19
9 yaşındaydım. televizyonun karşısına ite kaka çektiğim o tekli koltukta maç başlayana kadar heyecandan titrediğimi hatırlarım. maç boyunca koltuğun tepesinde, ayakta seyretmiştim tüm maçı. içimdeki ilker yasin sempatisi de o dönemden kalmadır belkide. muhammet altıntaş'ın ara pasında tanju çolak'ın düşürülmesiyle kazanılan serbest vuruşu 35 metreden cevad prekazi'nin gole çevirmesi sonucunda "ve gol...ve gol...bravo prekazi..." diye haykırışı hala kulaklarımdadır.