151
beni o kadar sinirlendirmiştir ki colin kazım başlığına maç yorumu yazmama neden olmuş müsabakadır. *
konuya gelecek olur isek ilk yarıyı lider bitirelim, 2. yarı fener çok avantajlı demekten dilimizde tüy bitti ama dinleyen yok maalesef. bu mağlubiyetle ilk yarıyı 4. bitirme durumumuz ortaya çıkmıştır. yeneriz sandık ama yenileceğimiz de hiç aklıma gelmezdi vallahi billahi.
bu maçtan sonra takıma toptan h1n1 testi yapılmalıdır. gizli bir domuz gribi virüsü varolabilir. bir takım fizik kondisyon olarak bu kadar mı düşer kardeşim. bunda kesin sezonu rakiplerden 3 hafta önce açmamızın da payı var ama gene de bu denli bir düşüş sorgulanmalı ve çözüm bulunmalıdır.
10. hafta da kaybedilen fenerbahçe maçı sadece 3 puan değil baros'u da kaybettirdiği için çok korkmuştum ve korktuğum başıma geldi. galatarasay forvetsiz sıradan bir takıma dönüştü. bir iki hafta güçsüz rakiplere karşı idare ettik ama son 2 haftada alınan puan kayıpları ve oynanan futbol bariz bir şekilde durumu gözler önüne seriyor.
ligin başında galatasaray zevkli futbol ve bol gol pozisyonu buluyor rakiplere de bolca pozisyon veriyordu. son haftalarda değişen ortasaha sistemi baros'suz galatasaray'da rakiplere tuz biber ekti. pozisyon üretemeyen baskı kuramayan bir galatasaray izliyoruz haftalardır. arda'nın orta sahada ikilinin önünde oynadığı sistem daha tehlikeli gözükse de rakiplere göz dağı veriyordu ve rakip kapansa da açık oynasa da tutunamıyordu. şu an ise herşey tam tersine döndü. kapanan takım galatasaray'dan puan alabiliyor galatasaray kapanan defansı açamıyor.
çalkantılı dönemden geçerken sorunların biran önce çözümlenmesini dilemekten başka seçeneğimiz yok maalesef. son iki hafta * sorunu açık bir şekilde göstermiştir. rijkaard'ın kimseyi dinlemeden sezon başındaki taktiğe geri dönmesi şarttır. yakalanıcak bir seri galibiyet takımı tekrar havaya sokar. galatasaray yediğinden fazlasını atacak kapasitededir *. e o zaman hücum hücum hücum...
konuya gelecek olur isek ilk yarıyı lider bitirelim, 2. yarı fener çok avantajlı demekten dilimizde tüy bitti ama dinleyen yok maalesef. bu mağlubiyetle ilk yarıyı 4. bitirme durumumuz ortaya çıkmıştır. yeneriz sandık ama yenileceğimiz de hiç aklıma gelmezdi vallahi billahi.
bu maçtan sonra takıma toptan h1n1 testi yapılmalıdır. gizli bir domuz gribi virüsü varolabilir. bir takım fizik kondisyon olarak bu kadar mı düşer kardeşim. bunda kesin sezonu rakiplerden 3 hafta önce açmamızın da payı var ama gene de bu denli bir düşüş sorgulanmalı ve çözüm bulunmalıdır.
10. hafta da kaybedilen fenerbahçe maçı sadece 3 puan değil baros'u da kaybettirdiği için çok korkmuştum ve korktuğum başıma geldi. galatarasay forvetsiz sıradan bir takıma dönüştü. bir iki hafta güçsüz rakiplere karşı idare ettik ama son 2 haftada alınan puan kayıpları ve oynanan futbol bariz bir şekilde durumu gözler önüne seriyor.
ligin başında galatasaray zevkli futbol ve bol gol pozisyonu buluyor rakiplere de bolca pozisyon veriyordu. son haftalarda değişen ortasaha sistemi baros'suz galatasaray'da rakiplere tuz biber ekti. pozisyon üretemeyen baskı kuramayan bir galatasaray izliyoruz haftalardır. arda'nın orta sahada ikilinin önünde oynadığı sistem daha tehlikeli gözükse de rakiplere göz dağı veriyordu ve rakip kapansa da açık oynasa da tutunamıyordu. şu an ise herşey tam tersine döndü. kapanan takım galatasaray'dan puan alabiliyor galatasaray kapanan defansı açamıyor.
çalkantılı dönemden geçerken sorunların biran önce çözümlenmesini dilemekten başka seçeneğimiz yok maalesef. son iki hafta * sorunu açık bir şekilde göstermiştir. rijkaard'ın kimseyi dinlemeden sezon başındaki taktiğe geri dönmesi şarttır. yakalanıcak bir seri galibiyet takımı tekrar havaya sokar. galatasaray yediğinden fazlasını atacak kapasitededir *. e o zaman hücum hücum hücum...