1116
dursun özbek'ten sonra sevip, saymamanın mümkün olmadığı mevcut başkanımız.
dünkü basın toplantısını başından sonuna kadar izledim, desteklediğim söylemleri de oldu tereddüt ile yaklaştıklarım da ancak tüm çıkarımlarımı bir kenara bırakarak farklı bir açıdan eleştiri getirmek istiyorum. dünkü basın toplantısı, ki basın toplantısı yapılacağı hafta başında ilan edilmişti yanılmıyorsam, pek çok açıdan plansız programsız duruyordu, hatta başkan da notları arkadaşlardan yeni aldım doğru düzgün okumaya vaktim olmadı minvalinde başladı konuşmasına, çok çalışıyor sağ olsun, vakti olmayada bilir, ki zaten şeffaflık ilkesi diyip pek çok konuşmasına bir takdir kılıfı da buluyoruz ancak doğaçlama konuşurken istenmeyen sözler ağızdan çıkabilir, keza çıktı da bir kaç kere. benim hatırladıklarım; donk ile alakalı soruyu cevaplarken bir anda tolga'yı ve sözleşmesindeki sakatlık maddesini eleştirmesi, rakip takımlara düşman demesi, cevapladığı bazı soruların aslında sorunun cevabı olmaması vs. galatasaray borsada işlem gören bir şirket, başkan olarak ağzınızdan çıkan her söz yatırımcı tarafından doğru kabul ediliyor, hisse senetlerinin değeri bir açıklama ile artıp, azalabiliyor, medya desen zaten bizi yıpratmak için fırsat kovalıyor, bu söylemler başka yerlere çekilebilir, ya da ne bileyim tolga mesela göndermek istiyorsan bile kötülememen lazım, senin kötülediğin mala alıcı bulabilir misin?, bir kere en başta profesyonel durmuyor, mesela basketbol şubesi ile ilgili, kapatılsın, sponsor bulunsun, futbolun parası ona harcansın, kaderine terk edilsin söylemlerinden bağımsz, yani ne yapılırsa yapılacak olsun ama benim dün basketbol şubesi ile ilgili başkanın yaptığı tüm açıklamalardan çıkardığım tek mesaj, şube allah'a emanet bir tasarrufları yok, varsa da bunu anlatmayı gerçekten beceremediler.
kısacası bu plansız, programsız basın toplantısı işi bence tekrar gözden geçirilmeli, kulüp profesyonelleri zaten bu işi planlıyorsa sayın başkan da buna biraz daha özen göstermeli, ilk konuşmasını hatırlıyorum seçildikten sonra, ben kağıttan yazı okumayı sevmem demişti ama o günden sonra nasıl adının başına daha önce eklenmemiş bir ünvan, "galatasaray başkanı", eklendiyse kendisinin de bazı sevmediği şeyleri yapmaya başlaması gerekiyor, çünkü artık kendisi mevcut yönetimi eleştiren muhalif bir üyeden fazlası, bu kulübün 1 numaralı yetkili ağzı, ve sözleri üzerinden istemeden yıpratmamalı veya kendisinin ve kulübün yıpratılmasına izin vermemeli diye düşünüyorum.
dünkü basın toplantısını başından sonuna kadar izledim, desteklediğim söylemleri de oldu tereddüt ile yaklaştıklarım da ancak tüm çıkarımlarımı bir kenara bırakarak farklı bir açıdan eleştiri getirmek istiyorum. dünkü basın toplantısı, ki basın toplantısı yapılacağı hafta başında ilan edilmişti yanılmıyorsam, pek çok açıdan plansız programsız duruyordu, hatta başkan da notları arkadaşlardan yeni aldım doğru düzgün okumaya vaktim olmadı minvalinde başladı konuşmasına, çok çalışıyor sağ olsun, vakti olmayada bilir, ki zaten şeffaflık ilkesi diyip pek çok konuşmasına bir takdir kılıfı da buluyoruz ancak doğaçlama konuşurken istenmeyen sözler ağızdan çıkabilir, keza çıktı da bir kaç kere. benim hatırladıklarım; donk ile alakalı soruyu cevaplarken bir anda tolga'yı ve sözleşmesindeki sakatlık maddesini eleştirmesi, rakip takımlara düşman demesi, cevapladığı bazı soruların aslında sorunun cevabı olmaması vs. galatasaray borsada işlem gören bir şirket, başkan olarak ağzınızdan çıkan her söz yatırımcı tarafından doğru kabul ediliyor, hisse senetlerinin değeri bir açıklama ile artıp, azalabiliyor, medya desen zaten bizi yıpratmak için fırsat kovalıyor, bu söylemler başka yerlere çekilebilir, ya da ne bileyim tolga mesela göndermek istiyorsan bile kötülememen lazım, senin kötülediğin mala alıcı bulabilir misin?, bir kere en başta profesyonel durmuyor, mesela basketbol şubesi ile ilgili, kapatılsın, sponsor bulunsun, futbolun parası ona harcansın, kaderine terk edilsin söylemlerinden bağımsz, yani ne yapılırsa yapılacak olsun ama benim dün basketbol şubesi ile ilgili başkanın yaptığı tüm açıklamalardan çıkardığım tek mesaj, şube allah'a emanet bir tasarrufları yok, varsa da bunu anlatmayı gerçekten beceremediler.
kısacası bu plansız, programsız basın toplantısı işi bence tekrar gözden geçirilmeli, kulüp profesyonelleri zaten bu işi planlıyorsa sayın başkan da buna biraz daha özen göstermeli, ilk konuşmasını hatırlıyorum seçildikten sonra, ben kağıttan yazı okumayı sevmem demişti ama o günden sonra nasıl adının başına daha önce eklenmemiş bir ünvan, "galatasaray başkanı", eklendiyse kendisinin de bazı sevmediği şeyleri yapmaya başlaması gerekiyor, çünkü artık kendisi mevcut yönetimi eleştiren muhalif bir üyeden fazlası, bu kulübün 1 numaralı yetkili ağzı, ve sözleri üzerinden istemeden yıpratmamalı veya kendisinin ve kulübün yıpratılmasına izin vermemeli diye düşünüyorum.
