346
öncelikle yeni sezonun tüm galatasaraylılara ve sporseverlere futbol adına ne kadar güzellik varsa hepsini yaşatmasını diliyorum.
süper kupa finalindeki performansın çok üstüne çıkamayan bir galatasaray izledik ilk yarıda. pozitif görünen iki şey takımın topa baskı yapmak istemesi ve kaleye şut çekme düşüncesiydi. sezon başı olduğu için bu performansları normal karşılayanlar olabilir takımın fizik kapasitesinin istenen seviyeye ulaşamadığı düşünülebilir deplasman fobimizin etkisi olabilir veya transfer eksikliğinin etkiside olabilir. ama hiç bir şey sizin oyun planınızı veye şablonunuzu ortaya çıkaramamanıza etki edemez. şöyle ki;
ben galatasaray'ı izlerken sahada hem ofansif hem defansif anlamda kurgulanmış bir plan göremiyorum. organizasyon göremiyorum. hücumlarda spontane takılıyoruz genellikle rakip defansın hatalarıyla ve hücüm oyuncularının bireysel performanslarına göre bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. hali hazırda yapabildiğimiz en iyi şey pres. orta sahada top yapamıyoruz. dün en etkili olduğumuz taraf sağ taraftı çünkü sağda futbol zekası üst düzey olan mariano'nun ikiye birleri iyi yapabilmesi ve ve çok iyi top kullanabilmesi ki bu adam tüm hazırlık dönemi boyunca forma giyemedi. hocan'nın muhakkak düşünceleri ve beklentileri vardır. oyun planı konusunda transfer döneminin sonuna kadar bekleyip ondan sonra net bir fikir elde edebiliriz.
dediğim gibi maçın genelinde yapabildiğimiz en iyi şey pres. savunma ve hücumda bilinen eksiklikler devam ediyor. bir başka husus evimizde yada deplasmanda bir farkla önde olduğumuz çoğu maçta ikinci yarının ortalarından itibaren rakip biraz baskı yapınca elimiz ayağımız birbirine dolaşıyor. tüm toplar dan dun ileri vuruluyor böyle olunca ne pas yapabiliyoruz ne de top tutabiliyoruz üstelik rakibe daha kolay üstümüze gelme fırsatı veriyoruz. halbuki biraz sakin kalıp topu yere indirip pas yapabilsek hem rakibin direncini kırarız hemde daha özgüvenli futbol oynamaya başlarız. bu durum oyun planı konusunda sıkıntı çektiğimizin bir göstergesi aslında. yada mevcut kadronun üstesinden gelemediği bir sorun.
maçın iyileri; nagatomo, mariano , edare eden maicon , mücadelesiyle serdar ve biraz donk. garry'nin geçen yılki performansından eser yok umarım giydiği forma numarasının etkisi yoktur. aynı şekilde fernando kötüydü. sinan hücum anlamında hayalet gibiydi. onyekuru'yu beğendim bu sene en çok faydalanacağımız isim olabilir. eren ise onun performansını gomis'in hazırlık maçlarında ki ve super kupa finalinde ki performansına 100 sefer tercih ederim.
süper kupa finalindeki performansın çok üstüne çıkamayan bir galatasaray izledik ilk yarıda. pozitif görünen iki şey takımın topa baskı yapmak istemesi ve kaleye şut çekme düşüncesiydi. sezon başı olduğu için bu performansları normal karşılayanlar olabilir takımın fizik kapasitesinin istenen seviyeye ulaşamadığı düşünülebilir deplasman fobimizin etkisi olabilir veya transfer eksikliğinin etkiside olabilir. ama hiç bir şey sizin oyun planınızı veye şablonunuzu ortaya çıkaramamanıza etki edemez. şöyle ki;
ben galatasaray'ı izlerken sahada hem ofansif hem defansif anlamda kurgulanmış bir plan göremiyorum. organizasyon göremiyorum. hücumlarda spontane takılıyoruz genellikle rakip defansın hatalarıyla ve hücüm oyuncularının bireysel performanslarına göre bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. hali hazırda yapabildiğimiz en iyi şey pres. orta sahada top yapamıyoruz. dün en etkili olduğumuz taraf sağ taraftı çünkü sağda futbol zekası üst düzey olan mariano'nun ikiye birleri iyi yapabilmesi ve ve çok iyi top kullanabilmesi ki bu adam tüm hazırlık dönemi boyunca forma giyemedi. hocan'nın muhakkak düşünceleri ve beklentileri vardır. oyun planı konusunda transfer döneminin sonuna kadar bekleyip ondan sonra net bir fikir elde edebiliriz.
dediğim gibi maçın genelinde yapabildiğimiz en iyi şey pres. savunma ve hücumda bilinen eksiklikler devam ediyor. bir başka husus evimizde yada deplasmanda bir farkla önde olduğumuz çoğu maçta ikinci yarının ortalarından itibaren rakip biraz baskı yapınca elimiz ayağımız birbirine dolaşıyor. tüm toplar dan dun ileri vuruluyor böyle olunca ne pas yapabiliyoruz ne de top tutabiliyoruz üstelik rakibe daha kolay üstümüze gelme fırsatı veriyoruz. halbuki biraz sakin kalıp topu yere indirip pas yapabilsek hem rakibin direncini kırarız hemde daha özgüvenli futbol oynamaya başlarız. bu durum oyun planı konusunda sıkıntı çektiğimizin bir göstergesi aslında. yada mevcut kadronun üstesinden gelemediği bir sorun.
maçın iyileri; nagatomo, mariano , edare eden maicon , mücadelesiyle serdar ve biraz donk. garry'nin geçen yılki performansından eser yok umarım giydiği forma numarasının etkisi yoktur. aynı şekilde fernando kötüydü. sinan hücum anlamında hayalet gibiydi. onyekuru'yu beğendim bu sene en çok faydalanacağımız isim olabilir. eren ise onun performansını gomis'in hazırlık maçlarında ki ve super kupa finalinde ki performansına 100 sefer tercih ederim.
