4
ligde son 6. maçında 5. galibiyetini alan, son 2 deplasmanının darüşşafaka ve beşiktaş sompo japan olduğu yerden 2 galibiyetle dönen ve git gide takımdaki rollerin belirlendiği bir yerde istikrar da yakalanmaya başlanmış demektir. ligin tepesindeki 2 takım haricinde bu ligde herkes, herkesi yenebiliyor. özellikle lige 0/3 başladığımız ve finansal problemlerin iyiden iyiye kendini hissettirdiği bir takımda önemli emareler bunlar. demek ki istikrar varmış.
maç özelinde konuşacak olursak, ilk 2, hatta 3. periyotun da ilk birkaç dakikası başabaş giden, her iki takımın da sayı üretmekte pek de zorlanmadığı bir maç oldu. özellikle 27 sayı ve 15 ribaund ile double double yapan zach auguste (ki bu istatistiği yalnızca 25 dakikada yakaladı), ona eşlik eden nigel hayes ve tai webster'ın önderliğinde maçın son 15 dakikasında üstünlüğümüzü hissettirdik. ara ara banvit'in yaklaşmasına engel olamasak da bu üç oyuncu ile rakibin nefesini de kesmiş olduk. yabancılar haricinde son birkaç maçtır beklenenin üzeri bir yerli katkısı alabiliyoruz. bu maçta caner erdeniz 8 sayı ile (özellikle arka arkaya attığı 2 üçlüğü çok kritikti) oynadı ve rotasyonda iyi bir parça olduğunu gösterdi. ilginçtir, beşiktaş sompo japan maçında da erolcan çinko benzer bir performansla galibiyete katkıda bulunmuştu.
bu maçta da süre alan herkes en az 2 sayılık bir katkı sağladı.
şimdi ayın 12'sinde monaco ve 16'sında sakarya bşb var.
banvit'in ligin son sırasında olması pek bir şey ifade etmiyor aslında. fiba şampiyonlar ligi'nde murcia ile liderlik maçına çıktılar, ve o maça kadar bu kulvarda 3/5 ile gidiyorlardı. avrupa'da şampiyonlar ligi ve eurocup'ta oynayan türk takımları içerisinde en rahat konumda bulunan banvit. onlar da tıpkı bizim gibi çok kötü, hatta 0/5 ile başlamışlardı sezona. ancak ligde de son 3 maçında 2 galibiyet çıkarmasını da bilmişlerdi.
galatasaray basketbol takımının rakibi -ne yazık ki- fenerbahçe veya anadolu efes değil. içinde bulunduğu duruma rasyonel şekilde yaklaşılır ve beklentiler doğru saptanırsa takımın hedefi ve bu yolda ne kadar mesafe katettiği de ortaya çıkar. zaten müthiş bir takım değiliz, eksiklerimiz var, eksikliklerimiz var. bunlar olacak zaten. avrupa'da şu an son sırada bulunuyoruz grubumuzda, ancak 3 takım 11 puanı paylaşıyor. yani bir şekilde 4. sıraya çıkıp bir üst tura yükselme şansımız da gayet var. eurocup'ta çeyrek final, ligde de bir şekilde play-off potasında tamamladığımız zaman beklentilerimizi karşılamış olacağız.
bunun üzeri yapılacak her derece ekstraya girer ve bence her ne kadar beğenilmese de koç ertuğrul erdoğan'a yazar.
maç özelinde konuşacak olursak, ilk 2, hatta 3. periyotun da ilk birkaç dakikası başabaş giden, her iki takımın da sayı üretmekte pek de zorlanmadığı bir maç oldu. özellikle 27 sayı ve 15 ribaund ile double double yapan zach auguste (ki bu istatistiği yalnızca 25 dakikada yakaladı), ona eşlik eden nigel hayes ve tai webster'ın önderliğinde maçın son 15 dakikasında üstünlüğümüzü hissettirdik. ara ara banvit'in yaklaşmasına engel olamasak da bu üç oyuncu ile rakibin nefesini de kesmiş olduk. yabancılar haricinde son birkaç maçtır beklenenin üzeri bir yerli katkısı alabiliyoruz. bu maçta caner erdeniz 8 sayı ile (özellikle arka arkaya attığı 2 üçlüğü çok kritikti) oynadı ve rotasyonda iyi bir parça olduğunu gösterdi. ilginçtir, beşiktaş sompo japan maçında da erolcan çinko benzer bir performansla galibiyete katkıda bulunmuştu.
bu maçta da süre alan herkes en az 2 sayılık bir katkı sağladı.
şimdi ayın 12'sinde monaco ve 16'sında sakarya bşb var.
banvit'in ligin son sırasında olması pek bir şey ifade etmiyor aslında. fiba şampiyonlar ligi'nde murcia ile liderlik maçına çıktılar, ve o maça kadar bu kulvarda 3/5 ile gidiyorlardı. avrupa'da şampiyonlar ligi ve eurocup'ta oynayan türk takımları içerisinde en rahat konumda bulunan banvit. onlar da tıpkı bizim gibi çok kötü, hatta 0/5 ile başlamışlardı sezona. ancak ligde de son 3 maçında 2 galibiyet çıkarmasını da bilmişlerdi.
galatasaray basketbol takımının rakibi -ne yazık ki- fenerbahçe veya anadolu efes değil. içinde bulunduğu duruma rasyonel şekilde yaklaşılır ve beklentiler doğru saptanırsa takımın hedefi ve bu yolda ne kadar mesafe katettiği de ortaya çıkar. zaten müthiş bir takım değiliz, eksiklerimiz var, eksikliklerimiz var. bunlar olacak zaten. avrupa'da şu an son sırada bulunuyoruz grubumuzda, ancak 3 takım 11 puanı paylaşıyor. yani bir şekilde 4. sıraya çıkıp bir üst tura yükselme şansımız da gayet var. eurocup'ta çeyrek final, ligde de bir şekilde play-off potasında tamamladığımız zaman beklentilerimizi karşılamış olacağız.
bunun üzeri yapılacak her derece ekstraya girer ve bence her ne kadar beğenilmese de koç ertuğrul erdoğan'a yazar.