218
galatasaray'ın kemal özdeş'in ifadesiyle hücumdaki plansızlığının ayyuka çıktığı maç olmuştur. bana göre fatih terim ciddi kurgu yanlışları içerisinde.
bir defa geçen sezon geldiğinde rodrigues'i sağ kanatta başlattı ki bu hem gomis'in formuna müthiş katkı sağladı hem de rodrigues'i bir anda 30 milyonluk oyuncu yaptı. bu adamı solda oynatmak bencilliğe zorlamak aynı zamanda. çünkü ters ayakla pas opsiyonu inanılmaz zayıflıyor. bence hem eren'in rodrigues'in sağ açıkta oynamasına ihtiyacı var hem de rodrigues'in kendisinin. bu galatasaray'ın takım oyununu genişletecektir. aynı zamanda sağ bekte de artık asıl tercihin linnes olması gerek. mariano çok etkisiz. ortaları kötü ve defansif anlamda açık veriyor. üstelik sıfıra da inemiyor. ha form tutarsa o zaman başka. ama şu anki oyunuyla sağ bekte linnes'in olmaması takıma ciddi anlamda ofansif anlamda sıkıntı yaşatıyor.
solda ise onyekuru ve nagatomo doğal tercihler. ömer bayram zorlar orayı. ama bu onyekuru'dan faydalanmak istiyorsak adamı her hafta bi mevkide oynatmaktan vazgeçmeliyiz. nerede oynadığını bilmeli. sadece o değil takım da bilmeli. organizasyonlar, şemalar, alışkanlıklar bu şekilde oluşuyor. bizim en büyük gücümüz kanatlarımız. buradaki etkinliğimizi zayıflatırsak ya da sadece kanatlardan içeri kateden bir takım haline dönüşürsek önlem alınması çok kolay hale geliriz. solda onyekuru, sağda rodrigues'le ve arkalarında nagatomo ve linnes'le kanatlarda hücum çeşitliliğimiz eldeki kadronun en maksimumu olacaktır. bu tercih eren'i çok daha aktif kullanmamızı sağlayacağı gibi arkadan koşu yapacak ndiaye, emre, belhanda gibi oyunculara da önem kazandıracak.
orta sahada donk müthiş formunu devam ettiriyor ve sanıyorum fernando'nun önünde. burada ndiaye ve belhanda ile mi oynamalı yoksa ndiaye ve emre ile mi oynamalı hoca karar verecek. ancak güzel bir rotasyona sahip olduğumuz açık. yine de pasör bir oyuncumuzun olmaması büyük sıkıntı. hatta takımın en büyük sıkıntısı.
takımın en büyük sıkıntısı derken etkili hücum geçişleri yapamamamızdan bahsediyorum. bir türlü topu hücuma geçirecek o pası atamıyoruz. aslında her maç bakıyorum, bir sürü güzel hücum koşusu yapan oyuncumuz oluyor. özellikle beklerimiz o konuda baya iyi. ama biz o pası o bölgeye bir türlü atmıyoruz. yavaş paslaştığımız için hep boşa gidiyor koşular. normalde iyi takımlarda savunma hattında bu pası atabilen en az 2 oyuncu olur. hadi orta alanda oynarsa o misyonu donk'a yükledik diyelim. ama bir stoperin de bu işi yapması şart. hatta en önemli gereklilik bir stoperin bu işi yapabilmesi. çünkü ön liberolar aşırı teknik değilse topu baskı altında sırtı dönük alıyorlar ve mecbur geriye oynuyorlar. stoperlerin ise yüzü en arkada oynamalarından dolayı genelde rakibe dönük. o yüzden en azından birinin bu konuda becerili olması çok önemli. bizde malesef stoperler o geçişi yapamıyor. ozan muhammet kabak bu işin altından kalkabilir mi zamanla görücez. zira başka da alternatif yok gibi duruyor.
evet herkesin diline pelesenk olmuş forvet sıkıntısı çekiyoruz. doğru. ama topu hücuma geçirebilirsen eren kötü bir adam değil. iş yapar. zaten bütün sorunumuz 1-0'ı bulana kadar. çünkü ondan sonra oyun bizim istediğimiz forma bürünüyor. ama işte rakipler o kadar sıkı kapanıyor ki ligde, o 1-0'ı bulmak kolay olmuyor.
ha erzurumspor maçı'nda bulurduk. çünkü çok kötüydü rakip. ama bizim de çok kötü bir günümüze denk geldi. belki de fatih terim bu kadar sık rotasyon yapmamalı. bu rotasyonun da kötü oyunda etkili olduğunu düşünüyorum. hücumda oturmuş bir takım oyunumuz yok. sürekli rotasyon takım oyununun oturmasına bana göre engel oluyor. rotasyonu daha çok form durumuna göre uygulamalıyız.
fatih terim hücum setleri üzerinde çalışmalı bana göre. yoksa bu oyun tarzıyla iç sahadaki galibiyet serimiz çok devam etmeyecek. ama deplasmanlarda sıkıntı yaşamaya devam edicez.
bir defa geçen sezon geldiğinde rodrigues'i sağ kanatta başlattı ki bu hem gomis'in formuna müthiş katkı sağladı hem de rodrigues'i bir anda 30 milyonluk oyuncu yaptı. bu adamı solda oynatmak bencilliğe zorlamak aynı zamanda. çünkü ters ayakla pas opsiyonu inanılmaz zayıflıyor. bence hem eren'in rodrigues'in sağ açıkta oynamasına ihtiyacı var hem de rodrigues'in kendisinin. bu galatasaray'ın takım oyununu genişletecektir. aynı zamanda sağ bekte de artık asıl tercihin linnes olması gerek. mariano çok etkisiz. ortaları kötü ve defansif anlamda açık veriyor. üstelik sıfıra da inemiyor. ha form tutarsa o zaman başka. ama şu anki oyunuyla sağ bekte linnes'in olmaması takıma ciddi anlamda ofansif anlamda sıkıntı yaşatıyor.
solda ise onyekuru ve nagatomo doğal tercihler. ömer bayram zorlar orayı. ama bu onyekuru'dan faydalanmak istiyorsak adamı her hafta bi mevkide oynatmaktan vazgeçmeliyiz. nerede oynadığını bilmeli. sadece o değil takım da bilmeli. organizasyonlar, şemalar, alışkanlıklar bu şekilde oluşuyor. bizim en büyük gücümüz kanatlarımız. buradaki etkinliğimizi zayıflatırsak ya da sadece kanatlardan içeri kateden bir takım haline dönüşürsek önlem alınması çok kolay hale geliriz. solda onyekuru, sağda rodrigues'le ve arkalarında nagatomo ve linnes'le kanatlarda hücum çeşitliliğimiz eldeki kadronun en maksimumu olacaktır. bu tercih eren'i çok daha aktif kullanmamızı sağlayacağı gibi arkadan koşu yapacak ndiaye, emre, belhanda gibi oyunculara da önem kazandıracak.
orta sahada donk müthiş formunu devam ettiriyor ve sanıyorum fernando'nun önünde. burada ndiaye ve belhanda ile mi oynamalı yoksa ndiaye ve emre ile mi oynamalı hoca karar verecek. ancak güzel bir rotasyona sahip olduğumuz açık. yine de pasör bir oyuncumuzun olmaması büyük sıkıntı. hatta takımın en büyük sıkıntısı.
takımın en büyük sıkıntısı derken etkili hücum geçişleri yapamamamızdan bahsediyorum. bir türlü topu hücuma geçirecek o pası atamıyoruz. aslında her maç bakıyorum, bir sürü güzel hücum koşusu yapan oyuncumuz oluyor. özellikle beklerimiz o konuda baya iyi. ama biz o pası o bölgeye bir türlü atmıyoruz. yavaş paslaştığımız için hep boşa gidiyor koşular. normalde iyi takımlarda savunma hattında bu pası atabilen en az 2 oyuncu olur. hadi orta alanda oynarsa o misyonu donk'a yükledik diyelim. ama bir stoperin de bu işi yapması şart. hatta en önemli gereklilik bir stoperin bu işi yapabilmesi. çünkü ön liberolar aşırı teknik değilse topu baskı altında sırtı dönük alıyorlar ve mecbur geriye oynuyorlar. stoperlerin ise yüzü en arkada oynamalarından dolayı genelde rakibe dönük. o yüzden en azından birinin bu konuda becerili olması çok önemli. bizde malesef stoperler o geçişi yapamıyor. ozan muhammet kabak bu işin altından kalkabilir mi zamanla görücez. zira başka da alternatif yok gibi duruyor.
evet herkesin diline pelesenk olmuş forvet sıkıntısı çekiyoruz. doğru. ama topu hücuma geçirebilirsen eren kötü bir adam değil. iş yapar. zaten bütün sorunumuz 1-0'ı bulana kadar. çünkü ondan sonra oyun bizim istediğimiz forma bürünüyor. ama işte rakipler o kadar sıkı kapanıyor ki ligde, o 1-0'ı bulmak kolay olmuyor.
ha erzurumspor maçı'nda bulurduk. çünkü çok kötüydü rakip. ama bizim de çok kötü bir günümüze denk geldi. belki de fatih terim bu kadar sık rotasyon yapmamalı. bu rotasyonun da kötü oyunda etkili olduğunu düşünüyorum. hücumda oturmuş bir takım oyunumuz yok. sürekli rotasyon takım oyununun oturmasına bana göre engel oluyor. rotasyonu daha çok form durumuna göre uygulamalıyız.
fatih terim hücum setleri üzerinde çalışmalı bana göre. yoksa bu oyun tarzıyla iç sahadaki galibiyet serimiz çok devam etmeyecek. ama deplasmanlarda sıkıntı yaşamaya devam edicez.