• 68
    ''muslera'yı satıp onur'u alalım'' fikrinin o dönem için çok da akıldışı olduğunu düşünmüyorum. garip gureba bir yabancı kuralı vardı o dönemde. ha, zaman bu düşüncedeki arkadaşları yanılttı elbette, tıpkı mesela olcan adın transferinde çoğumuzu yanılttığı gibi. dünya üzerinde transfer konusunda sürekli doğru işler yapan, hiç yanılmayan bir kulüp, bir transfer komitesi, bir sportif direktör de yok zaten. hâl böyleyken taraftarın asla yanılmayacağını düşünmenin de akılcı bir tarafı yok. hatta işin profesyonel kısmı ile pek de haşır neşir olma imkânı bulunmayan taraftarın yanılgı kredisi çok daha fazla olmalı işi yangıncılığa vardırmadıktan sonra.

    ben gelecekte yanılmak pahasına muslera ile ilgili şunu düşünüyorum mesela şimdilerde... başımızda ffp belası varken, ffp kısıtlamaları olmasa bile kulübün ekonomik yapısı zaten son derece kötü bir durumda iken, söz konusu olan sembol isimlerimizden muslera da olsa, dünyanın en iyi kalecilerinden olan de gea da olsa, bizim bir kaleciye verecek 3,5-4 milyonumuz var mı? burada hemen feghouli'nin aldığı maaşla kıyaslamaya falan girişmeyelim lütfen. kast ettiğim, bizim muslera'ya dahi verecek böyle bir paramız yok, feghouli'ye falan zaten hiç yok, o ayrı konu. ayrıca, eğer bahsi geçen oyuncu hagi değilse, bizim hiçbir oyuncumuzu emekli edecek kadar bir paramız da yok. böyle bir ekonomik tabloda bunun tek istisnası hagi olurdu sanırım. kimse kusura bakmasın da, muslera da asla bir hagi değil. üstelik, muslera'nın son 2-3 senedeki performans düşüşünü de görmemiz, kabul etmemiz gerekiyor maalesef. evet, ligin hâlâ en iyi kalecisi o; ama eski muslera da yok artık. ''form geçici, klas kalıcıdır'' deyiminden hareketle ara ara o klası hatırlattığı oluyor bizlere; ama ondan asla beklemeyeceğimiz hatalar yaptığı da oluyor, bunu da içimize sindirmemiz lazım artık. ben derim ki; sezon sonu 33 yaşında olacak, bizimle iki yıllık sözleşmesi kalacak ve bu iki yıl boyunca da kulübümüzden 3,5-4 milyon kazanacak muslera'ya sezon sonunda şöyle bizi çok da üzmeyecek bir bedelle bir talip çıkarsa (5-7 milyon gibi), kendisinin yerini aynı yaştaki ciprian tataruşanu'yu bonservissiz olarak transfer ederek ve aşağı yukarı muslera'nınkinin yarısı kadar bir maaş vererek doldurabilir miyiz acaba? ya da bu işin piri olan taffarel kendi ülkesinden bir kaleci getiremez mi yarı bonservise, yarı maaşa? bir fikir sadece. biliyorum, muslera hâlâ hassas noktası renktaşlarımın ciddi bir kısmının; ama yanılıyor olsam dahi ben de takımımı önceleyerek geçiriyorum böyle şeyleri aklımdan.

    bu arada, böyle bir değişim için geçtiğimiz yaz döneminde çok ciddi bir fırsat vardı aslında. geçtiğimiz yaz sözleşmesi sona eren ve bence o ligin en potansiyelli kalecilerinden olan pau lopez, ligin orta sıra takımlarından betis'le imzaladı ve bu sene de henüz 23 yaşındayken ispanya milli takımı ile ilk maçına çıktı.

    bence fazla duygusalız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın