307
maçın devre arası ama ben sinirimden ağlama raddesine geldim. sahada top oynamayan bir beşiktaş, satılmış bir düdük ve bir de tüm şanssızlıklara, sakatlara, cezalara ve tezgahlara rağmen top oynamaya çalışan bir galatasaray var. fakat vida'nın açık olan koluna gelen topu var'da izleyip yüz ifadesiyle "yok bir şey" dedi ve penaltıyı vermedi ya cüneyt, orada iyice bittim. bu ahlak ve şeref yoksunlukları karşısında, bu tezgahlar karşısında, sonucu baştan belli bu maçları neden izliyoruz, ne diye heyecanlanıp kendimizi heba ediyoruz, ben gerçekten bittim.