32570
"basit golleri yiyoruz, basit golleri atamıyoruz. porto'da 10-12 tane pozisyonumuz vardı herhalde, onları da atamadık. maalesef böyle bir problemimiz var."
"derbi sonrası olayı değerlendirdiğimizde, belki sportif nedenlerle birçok şeyle boğuşuyoruz ama derbiden sonra iğneyi kendimize batırırken, çuvaldızı hak eden de dış meseleler var."
"derbide tek bir pozisyon ya da kişi üzerinden sonuç çıkarmaya çalışmak son derece yanlış. 2. yarı 2-0 önde giderken, bir takımın temposunu düşüren, aldığı veya almadığı kararlarla önce oyunu sabote edip, sonra tribünleri ve bizi çileden çıkaran bir saha yönetimi vardı."
"yetmedi, maçın başından beri susmayan rakip takım kulübesi de var. tribünden seyretmekle, televizyon başından izlemek arasında büyük fark olur."
"o akşam maç bitiminde yaşanan olayların hiçbirini tasvip etmiyorum ama olayların o boyuta gelmesine sebep olanların da değerlendirme sürecine alınması gerektiğini düşünüyorum. lütfen elinizi vicdanınıza koyun. bu olaylar kimin işine yaradı bir bakın isterseniz."
"fatih terim'e ya da kişilere değil, galatasaray'a sahip çıkma olarak bakılmalı. görüş ayrılıklarını bırakmalı galatasaray ve birlikte hareket etmeli. galatasaray markasıyla fatih terim'in bir araya gelmesinden rahatsız olanlar var. bu çok net."
"büyük resme şöyle bir baktığımızda bize şunu anlatıyor: kenetlendikçe, emeğini, hakkını aramaktan çekinmeyen bir kitle ortaya çıkıyor ve ortak sevdaları da galatasaray. dünya üzerinde çok az böyle bir oluşum vardır."
"bugün zamanlaması manidar olan sevk... sevk etme mi desem, zevk etme mi desem, kararsız kaldım."
"biz galiba kendi kendimize olay çıkarmışız maç sonu, sevklerden anladığım bu. bir kayrılma meselesi var. ben hayatım boyunca kimse tarafından kayrılmadım. daha doğrusu, ben hiç kayrılan o tabakadan olmadım. hayatım boyunca çalıştım, didindim."
"hata yaptım mı? yaptım. gerektiğinde özür diledim ama hiç kayrılan tabakadan olmadım. baktığımızda da kimin kayrılıp kayrılmadığını görürüz. bu arada futbol tarihinin en ağır cezasını almış biri olarak konuşuyorum."
"ben tff'yi, başkanı ve yönetim kurulundakileri, mhk'yi, organizasyon içindeki aktörleri pek çok kişiden daha iyi tanırım. skor istediği gibi olmadığında ya da işler iyi gitmediğinde hedef göstererek işin içinden sıyrılacak biri olmadığımı da herkes bilir."
"aralık ayında geldiğim günden itibaren, derbi sonrasına kadar herkes hakemlere ateş püskürürken ben hakemlere tek kelime etmedim. sivas'ta yine fırat aydınus topu dışarıdan alıp penaltı noktasına koyduğunda 'hakemle işimiz yok, iyi oynamadık' dedim."
"işlere de bir bakalım, iyi gidiyor mu gitmiyor mu. rakiplerimizin birinden 2, birinden 10 puan öndeyiz. şu an önde olan takım da bizden 4 puan önde. 8 eksiğe, 9 sakata, birçok şeye rağmen."
"iyi gitmeyen şeye de böyle bakalım. şampiyonlar ligi'ndeyiz, olmazsa uefa'dayız. melo'ya küfreden bu hakem değil mi? bu maçın bu hale gelmesine sen sebepsin. 'hoca gibi birine yakışmadı bir taç, bir faul' diyorlar. vah vah vah, onu mu işaret ettim?"
"o kadar fırat aydınus kendinde değil ki, dakika 94-95, iki oyuncu didişiyor. eğer verdiğin kararlara güvense, hakem o iki oyuncuyu çağırır, sarı kartı gösterir, onlar ayrılır ve ondan sonra bitirir. ben kimseyi ayrıca tehdit etmedim, 'bütün provokeyi sen yaptın' dedim."
"hasan şaş'ın davranışını onaylamıyorum kesinlikle ama hasan kimsenin kendisine ceza vermesini beklemeden öz eleştirisini yapan bir adam. yaptığıyla zarar verdiğini biliyor ancak galatasaray'a verdiği yarar, zarardan daha fazladır."
"ayrıca kimseye tükürmedim. insan beddua ederken ne yaptıysa onu yaptım."
"vefat eden taraftar... olanlar bana maç sonunda aktarıldı. flaşta haberim yoktu, basın toplantısından önce söylediler."
"ben de ilk olarak ona rahmet dileyerek başladım ancak ben bu konudan malzeme çıkarıp, kin ve nefretle, bana veya taraftarlarımıza kelam edilmesini, bu vefatı ahlaksızca, gündem değiştirmek için kullananları kınıyorum."
"her şeyi çabuk unutuyoruz. bir gecede play-off çıkardılar, son maçta 2 galatasaraylı öldü. play-off olmasa ölmeyeceklerdi. biz kimseyi suçladık mı? hiçbir canın yerini hiçbir zafer tutamaz diye ilk söyleyenlerden biri benim."
fatih terim
"derbi sonrası olayı değerlendirdiğimizde, belki sportif nedenlerle birçok şeyle boğuşuyoruz ama derbiden sonra iğneyi kendimize batırırken, çuvaldızı hak eden de dış meseleler var."
"derbide tek bir pozisyon ya da kişi üzerinden sonuç çıkarmaya çalışmak son derece yanlış. 2. yarı 2-0 önde giderken, bir takımın temposunu düşüren, aldığı veya almadığı kararlarla önce oyunu sabote edip, sonra tribünleri ve bizi çileden çıkaran bir saha yönetimi vardı."
"yetmedi, maçın başından beri susmayan rakip takım kulübesi de var. tribünden seyretmekle, televizyon başından izlemek arasında büyük fark olur."
"o akşam maç bitiminde yaşanan olayların hiçbirini tasvip etmiyorum ama olayların o boyuta gelmesine sebep olanların da değerlendirme sürecine alınması gerektiğini düşünüyorum. lütfen elinizi vicdanınıza koyun. bu olaylar kimin işine yaradı bir bakın isterseniz."
"fatih terim'e ya da kişilere değil, galatasaray'a sahip çıkma olarak bakılmalı. görüş ayrılıklarını bırakmalı galatasaray ve birlikte hareket etmeli. galatasaray markasıyla fatih terim'in bir araya gelmesinden rahatsız olanlar var. bu çok net."
"büyük resme şöyle bir baktığımızda bize şunu anlatıyor: kenetlendikçe, emeğini, hakkını aramaktan çekinmeyen bir kitle ortaya çıkıyor ve ortak sevdaları da galatasaray. dünya üzerinde çok az böyle bir oluşum vardır."
"bugün zamanlaması manidar olan sevk... sevk etme mi desem, zevk etme mi desem, kararsız kaldım."
"biz galiba kendi kendimize olay çıkarmışız maç sonu, sevklerden anladığım bu. bir kayrılma meselesi var. ben hayatım boyunca kimse tarafından kayrılmadım. daha doğrusu, ben hiç kayrılan o tabakadan olmadım. hayatım boyunca çalıştım, didindim."
"hata yaptım mı? yaptım. gerektiğinde özür diledim ama hiç kayrılan tabakadan olmadım. baktığımızda da kimin kayrılıp kayrılmadığını görürüz. bu arada futbol tarihinin en ağır cezasını almış biri olarak konuşuyorum."
"ben tff'yi, başkanı ve yönetim kurulundakileri, mhk'yi, organizasyon içindeki aktörleri pek çok kişiden daha iyi tanırım. skor istediği gibi olmadığında ya da işler iyi gitmediğinde hedef göstererek işin içinden sıyrılacak biri olmadığımı da herkes bilir."
"aralık ayında geldiğim günden itibaren, derbi sonrasına kadar herkes hakemlere ateş püskürürken ben hakemlere tek kelime etmedim. sivas'ta yine fırat aydınus topu dışarıdan alıp penaltı noktasına koyduğunda 'hakemle işimiz yok, iyi oynamadık' dedim."
"işlere de bir bakalım, iyi gidiyor mu gitmiyor mu. rakiplerimizin birinden 2, birinden 10 puan öndeyiz. şu an önde olan takım da bizden 4 puan önde. 8 eksiğe, 9 sakata, birçok şeye rağmen."
"iyi gitmeyen şeye de böyle bakalım. şampiyonlar ligi'ndeyiz, olmazsa uefa'dayız. melo'ya küfreden bu hakem değil mi? bu maçın bu hale gelmesine sen sebepsin. 'hoca gibi birine yakışmadı bir taç, bir faul' diyorlar. vah vah vah, onu mu işaret ettim?"
"o kadar fırat aydınus kendinde değil ki, dakika 94-95, iki oyuncu didişiyor. eğer verdiğin kararlara güvense, hakem o iki oyuncuyu çağırır, sarı kartı gösterir, onlar ayrılır ve ondan sonra bitirir. ben kimseyi ayrıca tehdit etmedim, 'bütün provokeyi sen yaptın' dedim."
"hasan şaş'ın davranışını onaylamıyorum kesinlikle ama hasan kimsenin kendisine ceza vermesini beklemeden öz eleştirisini yapan bir adam. yaptığıyla zarar verdiğini biliyor ancak galatasaray'a verdiği yarar, zarardan daha fazladır."
"ayrıca kimseye tükürmedim. insan beddua ederken ne yaptıysa onu yaptım."
"vefat eden taraftar... olanlar bana maç sonunda aktarıldı. flaşta haberim yoktu, basın toplantısından önce söylediler."
"ben de ilk olarak ona rahmet dileyerek başladım ancak ben bu konudan malzeme çıkarıp, kin ve nefretle, bana veya taraftarlarımıza kelam edilmesini, bu vefatı ahlaksızca, gündem değiştirmek için kullananları kınıyorum."
"her şeyi çabuk unutuyoruz. bir gecede play-off çıkardılar, son maçta 2 galatasaraylı öldü. play-off olmasa ölmeyeceklerdi. biz kimseyi suçladık mı? hiçbir canın yerini hiçbir zafer tutamaz diye ilk söyleyenlerden biri benim."
fatih terim