8877
birleşmiş milletler, geçtiğimiz günlerde açıkladığı çevre programının yeni raporunda, hava ve çevre kirliliğinin her yıl 7 milyon kişinin hayatını kaybetmesine sebep olduğunu açıkladı. bu raporun içeriğinde kuşkusuz en dikkat çekici ve üzücü tespit, asya-pasifik bölgesindeki 4 milyara yakın popülasyonun %92'sinin kötü ve kirli havayı soluduğu ve çevre kirliliğinden olumsuz etkilendiğiydi. bm çevre programının raporunda genel hatlarıyla 25 maddelik yeni önlem planları hedefleniyor. bu raporun nihai amacında, 2030 yılında aynı bölgedeki yaklaşık 1 milyar insanın temiz hava solumasının yer aldığı da belirtildi. raporda alınacak belli başlı önlemler arasında emisyon standartlarının daha katı hale getirilmesi, araçlar, enerji santralleri ve büyük ve küçük endüstri üzerindeki kontrollerin artırılması, tarım ve kentsel alanlardaki katı atıkların yakılmasının azaltılması, gübre yönetimi ve kontrolünün daha kaliteli standartlara ulaştırılması, orman yangınlarının kontrol edilmesi ve toplu taşımacılığın iyileştirilmesi var.
bunları niye söylüyorum? yaşadığımız çevre hepimizin. ülkemiz, malesef çevreye karşı duyarsız, hatta ona karşı düşman bir şekilde davranan insanlarla dolu. bu işin siyasi, dini, dili, etnik kökeni yok. sokakta selamlaştığınız bir dostunuz da, üst kattaki komşunuz da, belki de anneniz, babanız, hatta ve hatta siz bile çevreye bilinçli bir şekilde zarar veriyorsunuz, veriyoruz. bu konuda lütfen daha dikkatli olalım, çevreye karşı en ufak bir zarar verme durumunda müdahil olalım. bunu kendiniz için yapmış olacaksınız. insanoğlunun tarihi boyunca yaşadığı en kirli ve kötü çevre şartlarına sahibiz ne yazık ki. bu bizlerin hem şanssızlığı, hem de sorumluluğu altında gerçekleşen bir şey. 15 eylül dünya çöp toplama günüydü, hepiniz hatırlarsınız. gönüllü insanlar, ellerine eldivenlerini giydi ve sokakta çöp topladı, çevreyi ellerinden geldiğince temizledi. bu çok güzel bir şey gibi görünüyor, ancak bunu neden yaptığımızı düşününce hiç de güzel değil. dünya çöp toplama gününün olması bile, yaşadığımız dünya için büyük bir ayıp. yine de, en azından belirli bir kesime karşı duyarlılık oluşturması ihtimali nedeniyle mutlu olduğumu söylemek istiyorum. önemli olan çöp toplamak değil, çevreyi kirletmemek. çevreye sahip çıkar, onu korur ve kirletmezsek bunlara gerek bile kalmaz.
yarın, bugün sahip olduklarımıza sahip olamayabiliriz. bunun bilincinde hareket edelim. hepinize sağlıklı ve mutlu günler, haftalar, seneler dilerim.
bunları niye söylüyorum? yaşadığımız çevre hepimizin. ülkemiz, malesef çevreye karşı duyarsız, hatta ona karşı düşman bir şekilde davranan insanlarla dolu. bu işin siyasi, dini, dili, etnik kökeni yok. sokakta selamlaştığınız bir dostunuz da, üst kattaki komşunuz da, belki de anneniz, babanız, hatta ve hatta siz bile çevreye bilinçli bir şekilde zarar veriyorsunuz, veriyoruz. bu konuda lütfen daha dikkatli olalım, çevreye karşı en ufak bir zarar verme durumunda müdahil olalım. bunu kendiniz için yapmış olacaksınız. insanoğlunun tarihi boyunca yaşadığı en kirli ve kötü çevre şartlarına sahibiz ne yazık ki. bu bizlerin hem şanssızlığı, hem de sorumluluğu altında gerçekleşen bir şey. 15 eylül dünya çöp toplama günüydü, hepiniz hatırlarsınız. gönüllü insanlar, ellerine eldivenlerini giydi ve sokakta çöp topladı, çevreyi ellerinden geldiğince temizledi. bu çok güzel bir şey gibi görünüyor, ancak bunu neden yaptığımızı düşününce hiç de güzel değil. dünya çöp toplama gününün olması bile, yaşadığımız dünya için büyük bir ayıp. yine de, en azından belirli bir kesime karşı duyarlılık oluşturması ihtimali nedeniyle mutlu olduğumu söylemek istiyorum. önemli olan çöp toplamak değil, çevreyi kirletmemek. çevreye sahip çıkar, onu korur ve kirletmezsek bunlara gerek bile kalmaz.
yarın, bugün sahip olduklarımıza sahip olamayabiliriz. bunun bilincinde hareket edelim. hepinize sağlıklı ve mutlu günler, haftalar, seneler dilerim.
