bunu kötü bir sonuç olduğunu içeride 1 tane gol yersen işin biteceğini biliyorsun ve öyle de oluyor. bu sebeple zaten yıllardır ön eleme geçemiyor türk takımları.

    bu tespitler haricinde eğlenceli ve zevkli bir maçtı, o kadar. porto'nun şampiyonlar ligi 101 dersi verdiği maç oldu. artık kadrolardan, takımlardan, yönetimlerden bağımsız bir durum, türk futbolunun içine işlemiş bir genetik kodlar oldu bunlar
App Store'dan indirin Google Play'den alın