selçuk inan

fiziksel özellikler denince akla direkt ''kas kütlesi'' geldiğini düşünmeme vesile olmuş pasta yediricimiz. evet, fit/kaslı bir vücuda sahip olmak da bir futbolcu için elbette önemsiz değil; ama her şey de bundan ibaret değil. selçuk, vücudunu kullanma konusunda uzman bir oyuncu; bu konuda hakkını teslim etmek lazım. yoksa nasıl o kadar rahat faul alabiliyor, çok teknik ve çevik olduğu için mi? kendisini topla rakip arasına sokmakta, top ayağındayken ve rakip baskı yaparken vücudunu doğru konumlandırmakta çok iyi. gökhan gönül de böyledir mesela. fiziken çok güçlü değildir, onun vücudunun da selçuk'tan farklı olduğunu sanmıyorum kas oranı falan olarak; ama ikili mücadelelerde kolay kolay ezilmez, doğru zamanda doğru hamleyi yapar, top ayağındayken rakibin üstüne doğru vücudunu iyi yaslar falan. yani, fiziğinizin bu seviyelerde yeterli olmasının yolu mutlaka acayip kaslı olmaktan falan geçmiyor. vücudunu doğru kullanabilmek, iyi konumlandırmak da bir fizik güçtür. hatta futbolda az mı görüyoruz insan azmanı gibi görüntüsü olan bazı topçuların fiziklerini ne kadar berbat kullandıklarını? eren'in fiziği kötü mü mesela? yani, selçuk'un sorunu vücudunun dışarıdan görünüşü ile açıklanacak bir şey değil bence. selçuk futbolu bitirmiş kafasında. aşırı temposuz selçuk.

bu arada, yeri gelmişken bizim gençlerimizin elbette fiziklerini geliştirmeleri gerekiyor. fakat, bu yalnızca spor salonuna kapanıp çalışmakla ilgili bir şey de değil, vücutlarını doğru kullanmayı öğrenerek de fiziken ezilmemeyi başarmalılar; ama bunun için de maç tecrübesi lazım ve hoca da hem kupa maçlarında ve lig maçlarının son bölümlerinde süre almalarını sağlayarak, hem de onları bu konuda antrene ederek (bu nasıl bir tabirse) sağlayacaktır bu yavaş yavaş.

son olarak, selçuk'la sözleşme yenilensin mi; asla hayır!