• 61
    (bkz: #2540392)
    2019-2020 sezonu fenerbahçe derbisiyle başladı. 1-1 biten maç sonrası 4 maçlık bir kazanma serisi başladı ve akabinde gerileme dönemine girdik. fakat ligdeki kötü performans şl gruplarında tam tersiydi. liverpool, club brugge, ludogorets grubundan 12 puanla ikinci olarak çıktık. ligde saçma sapan puan kayıpları, 10 kişi olan rakipleri yenememe gibi durumlar takımımın özgüvenini kırdı.

    bu sezon en büyük handikap takımı komple değiştirmekti. takımın uyumu oturana kadar dalgalı performans devam edecekti. forvet hattımızdan walter gonzalez bana antrenmanda çıkışarak ozan tufanvari hareketler sergiledi. yedekte beklemeyi sevmediğini söyleyip durdu. kendisine brenner ile cenk tosun'un performansları şu an çok iyi olduğu için formayı adaletli dağıttığımı, şans eline geçmesi için beklemesini söylediğimde bana karşı inancının sonlandığını, ayrılmak istediğini söyledi. henüz ekim ayında mı kasım ayında mı hatırlamıyorum, çok yoğun çalıştığımız için o dönem peru liginin transfer dönemi açık olmasından dolayı bir peru takımına walter'ı sezon sonuna kadar kiraladım.

    4-3-3 pres mantığı ile ana taktiğimiz, 3-4-3 yedek taktiğimiz. bazı maçlarda da 4-2-3-1 formasyonu ile sahaya çıkıyoruz. ana noktalarımız bekler. bekler işlemezse batarız. bu yüzden jorge adlı arkadaşı özellikle seçerek takıma kattım. zira ligin en çok mesafe kat eden oyuncusu kendisi. taş gibi bir sol bek.

    2019-2020 sezonu devre arasına liderden 6 puan geride, 8. sırada düşerek girdik. basında ve taraftarlar arasında homurtu sesleri yükselmeye başladı. birkaç kötü sonucun faturası bana kesilecekti. takım içerisinde moraller bozuktu ama ben gerek basın toplantısında gerek idmanlarda bu kadar yangın yerine çevirmenin anlamsız olduğunu, sıralamadan ziyade puan durumuna bakmalarını, 6 puanın gayet normal bir fark olduğunu dile getirdim.

    ligin üst tablosuna baktığımızda göztepe 1., rizespor 2., fenerbahçe ise 3. sıradaydı. göztepe dolu dizgin ateş ede ede lige devam ediyordu ama biz dışarıyı takip etmek yerine kendi içimizdeki sorunları çözmeye odaklanmalıydık. takımın fazla gol yeme sorununu defans hattında köklü değişiklik yaparak çözmeyi "denedik." serdar aziz ve ozan kabak'ı yedeğe çekip brezilya liginden ibanez'i, david luiz'i ve ömer toprak'ı kadroya kattım. ibanez ile david luiz aynı zamanda ön libero oynayabileceklerinden direkt kadro derinliğini düşündüm. serdar taşçı'yı hannover'a sattım. sağ beke leonardo gomes adlı melez topçuyu aldım. linnes ile dönüşümlü oynuyorlar ve son derece verimliler. ikisinin puan ortalaması 7 küsür. feghouli'yi de braga'ya kiraladık. cahil'i feyenoord'a kiraladık. olsson'u az alkmaar'a sattık. yani aslında yaz döneminde yaptığımız transferler bize katkı sağlayamadığı için yanlışımızdan hemen döndük.

    kanatlarda marin aslında as oyuncumuzdu ama bittencourt'a verdiğimiz fazla maaştan dolayı yedekte bekletmek saçma olurdu bu yüzden ilk 11'e koymuştuk ama istediğimiz verimi sağlayamadı. kendisini werder bremen'e 11 milyona geri sattık. kar - zarar olarak 500 bin euro kardayız. :(

    bu tablodan sonra kadromuz aşağıdaki gibi oldu.

    rajkovic
    gomes ömer toprak david luiz jorge
    (linnes) (ozan) (serdar/merih demiral) (ömer)

    sandro tonali (ibanez)
    emre akbaba(alena) cyprien(abdülkadir ömür)

    levin öztunalı ve marin/henry onyekuru kanadı

    brenner/cenk tosun forveti.

    sene başında aldığımız ve yolladığımız isimler
    olsson
    merih demiral -kiralık sözleşmesini fesh ettik-
    cahill
    serdar taşçı
    bittencourt
    walter gonzalez
    sinan gümüş
    feghouli

    sene ortasında aldığımız isimler
    ibanez
    umut bozok (aldığım gibi yine nimes'e sene sonuna kadar geri kiraladım)
    david luiz
    ömer toprak
    leonardo gomes

    -------------------------------------

    bu takviyelerden sonra takım uyumu da yükseldikten sonra ve doğru ilk 11'i bulduktan sonra 2. yarı itibariyle 11 maç ard arda kazanarak bir seri yaptık. üstümüzdeki eleştiri oklarını birer birer çıkardık. nisan ortasına kadar göztepe ile aramızda iki puanlık fark bulunuyordu. göztepe'nin akhisar'a yenilmesi ve bizim yeni malatyaspor'u yenmemizle bir puan öne geçtim. hemen ardından göztepe ile karşılaştığımız maçta 3-0'lık bir üstünlükle farkı dört puana çıkardık ve bitime üç hafta kala şampiyon olduk. kalan üç maçta mustafa kapı, ali yavuz kol, celil, yunus ve abdussamed gibi genç yeteneklere şans verdim. ligi 74 puanla birinci sırada tamamladık. ikinci göztepe 64, üçüncü fenerbahçe 63, dördüncü konyaspor ise 62 puan topladı. başakşehir 11. sırada ve beşiktaş ise 12. sırada ligi bitirdi.

    türkiye kupasında çeyrek finalde göztepe'ye ilk maç 3-0 yenildim. ikinci maç 1-0 üstünlüğümüzle tamamlasa da kupaya veda ettik. daha doğrusu kupayı feda ettik. üç kulvar ile mücadele zor oluyordu. çeyrek final dahil bütün maçlarımızı genç kadroyla oynadık.

    şampiyonlar liginde de pek parlak bir dönem geçirmedik. top 16 turunda manchester city ile eşleştik. kendi evimizde 1-2 yenildik ama nasıl yenilme. şakasız iki topumuz direkten döndü ve brenner adlı forvetimiz iki tane karşı karşıya pozisyon kaçırdı. ikinci maçta ise city 2-0 bizi yenerek toplamda 4-1'lik üstünlük ile bizi eledi.

    yeni sezona başlayacağız. alena'yı kiralık almıştık fakat kira süresini uzatmayacağım. henry onyekuru'yu iki sene üst üste kiralamıştık fakat ona da veda ettik. umut bozok takıma dahil olacak. cenk tosun'a da west ham united talip. kadroya çok ekleme yapmayı düşünmüyorum. kanatlara ve orta sahaya henry - alena ikilisinin yerine birer takviye ile sezona başlamayı düşünüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın