31814
"sadece transfer ayının değil, günün ve yarının yıldız futbolcusu emre akbaba transfer piyasasına çıkmış, bir kolundan galatasaray, diğerinden fenerbahçe çekiştiriyorsa, eskiden ortalık yangın yerine dönerdi değil mi?..
ama olmadı...
galatasaray tereyağından kıl çeker gibi halletti.
ne açık arttırma, ne suçlama, ne tehdit, ne şantaj... eskisi gibi önce yöneticiler sonra camialar birbirine girmedi. demeç mancınıkları bile çalışmadı.
neden?
genel kanı fenerbahçe’nin başkanlık koltuğunda aziz yıldırım’ın değil ali koç’un oturması.
ki, bu durum futbolun huzuru ve bu konudaki samimiyeti adına fenerbahçe yönetimine kocaman bir “artı” yazmıştır ama... camia ve taraftarlık müessesesi açısından sarı lacivert gerdanlıktan bir pırlanta eksilmese de sarı kırmızı gerdanlığa bir pırlanta eklenmesi anlamındadır ve kabul edilemez sınıfındadır. .
taraftarlığın kıvamına göre “rakibin gücü karşısında eğilmekten” tutun “ezeli rakibe kolaylık sağlamaya” kadar geniş bir hoşnutsuzluk parantezindedir.
racon böyledir.
fenerbahçe, emre akbaba transferinde ister edilgen deyin ister nazik- olumlu bir davranış sergilerken galatasaray’ın yaklaşımı nasıldı peki?
açık söyleyelim; eskisi gibi...
geride kalmasını umduğumuz hırçın futbol düzeninden zerre kadar farklı değildi.
yani... iki ezeli rakip emre akbaba üzerinden birbirine girmediyse, fenerbahçe yeni huzur düzenine çoktan adapte olduğu içindir bilesiniz.
hatta alanyaspor bile galatasaray’a uymadı!..
kimse kendini kandırmasın. aksini iddia edenler galatasaray ikinci başkanı abdurrahim albayrak’ın emre’nin transferi gerçekleşmeden önceki açıklamalarına baksın.
“yattı bu transfer” morali ve mimikleriyle diyor ki albayrak, “alanyaspor başkanı hasan çavuşoğlu’nu davet ettim. kırmadı geldi. 3 milyon euro’da anlaşamadık. ben alanya’ya gidiyorum dedi”.
devamı feci:
“ben kendisini aracımla göndereyim dedim. kabul etmedi. ben saat 18.00’de gideceğim dedi ama maalesef o saatlerde sabiha gökçen’den alanya’ya uçuş olmadığını öğrendik”!..
çavuşoğlu yalan söylemiş yani!
gidip fenerbahçe ile konuştuğunu anlamış, yemediğini açıklıyor albayrak.
bir... sizin ne hakkınız var başkan çavuşoğlu’nun uçağını araştırmaya?
iki... ne hakkınız var yalan konuştu diye kamuoyuna açıklamaya.
siz galatasaray’ın 100 lirasını hesaplamakla iftihar ederken çavuşoğlu alanyaspor’a 350 bin euro fazla kazandırmak için gidip fenerbahçe ile konuşmuşsa suç mu?
valla abdurrahim albayrak’ın bu suçlamasından sonra hasan çavuşoğlu’nun yerinde ben olsam emre akbaba’yı asla galatasaray’a göndermezdim.
dedik ya... emre akbaba transferi ortaya çıkardı ki, galatasaray dışında herkes futboldaki huzur ortamına katkı vermeye çalışıyor. hatta bu nedenle onurunun çiğnenmesini bile görmezden geliyor.
galatasaray’ı yönetenler ise agresiflikten çifte standarda, hatta yazamadığım daha fazlasına kadar geçmişin bekçiliğini yapıyor.
ne midir yazamadığım?
abdurrahim albayrak’ın aynı gün emre transferini tamamladıktan sonra yalancılıkla suçladığı alanyaspor başkanı hakkındaki açıklamasını okuyun anlayın:
“bizim hasan başkanla dostluğumuz pazara kadar değil, mezara kadardır diyorum. kendisine çok selam söylüyorum.”
emre akbaba transferi için “fenerbahçe kaybetti ama dostluk kazandı” diye yazamıyoruz ne yazık ki... çünkü, dostluk için tarafların aynı niyet ve tavır içinde olması lazım."
ercan güven
şu mübarek bayram gününde dostunu düşmanını iyi gör galatasaraylı kardeşim...
ama olmadı...
galatasaray tereyağından kıl çeker gibi halletti.
ne açık arttırma, ne suçlama, ne tehdit, ne şantaj... eskisi gibi önce yöneticiler sonra camialar birbirine girmedi. demeç mancınıkları bile çalışmadı.
neden?
genel kanı fenerbahçe’nin başkanlık koltuğunda aziz yıldırım’ın değil ali koç’un oturması.
ki, bu durum futbolun huzuru ve bu konudaki samimiyeti adına fenerbahçe yönetimine kocaman bir “artı” yazmıştır ama... camia ve taraftarlık müessesesi açısından sarı lacivert gerdanlıktan bir pırlanta eksilmese de sarı kırmızı gerdanlığa bir pırlanta eklenmesi anlamındadır ve kabul edilemez sınıfındadır. .
taraftarlığın kıvamına göre “rakibin gücü karşısında eğilmekten” tutun “ezeli rakibe kolaylık sağlamaya” kadar geniş bir hoşnutsuzluk parantezindedir.
racon böyledir.
fenerbahçe, emre akbaba transferinde ister edilgen deyin ister nazik- olumlu bir davranış sergilerken galatasaray’ın yaklaşımı nasıldı peki?
açık söyleyelim; eskisi gibi...
geride kalmasını umduğumuz hırçın futbol düzeninden zerre kadar farklı değildi.
yani... iki ezeli rakip emre akbaba üzerinden birbirine girmediyse, fenerbahçe yeni huzur düzenine çoktan adapte olduğu içindir bilesiniz.
hatta alanyaspor bile galatasaray’a uymadı!..
kimse kendini kandırmasın. aksini iddia edenler galatasaray ikinci başkanı abdurrahim albayrak’ın emre’nin transferi gerçekleşmeden önceki açıklamalarına baksın.
“yattı bu transfer” morali ve mimikleriyle diyor ki albayrak, “alanyaspor başkanı hasan çavuşoğlu’nu davet ettim. kırmadı geldi. 3 milyon euro’da anlaşamadık. ben alanya’ya gidiyorum dedi”.
devamı feci:
“ben kendisini aracımla göndereyim dedim. kabul etmedi. ben saat 18.00’de gideceğim dedi ama maalesef o saatlerde sabiha gökçen’den alanya’ya uçuş olmadığını öğrendik”!..
çavuşoğlu yalan söylemiş yani!
gidip fenerbahçe ile konuştuğunu anlamış, yemediğini açıklıyor albayrak.
bir... sizin ne hakkınız var başkan çavuşoğlu’nun uçağını araştırmaya?
iki... ne hakkınız var yalan konuştu diye kamuoyuna açıklamaya.
siz galatasaray’ın 100 lirasını hesaplamakla iftihar ederken çavuşoğlu alanyaspor’a 350 bin euro fazla kazandırmak için gidip fenerbahçe ile konuşmuşsa suç mu?
valla abdurrahim albayrak’ın bu suçlamasından sonra hasan çavuşoğlu’nun yerinde ben olsam emre akbaba’yı asla galatasaray’a göndermezdim.
dedik ya... emre akbaba transferi ortaya çıkardı ki, galatasaray dışında herkes futboldaki huzur ortamına katkı vermeye çalışıyor. hatta bu nedenle onurunun çiğnenmesini bile görmezden geliyor.
galatasaray’ı yönetenler ise agresiflikten çifte standarda, hatta yazamadığım daha fazlasına kadar geçmişin bekçiliğini yapıyor.
ne midir yazamadığım?
abdurrahim albayrak’ın aynı gün emre transferini tamamladıktan sonra yalancılıkla suçladığı alanyaspor başkanı hakkındaki açıklamasını okuyun anlayın:
“bizim hasan başkanla dostluğumuz pazara kadar değil, mezara kadardır diyorum. kendisine çok selam söylüyorum.”
emre akbaba transferi için “fenerbahçe kaybetti ama dostluk kazandı” diye yazamıyoruz ne yazık ki... çünkü, dostluk için tarafların aynı niyet ve tavır içinde olması lazım."
ercan güven
şu mübarek bayram gününde dostunu düşmanını iyi gör galatasaraylı kardeşim...
