1180
öylesine üzülüyorum ki, ömrünü bağımsızlığı için feda ettiği ülkenin şu anki halini görünce. insan kaç defa dünyaya geliyor ki be paşam keşke sen de şuan yaptıkları gibi sefa sürseydin. ülkenin bütün imkanlarını kendi menfaatin için kullansaydın, yeseydin içseydin. kim sana ne diyebilirdi? cumhuriyet kurulduktan sonra bile son nefesine kadar ülkenin geleceğine emek harcadın.
şuan ülkenin şerefi iki paralık. menfaati olmayan hiçbir ülke bizi kaale bile almıyor. bütün milli varlıkları satılmış, 2-3 kuruş için kamu arazileri, gayrimenkuller yabancılara peşkeş çekilmiş, kendi ülkelerindeki gerici, çağdışı muameleden bıkmış araplar için cazibe merkezi olmuş durumda. para için yok pahasına sattıkları milli servetlerimiz yabancılar tarafından satın alınıp, içleri boşaltılıp borçlu olarak bize kaktırılıp, kimseye hesap vermeden çekip gidiyorlar.
ülkeyi emanet ettiğin insanlar bile cacık çıktı be paşam. herkes kafasını kuma gömmüş, kurduğun partinin şu anki zırzopları bile. kimse bu sarmaldan nasıl kurtuluruz, nasıl özümüze döneriz tekrar ayağa kalkarız demiyor. kimse özgürlüğünün peşinden gitmiyor. bu gidişatın sonunun bombok olacağını bildikleri halde!
ne kadar büyük bir adammışsın ki taa yıllar öncesinden bugünleri yaşayacağımızı bildiğin için aynen şu cümleleri kurmuşsun;
--- alıntı ---
cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
--- alıntı ---
ancak bir tek son paragrafta yanılmışsın paşam!
şuan ülkenin şerefi iki paralık. menfaati olmayan hiçbir ülke bizi kaale bile almıyor. bütün milli varlıkları satılmış, 2-3 kuruş için kamu arazileri, gayrimenkuller yabancılara peşkeş çekilmiş, kendi ülkelerindeki gerici, çağdışı muameleden bıkmış araplar için cazibe merkezi olmuş durumda. para için yok pahasına sattıkları milli servetlerimiz yabancılar tarafından satın alınıp, içleri boşaltılıp borçlu olarak bize kaktırılıp, kimseye hesap vermeden çekip gidiyorlar.
ülkeyi emanet ettiğin insanlar bile cacık çıktı be paşam. herkes kafasını kuma gömmüş, kurduğun partinin şu anki zırzopları bile. kimse bu sarmaldan nasıl kurtuluruz, nasıl özümüze döneriz tekrar ayağa kalkarız demiyor. kimse özgürlüğünün peşinden gitmiyor. bu gidişatın sonunun bombok olacağını bildikleri halde!
ne kadar büyük bir adammışsın ki taa yıllar öncesinden bugünleri yaşayacağımızı bildiğin için aynen şu cümleleri kurmuşsun;
--- alıntı ---
cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
--- alıntı ---
ancak bir tek son paragrafta yanılmışsın paşam!