4537
kendisini kardeşi-abisi gibi savunanların da, kendisini ölümüne eleştirenlerin de argümanlarına katıldığım galatasaray futbol takımı futbolcusudur.
belhanda'nın futbolculuk yetenekleri üzerinden kendisine çöp demek, gerçek anlamda futbolu bilmemek demektir bana kalırsa. hatta belhanda iyi futbolcu değil, çok iyi futbolcudur. fransa liginde montpellier gibi bir takımı şampiyon yapan kadronun en iyi futbolcularından birisiydi. belki giroud ile ilk ikisiydi. bazen maç içerisinde öyle şeyler sergiliyor ki bizlere "vay vay vay topçuya bak topçuya" diye mest ediyor, ama gelelim işin diğer kısmına.
bu adamda ciddi bir karakter problemi var. hem saha içinde, hem saha dışında. maç içersinde karşı takım oyuncuları tarafından sertlikle sindirilmeye çalışıldığında çok çabuk öfkeleniyor, ve bu öfkesini hiç bir şekilde kontrol etmek istemiyor bile. takımına zarar vermekten asla çekinmiyor. fatih terim'in söylediğine göre, defalarca telkin edilmesine karşın bunları hala yapmayı sürdürüyor. örnekleri çokça yazılmış zaten bu başlıkta, medel'e attığı dirsek, içerideki fb maçında maçın başından itibaren yaptıkları, bunun gibi bir çok örnek.
ne yapılmalı peki? asıl soru bu. benim bir sözlük yazarı olarak naçizane çözüm önerim şu olur, kendisi en nihayetinde galatasaray futbol takımının lisanslı bir futbolcusu. futbolcumuzu gömmek, bitirmek, yok etmek yerine makul seviyede destek verip en azından takımımızda kalacağı süre boyunca maksimum faydayı almak olur.
belhanda'nın futbolculuk yetenekleri üzerinden kendisine çöp demek, gerçek anlamda futbolu bilmemek demektir bana kalırsa. hatta belhanda iyi futbolcu değil, çok iyi futbolcudur. fransa liginde montpellier gibi bir takımı şampiyon yapan kadronun en iyi futbolcularından birisiydi. belki giroud ile ilk ikisiydi. bazen maç içerisinde öyle şeyler sergiliyor ki bizlere "vay vay vay topçuya bak topçuya" diye mest ediyor, ama gelelim işin diğer kısmına.
bu adamda ciddi bir karakter problemi var. hem saha içinde, hem saha dışında. maç içersinde karşı takım oyuncuları tarafından sertlikle sindirilmeye çalışıldığında çok çabuk öfkeleniyor, ve bu öfkesini hiç bir şekilde kontrol etmek istemiyor bile. takımına zarar vermekten asla çekinmiyor. fatih terim'in söylediğine göre, defalarca telkin edilmesine karşın bunları hala yapmayı sürdürüyor. örnekleri çokça yazılmış zaten bu başlıkta, medel'e attığı dirsek, içerideki fb maçında maçın başından itibaren yaptıkları, bunun gibi bir çok örnek.
ne yapılmalı peki? asıl soru bu. benim bir sözlük yazarı olarak naçizane çözüm önerim şu olur, kendisi en nihayetinde galatasaray futbol takımının lisanslı bir futbolcusu. futbolcumuzu gömmek, bitirmek, yok etmek yerine makul seviyede destek verip en azından takımımızda kalacağı süre boyunca maksimum faydayı almak olur.
