1988-89 UEFA Şampiyon Kulüpler Kupası 2. Eleme Turu Rövanş Maçı
13:30 Ali Sami Yen Stadyumu
5 - 0
  • 165
    ilkokuldaydim ama o donemden dun gibi hatirladigim bir kac gunden birisidir bu macin oynandigi gun. belki bir cogunuz o gunleri yasamadi ancak o donemler turk futbolu, hatta daha da genellersek turk insani olarak herhangi bir seyde bati ile yarisabiliyor olmak buyuk bir olaydi. yillarin getirdigi farkli maglubiyetler, avupa'nin en zayif takimlarina bile maglup olmalar falan kaderimiz gibiydi. aslinda simdi sikayet edilen ezeli rakibi avrupa'da desteklememe olayi o zaman pek yasanmazdi zira basarili sonuc almaya yaklasacak herhangi bir turk takimi bile tum ulkenin gururunu oksardi.

    neyse, o gune donelim. mac gunduz vaktiydi ve bizler icin dolayisiyla okul saatine denk gelmisti. belki lisede falan olsak maci caktirmadan walkman ve kulakliklar uzerinden derste bile dinlemeye calisirdik herhalde ama ilkokuldayken bu tip seyler ne akla gelir, ne de cesaret edilebilir bir seydi. mactan haberdardik tabi ki ama zaten zor kazanan turk futbolu icin farkli mac kazanmak, hele 3-0'i cevirip tur gecmek falan hayal edilebilir bir sey degildi. o yuzden ya maci da kaciriyoruz, cok heyecanlandim acaba sonuc nedir gibi dusunceler pek kafamda yoktu gibi hatirliyorum. ama son derse dogru bir noktada, bizim mudurun soguk havalarda da nutuk atabilmesi icin siniflara yerlestirilmis hoparlor sisteminden anonsu duyuldu. hem de dersin ortasinda yayina gecti ve cocuklar galatasaray 3 neuchatel 0 dedi ki neuchatel yerine sacma sapan birseyler telaffuz ettigini de hatirliyorum. tabi bir anda sinif bayram yerine dondu. bir sure sonra 5. golun de gelisiyle artik o meshur radyo yayini direkt baglandi hoparlore, artik derste resmi olarak mac dinliyor duruma gectik. levent ozcelik'in meshur "tanju ve 5-0, ha ha ha 5-0" haykirisini dersin son bolumunde canli canli dinledik yani. zil calar calmaz tum okul oradan oraya tezahuratlar esliginde kosusan cocuklarla doluydu.

    sonra eve gelip, tv'den canli yayinlanmayan macin turkiye'ye ilk defa ulasacagi bant yayinini bekledik. sanirim hayatimda en buyuk merak ve ilgiyle bekledigim bant yayindir bu ve muhtemelen de oyle kalacak.

    tabi sonra macin cezalari, ali sen, masada da 5-0 falan derken gercekten ulkeyi birlestiren bir olay olmustu. monaco maclari ise gece maclari ve tv'den canli yayinlandiklari icin benzeri bir duruma sebebiyet vermemisti ama bence galatasaray'in o sezonki en buyuk maci deplasmanda aldigi monaco macidir. yine de bu 5-0 artik her seyin mumkun olabilecegini gosteren ilk mactir ve galatasaray'in o zamandan beri araliklarla da olsa devam eden basarili avrupa macerasinin ilk buyuk duragidir. ama kesinlikle baslangic noktasi degildir, zira o baslangic noktasi bana gore derwall'in gelisi ve hemen akabinde polonya deplasmaninda widzew lodz'dan alinan tur, elenmis olunsa bile alman bayer uerdingen ve sonraki sene o senenin sampiyon kulupler sampiyonu olacak psv'ye kafa tutulmasidir. benzer sekilde psv'ye ilk maci 3-0 kaybedip, ikinci macta 2-0'i yakalamis ama sonunu getirememistik. hatta bu psv'nin o sezonki sampiyonluklarinda aldiklari tek yenilgi olarak kayitlara gecmisti.
    derwall ve denizli'nin baslattigi dusunce degisikligi bir iki senedir kendini belli etse de ilk buyuk meyvesi bu neuchatel zaferidir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın