4
hırvatistan-danimarka maçında uzatma dakikalarında kasper schmeichel'in modriç'in penaltısını kurtarmasının ardından kameralar tribündeki babası peter schmeichel'a odaklanmıştı. önce sessizce vuruş anını izleyen baba schmeichel, oğlunun başarısı sonrası çılgınca seviniyordu. evet, ünlü bir kalecinin oğlu babasının izinde yürümekteydi. peki, diğer kaleyi koruyan danijel subasiç'in ailesi o an ne yapıyordu?
"hırvatistan'ın son 16'daki danimarka maçını kaçırmamız düşünülemez tabii, büyük bir heyecanla izledim. penaltılara kaldığımız için biraz stres yaptık ama artık herşey sona erdi. şimdi rusları da yenip, brezilya ile final oynamak istiyoruz" diyor danijel'in babası 63 yaşındaki emekli fırıncı jovo subasiç. baba subasiç'in tersine 62 yaşındaki anne boja subasiç ise maçı seyretmemiş. " imkanı yok, asla seyretmem! zadar'a karşı hajduk split formasıyla oynarken bir pozisyonda sakatlanmıştı oğlum ve o orada acı içinde kıvranırken, benim hiç bir şey yapamamam kalbimi feci şekilde yaraladı." o gün bugündür anne boja oğlunun maçı olduğu günlerde televizyona yanaşmıyor, ev işleriyle kendisini oyalıyor.
jovo ve boja subasiç çifti iki sene önce benkovaç yakınlarındaki zagrad köyüne taşınmışlar. oldukça küçük bir köy olan zagrad'ta 15 ev var yok ve subasiç'ler oğulları danijel tarafından restore edilen evde mütevazi ve mutlu bir yaşam sürüyorlar.
danijel subasiç 27 ekim 1984 yılında zadar'da subasiç ailesinin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gözlerini açar. yıllar geçip yürümeye, hatta koşmaya başladığı günden beri en sevdiği eğlence evlerinin yakınındaki oyun alanında abileri milan ve oliver ile birlikte top oynamak. tabii, o zamanlar kaleci değildir bugünün milli kahramanı. 6 yaşındayken sokak futbolunu bırakıp, ilk defa evlerinin yakınındaki stanovi stadında antrenmana çıkar. en büyük arsusu gol atıp kendisini göstermektir, bunu da başarır ve takıma seçilir. 10 yaşına geldiğinde bir maçta kalecileri sakatlanır, yedek kaleci de yoktur ve danijel hocası mişko paunoviç'ten kaleye geçmek için izin ister. çaresiz antrenör bu teklifi kabul eder ve o günden sonra danijel subasiç'in kalecilik kariyeri başlar. zadar alt yapısı, sonra a takım, ardından neredeyse tüm hırvat yeteneklerin avrupa'ya açılan kapısı hajduk split ve ardından monaco. bunlar zaten bilinen hikayeler, biz danijel'in ailesinin komşularına dönelim. "oldukça mütevazi bir adam danijel subasiç. çoğu zaman köye anne babasını ziyaret etmek için köye gelir, bizimle sonbetler eder, çocuklarla balonla oynar" diye anlatır başarılı kaleciyi komşusu nediljko jeliniç. sadece mütevazi değil, aynı zaman da vefakardır da danijel, zadar takımında birlikte top oynadıkları ve hnk cibalia maçında bir ikili mücadele sırasında başını saha kenarındaki betona çarparak beyin sarsıntısı geçirip, sonraki günlerde hayatını kaybeden arkadaşı hrvoje custiç'i asla unutmaz. çıktığı her maça formasının altına custiç'in resminin basılı olduğu t-shirt giyer danijel. "çok iyi arkadaştılar, iyi anlaşıyorlardı ve danijel sağ olsun onun hatırasını hala yaşatıyor." diye anlatıyor bir yandan gururlu bir yandan gözü yaşlı baba svetko custiç.
"bu başarı oğlumu asla değiştirmeyecektir, bugüne kadar nasıl değişmediyse, bundan sonrada eşi ve çocuklarıyla aynı şekilde yaşamını sürdürecektir oğlum." diye her annenin sahip olmak istediği evlada sahip olan annenin gurur dolu ifadesiyle sözlerini sürdürüyor boja, "bırakın içkiyi, kahve dahi içmiyor benim danijel'im" diye eklemeyi de ihmal etmiyor.
bugün hırvatların ulusal kahramanı olan danijel subasiç'in eşi antonije ile tanışması da oldukça ironik aslında. zadar'da oynarken tanışırlar gençler ve antonije'nin babası kızının bir sırpla birlikte olmasını istemez, hatta evlenmeleri halinde kızını öldürmekle bile tehdit eder. söylediklerini de yapar çılgın baba, kızını döver ve aile içi şiddetten mahkemece ceza alır, antonije de danijel'in yanına kaçar, birlikte monaco'ya gelirler. " babamın ailesinde sırp köken olduğu doğru ama o kendini hırvat olarak görüyor, annem zaten hırvat aileden geliyor. aslında bunların hiç de önemi yok, zira biz birbirimizi seviyoruz ve herşeye rağmen birlikte yaşayacağız" diye sevgisini belirtirken danijel, bugün antonije'nin "milliyetçi" babasının hislerini de merak etmiyor değiliz aslında...
geçen akşam danimarka karşısında kalesinde devleşip, 3 penaltı kurtaran danijel subasiç'le birlikte tüm hırvatistan halkının kalbi aynı anda atarken, fırsat buldukça kendilerine spor malzemesi yardımında bulunduğu çocukların masum duasını kabul etmiş olamaz mı futbolun tanrıları...
kaynak: https://ultrasmovement.blogspot.com/...8/07/ana-yuregi.html
"hırvatistan'ın son 16'daki danimarka maçını kaçırmamız düşünülemez tabii, büyük bir heyecanla izledim. penaltılara kaldığımız için biraz stres yaptık ama artık herşey sona erdi. şimdi rusları da yenip, brezilya ile final oynamak istiyoruz" diyor danijel'in babası 63 yaşındaki emekli fırıncı jovo subasiç. baba subasiç'in tersine 62 yaşındaki anne boja subasiç ise maçı seyretmemiş. " imkanı yok, asla seyretmem! zadar'a karşı hajduk split formasıyla oynarken bir pozisyonda sakatlanmıştı oğlum ve o orada acı içinde kıvranırken, benim hiç bir şey yapamamam kalbimi feci şekilde yaraladı." o gün bugündür anne boja oğlunun maçı olduğu günlerde televizyona yanaşmıyor, ev işleriyle kendisini oyalıyor.
jovo ve boja subasiç çifti iki sene önce benkovaç yakınlarındaki zagrad köyüne taşınmışlar. oldukça küçük bir köy olan zagrad'ta 15 ev var yok ve subasiç'ler oğulları danijel tarafından restore edilen evde mütevazi ve mutlu bir yaşam sürüyorlar.
danijel subasiç 27 ekim 1984 yılında zadar'da subasiç ailesinin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gözlerini açar. yıllar geçip yürümeye, hatta koşmaya başladığı günden beri en sevdiği eğlence evlerinin yakınındaki oyun alanında abileri milan ve oliver ile birlikte top oynamak. tabii, o zamanlar kaleci değildir bugünün milli kahramanı. 6 yaşındayken sokak futbolunu bırakıp, ilk defa evlerinin yakınındaki stanovi stadında antrenmana çıkar. en büyük arsusu gol atıp kendisini göstermektir, bunu da başarır ve takıma seçilir. 10 yaşına geldiğinde bir maçta kalecileri sakatlanır, yedek kaleci de yoktur ve danijel hocası mişko paunoviç'ten kaleye geçmek için izin ister. çaresiz antrenör bu teklifi kabul eder ve o günden sonra danijel subasiç'in kalecilik kariyeri başlar. zadar alt yapısı, sonra a takım, ardından neredeyse tüm hırvat yeteneklerin avrupa'ya açılan kapısı hajduk split ve ardından monaco. bunlar zaten bilinen hikayeler, biz danijel'in ailesinin komşularına dönelim. "oldukça mütevazi bir adam danijel subasiç. çoğu zaman köye anne babasını ziyaret etmek için köye gelir, bizimle sonbetler eder, çocuklarla balonla oynar" diye anlatır başarılı kaleciyi komşusu nediljko jeliniç. sadece mütevazi değil, aynı zaman da vefakardır da danijel, zadar takımında birlikte top oynadıkları ve hnk cibalia maçında bir ikili mücadele sırasında başını saha kenarındaki betona çarparak beyin sarsıntısı geçirip, sonraki günlerde hayatını kaybeden arkadaşı hrvoje custiç'i asla unutmaz. çıktığı her maça formasının altına custiç'in resminin basılı olduğu t-shirt giyer danijel. "çok iyi arkadaştılar, iyi anlaşıyorlardı ve danijel sağ olsun onun hatırasını hala yaşatıyor." diye anlatıyor bir yandan gururlu bir yandan gözü yaşlı baba svetko custiç.
"bu başarı oğlumu asla değiştirmeyecektir, bugüne kadar nasıl değişmediyse, bundan sonrada eşi ve çocuklarıyla aynı şekilde yaşamını sürdürecektir oğlum." diye her annenin sahip olmak istediği evlada sahip olan annenin gurur dolu ifadesiyle sözlerini sürdürüyor boja, "bırakın içkiyi, kahve dahi içmiyor benim danijel'im" diye eklemeyi de ihmal etmiyor.
bugün hırvatların ulusal kahramanı olan danijel subasiç'in eşi antonije ile tanışması da oldukça ironik aslında. zadar'da oynarken tanışırlar gençler ve antonije'nin babası kızının bir sırpla birlikte olmasını istemez, hatta evlenmeleri halinde kızını öldürmekle bile tehdit eder. söylediklerini de yapar çılgın baba, kızını döver ve aile içi şiddetten mahkemece ceza alır, antonije de danijel'in yanına kaçar, birlikte monaco'ya gelirler. " babamın ailesinde sırp köken olduğu doğru ama o kendini hırvat olarak görüyor, annem zaten hırvat aileden geliyor. aslında bunların hiç de önemi yok, zira biz birbirimizi seviyoruz ve herşeye rağmen birlikte yaşayacağız" diye sevgisini belirtirken danijel, bugün antonije'nin "milliyetçi" babasının hislerini de merak etmiyor değiliz aslında...
geçen akşam danimarka karşısında kalesinde devleşip, 3 penaltı kurtaran danijel subasiç'le birlikte tüm hırvatistan halkının kalbi aynı anda atarken, fırsat buldukça kendilerine spor malzemesi yardımında bulunduğu çocukların masum duasını kabul etmiş olamaz mı futbolun tanrıları...
kaynak: https://ultrasmovement.blogspot.com/...8/07/ana-yuregi.html