11677
son sampiyonlugumuzu kutlamak icin yasadigim yerdeki kutlama alanina gittim, istisnasiz üclü cekilmenin haricinde fenerbahce'ye ve besiktas'a küfür etmekten baska hicbirsey yapmadi bizim gencler, kiz erkek hepbiragizdan abartisiz 2 saat küfür ettiler, arabalarin üstüne kücük cocuklari koymuslar cocuklar da saf saf etrafa bakiyor, küfürü duymamaya calisan aileler hicbirsey yokmus gibi selfie cekiyorlar, 2 saat boyunca hayretle etrafi seyrettim, ya bu kadar bos olamaz bizim taraftarlarimiz, seni sevmeyen ölsün'ü söylerler, herzaman heryerde en büyük cimbom derler, sampiyon galatasaray derler filan diye bekledim hicbirsey olmadi.
fenerbahce ananin a.i ve o sen olsan bariyi filan söylediler ve bunu yaparken de gayet keyifleri yerindeydi yani bu ikisini yapinca taraftar olduklarini zannettiler.
carsiya tecavüz etmeye geldik diye yetisen bir taraftar kitlemiz var artik, istisnasiz her macta merdivenlerden inerken sakso, tecavüz, anani... gibi ifadeleri andimizi okur gibi okuyarak evlerine gidiyorlar.
bu nefret söylemleri taraftarligi sekillendirirken sabir, baglilik, vefa gibi duygulari da yok ediyor, öfke baldan tatlidir demisler, bir oyuncu 1 mac hatta 1 devre kötü oynadiginda bile siktirsin gitsin diyen bir taraftar nesli olustu, simdi bu kafada bir taraftar ile 1 sene gecer mi?
bir galatasaray taraftarinin sampiyonlar liginden beklentisi nedir?
yari finale kadar gördügümüz sevincin bir tik üstünü yakalamak ve insallah sampiyonlugu da görmek. peki bu kadar nefret dolu, sabirsiz, her konuda sabirsiz takim, transfer, oyuncu, form hatta birbirleriyle ilgili konularda bile nefret üzerine insa edilmis bir yapi ile bir kulüp bir camia basarili olabilir mi?
son 20 yildir 10 defa sampiyonluk yasadik, 1000'lerce fotografimiz var ama en cok sevilen, en cok bizi anlatan fotograf hangisiydi hic düsündünüz mü?
juventus macinda karda kista omuz omuza olan fotograf, o fotografta nefret yok o fotografta birlik var, ayri gayri yok, sneijder gitsin, drogba kalsin filan yok, biz takimimiza sahip cikiyoruz destekliyoruz, tribunde rakibe ne yapilmasi gerekiyorsa nasil baski gerekiyorsa onu yapiyoruz duygusu var.
bu duyguyu kaybetmeye baslarsak biteriz, hic lami cimi yok biteriz, hangi platform olursa olsun, sözlük, grup, kulüp, camia.
o yüzden bu duyguyu galatasaraylilarin oldugu her yerde öncelik olarak tutmaliyiz, yillardir eksisözlükte ayar vermedigim bir rakip kalmadi, bizimkilere de birlik olun deyip deyip durdum, ne zaman birlik olduysak kazandik, ne zaman birbirimize düstüysek kaybettik.
yukarida yazdigim herseyi sözlügümüz icin de düsünebilirsiniz, eski nesil yeni nesil muhabbeti yapmayacagim cünkü dogru degil, yeni arkadaslarin da iyisi kötüsü vardir eskilerin de iyisi kötüsü vardir.
sözlügümüzde bircok arkadasimiz vefat etti, hasta oldu, kayiplari oldu, dügünleri oldu, cocuklarinin sevinclerini burada paylastilar, simdi sezonun rahatligiyla birbirinize salliyorsunuz ama yarin öbürgün yüzyüze bakacaksiniz, biraz daha seviyeli olalim, buraya deger verenler icin bunu söylüyorum gerisi cok da beni ilgilendirmez.
galatasaray paydasi hepimizi kardes yapiyor, kardesiniz hakkinda icinizi nefretle doldurmayin, denizde ne varsa kiyiya o vurur derler, icinizde sadece galatasaraylilik olsun, karsinizdakinin de galatasarayli oldugunu unutmayin, bunu bildikten sonra zaten kimse kimseyi istese de kiramaz.
fenerbahce ananin a.i ve o sen olsan bariyi filan söylediler ve bunu yaparken de gayet keyifleri yerindeydi yani bu ikisini yapinca taraftar olduklarini zannettiler.
carsiya tecavüz etmeye geldik diye yetisen bir taraftar kitlemiz var artik, istisnasiz her macta merdivenlerden inerken sakso, tecavüz, anani... gibi ifadeleri andimizi okur gibi okuyarak evlerine gidiyorlar.
bu nefret söylemleri taraftarligi sekillendirirken sabir, baglilik, vefa gibi duygulari da yok ediyor, öfke baldan tatlidir demisler, bir oyuncu 1 mac hatta 1 devre kötü oynadiginda bile siktirsin gitsin diyen bir taraftar nesli olustu, simdi bu kafada bir taraftar ile 1 sene gecer mi?
bir galatasaray taraftarinin sampiyonlar liginden beklentisi nedir?
yari finale kadar gördügümüz sevincin bir tik üstünü yakalamak ve insallah sampiyonlugu da görmek. peki bu kadar nefret dolu, sabirsiz, her konuda sabirsiz takim, transfer, oyuncu, form hatta birbirleriyle ilgili konularda bile nefret üzerine insa edilmis bir yapi ile bir kulüp bir camia basarili olabilir mi?
son 20 yildir 10 defa sampiyonluk yasadik, 1000'lerce fotografimiz var ama en cok sevilen, en cok bizi anlatan fotograf hangisiydi hic düsündünüz mü?
juventus macinda karda kista omuz omuza olan fotograf, o fotografta nefret yok o fotografta birlik var, ayri gayri yok, sneijder gitsin, drogba kalsin filan yok, biz takimimiza sahip cikiyoruz destekliyoruz, tribunde rakibe ne yapilmasi gerekiyorsa nasil baski gerekiyorsa onu yapiyoruz duygusu var.
bu duyguyu kaybetmeye baslarsak biteriz, hic lami cimi yok biteriz, hangi platform olursa olsun, sözlük, grup, kulüp, camia.
o yüzden bu duyguyu galatasaraylilarin oldugu her yerde öncelik olarak tutmaliyiz, yillardir eksisözlükte ayar vermedigim bir rakip kalmadi, bizimkilere de birlik olun deyip deyip durdum, ne zaman birlik olduysak kazandik, ne zaman birbirimize düstüysek kaybettik.
yukarida yazdigim herseyi sözlügümüz icin de düsünebilirsiniz, eski nesil yeni nesil muhabbeti yapmayacagim cünkü dogru degil, yeni arkadaslarin da iyisi kötüsü vardir eskilerin de iyisi kötüsü vardir.
sözlügümüzde bircok arkadasimiz vefat etti, hasta oldu, kayiplari oldu, dügünleri oldu, cocuklarinin sevinclerini burada paylastilar, simdi sezonun rahatligiyla birbirinize salliyorsunuz ama yarin öbürgün yüzyüze bakacaksiniz, biraz daha seviyeli olalim, buraya deger verenler icin bunu söylüyorum gerisi cok da beni ilgilendirmez.
galatasaray paydasi hepimizi kardes yapiyor, kardesiniz hakkinda icinizi nefretle doldurmayin, denizde ne varsa kiyiya o vurur derler, icinizde sadece galatasaraylilik olsun, karsinizdakinin de galatasarayli oldugunu unutmayin, bunu bildikten sonra zaten kimse kimseyi istese de kiramaz.