2167
3 ekim 2018 porto galatasaray maçında porto'nun yarı alanımıza yerleşmesinden dolayı bol bol açık alandan faydalanıp pozisyonlar bulduk. şampiyonlar ligi'nde deplasmanda oynayacağımız maçlarda porto maçındaki gibi taktikle çıkarsak çok iyi işler yapabiliriz ama ligde o hataya düşersek galibiyet özlemimiz katlanarak gider. bunun sebebi ise ligdeki takımların " 1 puan kârdır" anlayışıdır. 11 oyuncusuyla birlikte kapandıkları için, gol atmak inanılmaz derecede zorlaşıyor. işte bu takımlar için sürekli ayağa pas yapmak lazım. çünkü uzun top oynarsan top duvara çarpmış gibi tekrar sana geri gelir. aslında bireysel performanslarda kilidi açabilir ama deplasmanlarda maalesef sorumluluk alan oyuncularımız olmadığı için bunu es geçiyorum. dolayısıyla ayağa pas yapmaktan başka çaremiz yok. bunun içinde;
defans bölgesinde, her ne kadar hataya yatkın olsa da maicon'un oynaması önemli. ayağı pas oyununa oldukça müsait. geriden oyun kurmamızda efektif rol oynar. partneri ise ayağı kısmen maicon'dan kötü; ama mücadelesi takdire şayan olan serdar aziz olacak.
sağ bekte ise hücum gücü ve pas yüzdesi yüksek olan mariano'nun oynaması çok önemli. maçın başlarında stoper bölgesine yapılan baskıda topu alıp oyun kurabilecek bir yapıya sahip. sadece baskılarda da değil. ev sahibi olduğumuz tüm maçlarda geriden oyunu mariano'nun kurduğu biliniyor. bu bağlamda ayağı düzgün ve zekası yüksek olması nedeniyle deplasmanlarda tercih edilmesi gerekiyor. evet linnes mariano'dan daha hızlı ama stoper bölgesinde oynayan oyuncularımızdan herhangi biri, topu linnes'e vermek yerine uzun top kullanıyor. e haliyle hücum yapmakta zorlaşıyor. tamam linnes'in de ayağı iyi ama mariano'nunkinden iyi değil. pas oyunu yapmamızda mariano iyi bir tercih olur. sol bekte ise samurayımız zaten hazır durumda.
stoperde maicon, sağ bekte mariano'nun oynaması; defansın önünde oynayacak olan fernando'yu rahatlatacağı için pas kanallarımız genişleyecek. maicon'un oyun kuramadığı durumlarda topu mariano'ya vermesi; mariano'nun kuramadığı zamanlarda ise fernando'ya vermesi oyunumuzu sürekli aktif kılacak. diyelim ki maçın bazı bölümlerinde rakip takım ani bir baskı yaptı. bu seferde devreye ndiaye giriyor. geriye gelip inanılmaz driplinglerle topu ileriye götürmesi bize açık alan imkanı verebilir. madem pas oyunu diyoruz, o zaman belhanda yerine feghouli kesin olarak oynamalı. çünkü belhanda deplasmanlarda oynadığımız hemen hemen her maçta çok silik bir oyun ortaya koydu. feghouli'de bekleneni veremedi ama pas oyuna yatkın olması onu ilk tercih haline getiriyor. üstelik şutları düzgün olduğu için oyunun sıkıştığı anlarda sürpriz vuruşlarıyla goller bulabiliriz. sağ kanada da rodrigues'i yazıyorum. son haftalarda formsuz olsa da pozisyon bulmada iyi olduğu için tercih edilecek ilk isimdir. oyunun sıkıştığı anlarda sahneye çıkabiliyor. topu alıp sağa çekmesi ve kaleye vurması golle sonuçlanabiliyor. bu yüzden ilk 11'de sürekli bulunması lazım. sol kanada ise onyekuru diyorum. bire birde çalım yeteneği iyi olduğundan rakip takımı bozabilir. ayrıca ceza sahasında iyi yer tuttuğu için dönen topları golle sonuçlandırabilir. zaten rodrigues ve onyekuru gibi oyuncular için rakip takımın defans hattı ekstra önlemler alacaktır. bu iki oyuncuda her ne kadar hızlı olsalar da, hızlarını kullanabilecekleri açık bir alan bulamayacaklardır. bu yüzden devreye başından beri bin kere tekrar ettiğim pas oyunu giriyor. kalabalığa dalıp çalım atmaktansa, bir oyuncuyu geçip ikincisine toslamaktansa; rakibin sana aldığı önlemi kullanmak gerekir. kafalarını kaldırıp atacakları paslar rakibi dengesiz yakalamamızı sağlar. veya yalancı koşularla arkadaşlarına geniş bir alan bırakabilirler. her neyse forvete de eren yerine sinan'ı yazıyorum. çünkü eren bizi uzun topa sürüklüyor. eren'e atılan uzun paslarda ya isabetsiz oluyor, ya da eren yanlış yere indiriyor. bu da bizim hücum gücümüzü düşürüyor. bu bağlamda sinan'ın olması pas yapmamızı biraz daha kolaylaştırır. aslında sinan'da çok formsuz ama elde forvet yok. kısıtlı imkanlarla eldeki tek imkan bu diye düşünüyorum. kısaca toparlamak gerekirse;
-------------------muslera-----------------
mariano---------maicon-------serdar-----------nagatomo
--------------fernando---------ndiaye-------
rodrigues----------feghouli------------onyekuru
----------------sinan-------------
defans bölgesinde, her ne kadar hataya yatkın olsa da maicon'un oynaması önemli. ayağı pas oyununa oldukça müsait. geriden oyun kurmamızda efektif rol oynar. partneri ise ayağı kısmen maicon'dan kötü; ama mücadelesi takdire şayan olan serdar aziz olacak.
sağ bekte ise hücum gücü ve pas yüzdesi yüksek olan mariano'nun oynaması çok önemli. maçın başlarında stoper bölgesine yapılan baskıda topu alıp oyun kurabilecek bir yapıya sahip. sadece baskılarda da değil. ev sahibi olduğumuz tüm maçlarda geriden oyunu mariano'nun kurduğu biliniyor. bu bağlamda ayağı düzgün ve zekası yüksek olması nedeniyle deplasmanlarda tercih edilmesi gerekiyor. evet linnes mariano'dan daha hızlı ama stoper bölgesinde oynayan oyuncularımızdan herhangi biri, topu linnes'e vermek yerine uzun top kullanıyor. e haliyle hücum yapmakta zorlaşıyor. tamam linnes'in de ayağı iyi ama mariano'nunkinden iyi değil. pas oyunu yapmamızda mariano iyi bir tercih olur. sol bekte ise samurayımız zaten hazır durumda.
stoperde maicon, sağ bekte mariano'nun oynaması; defansın önünde oynayacak olan fernando'yu rahatlatacağı için pas kanallarımız genişleyecek. maicon'un oyun kuramadığı durumlarda topu mariano'ya vermesi; mariano'nun kuramadığı zamanlarda ise fernando'ya vermesi oyunumuzu sürekli aktif kılacak. diyelim ki maçın bazı bölümlerinde rakip takım ani bir baskı yaptı. bu seferde devreye ndiaye giriyor. geriye gelip inanılmaz driplinglerle topu ileriye götürmesi bize açık alan imkanı verebilir. madem pas oyunu diyoruz, o zaman belhanda yerine feghouli kesin olarak oynamalı. çünkü belhanda deplasmanlarda oynadığımız hemen hemen her maçta çok silik bir oyun ortaya koydu. feghouli'de bekleneni veremedi ama pas oyuna yatkın olması onu ilk tercih haline getiriyor. üstelik şutları düzgün olduğu için oyunun sıkıştığı anlarda sürpriz vuruşlarıyla goller bulabiliriz. sağ kanada da rodrigues'i yazıyorum. son haftalarda formsuz olsa da pozisyon bulmada iyi olduğu için tercih edilecek ilk isimdir. oyunun sıkıştığı anlarda sahneye çıkabiliyor. topu alıp sağa çekmesi ve kaleye vurması golle sonuçlanabiliyor. bu yüzden ilk 11'de sürekli bulunması lazım. sol kanada ise onyekuru diyorum. bire birde çalım yeteneği iyi olduğundan rakip takımı bozabilir. ayrıca ceza sahasında iyi yer tuttuğu için dönen topları golle sonuçlandırabilir. zaten rodrigues ve onyekuru gibi oyuncular için rakip takımın defans hattı ekstra önlemler alacaktır. bu iki oyuncuda her ne kadar hızlı olsalar da, hızlarını kullanabilecekleri açık bir alan bulamayacaklardır. bu yüzden devreye başından beri bin kere tekrar ettiğim pas oyunu giriyor. kalabalığa dalıp çalım atmaktansa, bir oyuncuyu geçip ikincisine toslamaktansa; rakibin sana aldığı önlemi kullanmak gerekir. kafalarını kaldırıp atacakları paslar rakibi dengesiz yakalamamızı sağlar. veya yalancı koşularla arkadaşlarına geniş bir alan bırakabilirler. her neyse forvete de eren yerine sinan'ı yazıyorum. çünkü eren bizi uzun topa sürüklüyor. eren'e atılan uzun paslarda ya isabetsiz oluyor, ya da eren yanlış yere indiriyor. bu da bizim hücum gücümüzü düşürüyor. bu bağlamda sinan'ın olması pas yapmamızı biraz daha kolaylaştırır. aslında sinan'da çok formsuz ama elde forvet yok. kısıtlı imkanlarla eldeki tek imkan bu diye düşünüyorum. kısaca toparlamak gerekirse;
-------------------muslera-----------------
mariano---------maicon-------serdar-----------nagatomo
--------------fernando---------ndiaye-------
rodrigues----------feghouli------------onyekuru
----------------sinan-------------
